Formaldehit maruziyeti sonucu rat akciğerinde oluşan oksidatif hasara karşı ve deneysel olarak oluşturulan kolon kanseri üzerine köpek balığı kıkırdağı ve köpek balığı karaciğer yağının koruyucu etkisinin belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Formaldehit Maruziyeti Sonucu Rat Akciğerinde Oluşan Oksidatif Hasara Karşı ve Deneysel Olarak Oluşturulan Kolon Kanseri Üzerine Köpek Balığı Kıkırdağı ve Köpek Balığı Karaciğer Yağının Koruyucu Etkisinin Belirlenmesi.Amaç: Bu çalışma ile, FA'in akciğer üzerine olan toksik etkileri ile DMH'in kalın bağırsak üzerine kanser yapıcı etkisi; bu toksik ve kanser yapıcı etkilere karşı SC ve SLO'nun koruyucu etkisini araştırmak. Yöntem: Temin edilen 80 rat şu şekilde gruplandırıldı. 40 adet DMH grubu:4 adet: Kontrol grubu,6 adet: DMH verilen fakat tedavi edilmeyen grup,15 adet: DMH verilen ve SC ile tedavi edilen grup,15 adet: DMH verilen ve SLO ile tedavi edilen grup. 40 adet Formaldehit grubu:4 adet: Kontrol grubu,6 adet: FA verilen fakat tedavi edilmeyen grup,15 adet: FA verilen ve SC ile tedavi edilen grup,15 adet FA verilen ve SLO ile tedavi edilen grup. DMH grubundaki ratların kalbinden biyokimyasal analizler için kan, kalın bağırsağından patolojik incelemeler için doku örnekleri ve genetik analizler içinde -20 derecede saklanmak üzere doku örnekleri alındı. FA grubundaki ratların da kalbinden biyokimyasal analizler için kan, sağ akciğerin cranial lobundan patolojik incelemeler için doku örnekleri ve genetik analizler içinde -20 derecede saklanmak üzere doku örnekleri alındı. Ayrıca SC ve SLO'nun kolon kanseri üzerine tedavi edici etkisinin tesbiti için hücre kültürü çalışmaları yapıldı.Sonuç: DMH'in olumsuz etkileri, biyokimyasal, genetik ve patolojik açıdan rat kolonu üzerinde gözlemlenebilmiş; FA'in akciğer üzerine olumsuz etkileri biyokimyasal, genetik ve patolojik açıdan değerlendirilebilmiş, kolon kanser hattı üzerinde SC ve SLO'nun iyileştirici etkileri tesbit edilebilmiştir. Biyokimyasal değerlerin analizinde Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. CA19-9 tümör markerı açısından, DMH verilen ratlarda diğer markerlara göre daha fazla yükselme olduğu gözlenmiş, DMH+ SC ve DMH+SLO verilen ratlarda CA19-9 değerlerinin düştüğü görülmüştür. Bu düşüş SC'de SLO'ya göre daha fazla olduğu tesbit edildiğinden dolayı, tedavi etme başarısı olarak SC'nin SLO'ya göre daha başarılı olduğu söylenebilir.Antioksidan etkiler açısından 3 enzim (CAT, SOD ve GPx) değerleri FA uygulamasında kontrole kıyasla artmakta ve tedavi edici olarak hem SC hemde SLO verilmesi bu 3 enzimde yine kontrole kıyasla düşme olduğunu göstermektedir. Kendi içerisinde karşılaştırma yaparsak SC 'ye kıyasla SLO verilmesi bu 3 enziminde düzeyinde kontrol grubuna göre çok belirgin düşmeye neden olmuş olup FA uygulamasının toksik etkisi bu 3 enzimin daha fazla antioksidan etki ortaya koymaları ile SC ve SLO verilerek tamir edilebilme imkanınının savunma mekanizmasına olan ihtiyacı azaltması ile kendini ortaya koymuştur diyebiliriz. Biyokimyasal parametrelerden MDA değerlerine baktığımızda ise, FA verilen ratlarda lipit peroksidasyonuna bağlı olarak fazla miktarda arttığını, SC ve SLO verilmesi sonucu başlayan hasar tamiri ile bu değerlerin düştüğünü, yine de kontrol grubu ile kıyaslandığında bu değerlerin kontrol grubunun biraz üzerinde kaldığını görmekteyiz. MDA değerlerini düşürmede ise SC ve SLO yaklaşık aynı düzeyde başarı göstermiştir.Genetik sonuçlar ele alındığında; DMH uygulaması kontrole kıyasla CHOP ve EDEM1 genlerinin aktivitesini olumsuz etkilemiştir. Tedavi edicilik açısından kıyaslama yapıldığında ise; CHOP ve EDEM1 genlerinin aktivitesinin artışı buna karşın, ATF4 ve ATF6 gen aktivitelerinin azaltması baz alınınca SC'nin etkisi SLO'ya oranla daha başarılı bulunmuştur. FA uygulaması CHOP ve EDEM1 genlerinin tümör baskılayıcı özelliklerini azaltarak akciğer hasarı oluşumunda etkin rol oynadığını göstermiştir. Tedavi edicilik açısından FA uygulamasına karşın ATF4, ATF6 ve GRP78 gen expresyonlarının azalması baz alındığında SLO'nun akciğer hasarını iyileştirmede daha etkili olduğu değerlerden anlaşılmaktadır. Çalışmamızdaki patolojik incelemeler sonucunda, sadece DMH verilerek kolon kanseri oluşturulmaya çalışılan grupta şiddetli lenfoid hiperplaziler gelişmiştir. DMH verildikten sonra SC ve SLO verilerek tedavi edilmeye çalışılan her iki grupta da şiddetli lenfoid hiperplaziler lenfoid hiperplaziye gerilemiştir.Caco-2 kanser hücre hattı ve SC ile SLO kullanılarak yapılan hücre kültürü çalışmasında; SLO'nun 24. saatte ve 200mg doz verildiğinde; SC'nin ise 6. saatte ve 120mg doz verildiğinde en etkin şekilde kanser hücrelerinin ölümüne neden olabildiği anlamına gelmektedir.Deneysel modelimizin bu yönüyle istenilen amacı ve başarıyı sağladığı söylenebilir. Diğer yandan, kolon kanseri ve akciğer hasarının biyokimyasal, genetik ve patolojik düzeyde aydınlatılması, bu konuda daha çok hücre kültürü çalışmaları yapılması, tedavi seçeneklerinin ve/veya ortaya