Balıkesir ovası arazilerinin güncel arazi kullanım durumu ve sürdürülebilir yönetimi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizde ve bölgemizde tarım topraklarını tehdit eden unsurların başında yerleşim-sanayi alanı amaçlı tarım dışı kullanımlar ve su-rüzgar erozyonu gelmektedir. Bu sebeple Balıkesir İlinin en önemli toprak varlıklarından biri olan Balıkesir Ovası Büyükova Koruma Alanı çalışma alanı olarak seçilmiştir. Bu çalışma ile güncel arazi örtüsü/arazi kullanım haritası, 5403 Sayılı Kanun'a göre toprak sınıfları haritası, sayısal yükseklik modeli gibi bilgileri içeren veri tabanı oluşturulmuş, CORINE yöntemi kullanılarak erozyon tahmini yapılmıştır. Coğrafi bilgi sistemleri ve Uzaktan algılama kullanılarak oluşturulan bu veri tabanının tarım dışı taleplerin yönlendirilmesi, alternatif alan çalışmaları ve erozyona karşı alınacak önlemlerde altlık olarak kullanılması hedeflenmiştir.Araştırma sonunda, Balıkesir Büyükova Koruma Alanı arazilerinin 26 bin hektar alan kapladığı ve en yaygın arazi kullanım türünün %78,36 oran ve 20132,8 hektar alan ile tarım arazileri olduğu belirlenmiştir. Tarım arazilerinin 5403 sayılı kanun kapsamında sınıflandırılması sonucunda 118068,30 da Mutlak Tarım Arazisi (MT), 74080,80 da Özel Ürün Arazisi (OT), 3671,8 da Dikili Tarım Arazisi (DT) olduğu belirlenmiştir. Marjinal Tarım Arazisi (TA) ise, Balıkesir büyükova koruma alanının sadece %1'ni (1906,20 da) oluşturmaktadır. Ayrıca sürdürülebilir arazi yönetimi kararlarının üretilebilmesi amacıyla, Balıkesir Büyükova Koruma Alanı arazilerinin erozyon risk haritaları üretilmiştir. Bu amaçla CORINE erozyon modeli GIS teknikleri kullanılarak büyükova koruma alanı arazilerine uygulanmıştır. Model erozyon riskinin derecesini belirleyen dört farklı endeksin; toprağın erozyona duyarlılığı, aşındırıcı kuvvet, topoğrafya ve bitki örtüsü hesaplanmasına ve bu endekslerin potansiyel erozyon risk haritalarının üretilmesi amacıyla CBS ortamında birleştirilmesine ve yeniden sınıflandırılmasına dayanır. Potansiyel erozyon riski haritası sonuçlarına göre çalışma alanının %68,8, %20, 2 ve %2,91'nde potansiyel erozyon riski sırasıyla düşük, orta ve yüksek olarak belirlenmiştir. Bitki örtüsünün dikkate alındığı gerçek erozyon riski haritası çalışma alanının çok küçük bir bölümünün orta ve yüksek erozyon riskine sahipken çok geniş bir bölümünün düşük toprak erozyon riskine sahip olduğunu göstermiştir. Non-agricultural uses for residential and industrial areas and water-wind erosion are the primary factors that threaten agricultural lands in our country and region. For this reason, Balıkesir Great Plain Conservation Area, which is one of the most important land assets of Balıkesir Province, has been selected as the study area. With this study, a database containing information such as current land cover / land use map, soil classes map according to Law No. 5403, digital elevation model was created, and erosion estimation was made using the CORINE erosion model. This database, which was created by using geographic information systems and remote sensing techniques, is intended to be used as a base for directing non-agricultural demands, alternative lands comparison and measures against erosion. At the end of the research, it was determined that the lands of Balıkesir Büyükova Conservation Area occupies 26 thousand hectares and the most common land use type is agricultural lands with 78.36 % and 20132.8 hectares. As a result of classification of agricultural lands within the scope of Law No. 5403, It has been determined that 118068,30 da is absolute farmland (MT), 74080,80 da special products land (OT) and 3671,8 da planted farmland (DT). Marginal agricultural lands constitute only 1% (1906,20 da) of Balıkesir Büyükova Conservation Area.Also, in order to produce sustainable land management decisions, erosion risk maps of Balıkesir Büyükova Conservation Area lands were produced. For this purpose, CORINE erosion model has been applied to the lands of Büyükova protected area using GIS techniques. The model based on the computation of four separate indices; soil erodibility, erosivity, topography and vegetation cover which are then combined and classified by the GIS techniques to produce erosion risk maps for both actual and potential erosion. The results of the potential erosion risk maps indicated that 68,8%, 20,2% and 2,91% of the study area were under low, moderate, and high potential erosion risks, respectively. The actual erosion risk map, in which vegetation cover is taken into account, showed that a very small portion of the study area has a medium and high erosion risk, while a large portion has a low soil erosion risk.
Collections