Sürdürülebilir kalkınmada yenilenebilir enerji kaynaklarının rolü: Türkiye ve Almanya`da rüzgâr enerjisi üzerine yasal ve kurumsal bir değerlendirme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sürdürülebilir kalkınma, `bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma` şeklinde tanımlanmaktadır. 21. yüzyıl politikalarının temelini, bu yeni kalkınma anlayışı oluşturmaktadır. Sanayi Devrimi'nden itibaren fosil kaynaklara dayalı ekonomik büyümenin dünya ekosistemlerinde yarattığı tahribat ve hızla tükenen doğal kaynaklar, mevcut enerji politikalarının değiştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yönünde atılan adımlar, dünya toplumları için köklü reform ve değişim süreçlerini başlatmıştır. Sürdürülebilir kalkınmanın başarılmasında, ülkelerin ve uluslararası toplumun gerekli kararlılığı ve istikrarı göstermesi, enerji-ekonomi-ekoloji arasında yeni dengelerin tesis edilmesi açısından önem taşımaktadır. Yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin desteklenmesi yönünde de ulusal ve uluslararası alanda oluşturulan yasal ve kurumsal düzenlemeler etkin rol oynamaktadır. Dünyada artan enerji talebi, ülkelerin enerji güvenliği kaygılarını derinleştirirken, bozulan ekosistemler küresel topluma her geçen gün yeni maliyetler yüklemektedir. Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler, sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesi temelinde birleşmektedir. Bu çalışmada, Almanya ve Türkiye'de yenilenebilir enerjiye geçiş yönündeki süreçler, küresel toplumun sürdürülebilirlikle ilgili ortak değerleri ve sorumlulukları çerçevesinde değerlendirilmekte; rüzgâr enerjisi örneğinde, yasal ve kurumsal düzenlemeler değişim süreçlerini yönlendirme etkileri ve belirleyicilikleri kapsamında ele alınmaktadır.Anahtar Sözcükler: Sürdürülebilir Kalkınma, Yenilenebilir Enerji, Rüzgâr Enerjisi, Türkiye, Almanya Sustainable development is defined as `the development that meets the needs of the current age without conceding the capability to meet the needs of future generations.` This new insight into development forms the basis of the 21st century politics. The destruction that the financial development based on fossil fuels has created in world ecosystems since Industrial Revolution and rapidly depleting natural resources have made it necessary to change the current energy policies. The steps taken towards transition to renewable energy sources have initiated radical reforms and periods of change. Necessary determination and stability of states and international community in the achievement of sustainable development is of great importance in terms of establishing new balances between energy, economy, and ecology. Moreover, official and institutional amendments constituted in national and international scope for endorsement of generating energy out of renewable sources play an effective role. While increasing demand for energy on earth deepens concerns of states about energy security, disrupted ecosystems impose new costs on global community day by day. Developed and developing states unite at the basis of realization of sustainable development. In this study, the processes in transition to renewable sources in Germany and Turkey are evaluated in the framework of common values and responsibilities of global community concerning sustainability, and in the case of wind energy, are discussed in the scope of the directive and decisiveness effects of official and institutional amendments on transition processes. Key Words: Sustainable Development, Renewable Energy, Wind Energy, Turkey, Germany
Collections