çıkmadan önlenebilir yolların aydınlatılması için daha geniş katılımlı ileri çalışmalara ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: Dimetil hidrazin, Formaldehit, Kolon kanseri, Akciğer hasarı, Köpek balığı kıkırdağı, Köpek balığı karaciğer yağı, Kolon kanser hattı. Determination of Conservative Effects of Shark Liver Oil and Shark Cartilarge on Oxidative Damage Occurred in Rat Lung Exposed to Formaldehit and Colon Cancer Originated Experimentally. Target: During this study; toxic effects of formaldehite on lung , carcinogen effect of DMH on large intestine , SC and SLO 's conservative effects against these toxic and carcinogic effects has been researched.Methode: 80 rats have been classified as follows :40 DMH Group: 4 ;control group- 6 ; given DMH but not cured group – 15; given DMH and cured with SC group -15; given DMH and cured with SLO group40 Formaldehite group : 4; control group – 6;Given FA but not cured group.- 15 ; given FA and cured with SC group -15 ; given FA and cured with SLO group.Tissue samples were taken from the heart of rats in the DMH group for blood biochemical analyzes, tissue samples for pathologic examinations from the large intestine, and tissue samples for storage at -20 in genetic analyzes. Rats in the FA group received blood samples for biochemical analysis from the heart, tissue samples for pathological examinations from the cranial lobe of the right lung, and tissue samples for genotyping -20. In addition, cell culture studies were carried out to determine the therapeutic effect of SC and SLO on colon cancer.CONCLUSION: The adverse effects of DMH could be observed on the rat column in terms of biochemical, genetic and pathological; The adverse effects of FA on the lungs could be evaluated biochemically, genetically and pathologically, and the healing effects of SC and SLO on the colon cancer line could be determined.Kruskal Wallis test was used for the analysis of biochemical values. CA19-9 tumor markers were found to be more elevated in DMH-fed rats than in other markers, and CA19-9 values in DMH + SC and DMH + SLO-fed rats decreased. It can be said that SC is more successful than SLO as a treatment success, since this decrease is found to be more in SC than in SLO.In terms of antioxidant effects, 3 enzymes (CAT, SOD, and GPx) values are increased compared to control in FA application, indicating that administration of both SC and SLO as therapeutics is also reduced in these 3 enzymes compared to control. In comparison with SC, the administration of SLO compared to SC did not cause a significant decrease compared to that of the control group, and the toxic effect of FA application showed that these 3 enzymes showed more antioxidant effect and SC and SLO could be repaired by decreasing the need for defensive mechanism we can say that it has revealed itself.When we look at the MDA values from the biochemical parameters, we see that FA increases in excess amount due to lipid peroxidation in the rats given FA and decreases these values with damage recovery beginning with SC and SLO administration, but these values are slightly above the control group when compared to the control group. When the MDA values were lowered, SC and SLO were about the same level.When genetic results are considered; DMH administration negatively affected the activity of CHOP and EDEM1 genes compared to control. When comparison is made in terms of treatment; The activity of the CHOP and EDEM1 genes was increased, whereas the effect of SC was found to be more successful than the SLO, based on the reduction of ATF4 and ATF6 gene activities.FA application has shown that the CHOP and EDEM1 genes play an active role in the formation of lung damage by reducing the tumor suppressor properties. Based on the reduction of ATF4, ATF6 and GRP78 gene expressions despite treatment with FA for treatment, it is understood that the SLO has more effective in healing effect on lung injury.As a result of pathological examinations of our study, severe lymphoid hyperplasia developed in the group where only DMH was given and colon cancer was tried to be formed. Severe lymphoid hyperplasia is lymphoid hyperplasia in both groups treated with SC and SLO after DMH administration.In cell culture study using Caco-2 cancer cell line and SC and SLO; When the SLO is administered at the 24th hour and 200mg dose; SC means 6 hours and 120mg doses are the most effective way to kill cancer cells.It can be said that our experimental model provides the desired aim and success in this direction. On the other hand, it is believed that colon cancer and lung damage are biochemically, genetically and pathologically illuminated, more cell culture studies are needed in this area, and more extensive follow-up studies are needed to elucidate the treatment options and / or preventable pathways. Keywords: Dimethyl hydrazine, Formaldehyde, Colon cancer, Lung damage, Shark cartilage, Shark liver oil, Colon cancer line.
Collections