Bursa özlüce bölgesinin geoteknik değerlendirmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Marmara bölgesinin etrafındaki aktif fayların var olması nedeniyle, Bursa 1. Derece deprem kuşağı içinde bulunmaktadır. Yapılaşması hızla büyüyen şehirde deprem en büyük doğal afetlerden birisi haline gelmiştir. Deprem nedeniyle oluşan sekonder dalgalar zeminde hacimsel değişikliklere neden olmaktadır. Bunun sonucunda uygun şartlar oluştuğunda sıvılaşma riski oluşmaktadır. Temiz kumların sıvılaşabilirliği hali hazırda bilinmektedir. Siltli, killi ve çakıllı zeminlerin sıvılaşabilirliği hakkında görüş birliği halen oluşmamıştır. Örneğin 1999 Kocaeli depreminde oluşan vakalara bakıldığında zeminlerin kum haricinde ince daneli zeminlerde de sıvılaşma hadiseleri görünmüştür. Bu durum araştırmaların artmasında önemli bir rol oynamıştır. Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Özlüce bölgesi jeolojisi alüvyon özelliği taşımaktadır. Bölge, bu nedenle kum, silt ve kil içeriklere sahiptir. Bu çalışmada teze konu olan bölge için iki parametre üzerinde durulmuş, genel zemin değerlendirmesi sıvılaşma potansiyeli ve taşıma kapasitesi analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Sıvılaşma potansiyeli analizi için, Seed ve Idriss, Fear ve Robertson, Vancouver Task Report ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde önerilen yöntemler kullanılmıştır. Taşıma gücü analizi için ise, Terzaghi ve Peck, Hensen, Meyerhof, Vesic yöntemleri kullanılmıştır. Kaynaklardan elde edilen 140 adet numune için sıvılaşma, 36 adet numune için taşıma gücü hesapları yapılmış ve çıkan sonuçlar yorumlanmıştır. Söz konusu numuneler içerisinde 11 adet numune kritik değerde bulunmuştur. Çalışma sonucunda, kohezyonsuz zeminlere ilave olarak plastisitesi düşük ince dane oranı az olan kohezyonlu zeminlerde de sıvılaşma potansiyelinin arttığı görülmüştür. Özellikle bu noktalardaki kritik sıvılaşma potansiyeli göz önünde bulundurularak yapılaşma öncesi zemin iyileştirme yöntemlerine başvurulması gerektiği tespit edilmiştir. Due to the presence of active faults around the Marmara region, Bursa is located within the 1st Degree earthquake zone. In this rapidly growing city, the earthquake has become one of the biggest natural disaster. Secondary waves due to earthquakes, cause volumetric changes in the ground. As a result, there is a risk of liquefaction when appropriate conditions are established. The liquefaction of clean sands is already known. There is still no consensus on the liquefaction of silty, clayey and gravel soils. For example, in 1999 Kocaeli earthquake, liquefaction occurred in fine grained soils except sand. This has played an important role in the increase of researches. Geology of the Özlüce region of Bursa province, has alluvial characteristics. The region therefore contains sand, silt and clay. In this study, two parameters for the subject of the thesis are emphasized, and general soil assessment was carried out with liquefaction potential and carrying capacity analyzes. For liquefaction potential analysis, Seed and Idriss, Fear and Robertson, Vancouver Task Reporter and Turkey Earthquake Building Regulations are used in the proposed method. Terzaghi and Peck, Hensen, Meyerhof, Vesic methods were used for carrying capacity analysis. Liquefaction was calculated for 140 samples, bearing capacity was calculated for 36 samples and the results were interpreted. 11 samples were found to be of critical value. As a result of the study, it was observed that the liquefaction potential increased in cohesion soils with low plasticity and low fine grain rate in addition to cohesion free soils. It has been determined that soil improvement methods should be applied before construction, especially considering the critical liquefaction potential at these points.
Collections