Finansal istikrarı sağlamaya yönelik makro ihtiyati politikalar: Türkiye örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Great Moderation dönemine ait politika çerçevesinin, küresel finansal krizin ardından makro-finansal dengesizliklerle mücadelede yetersiz kaldığının açık bir şekilde ortaya çıkması, politika otoritelerini alternatif politika arayışlarına yöneltmiştir. Sistemik riskleri ve bunların yol açabileceği olumsuz dışsallıkları kontrol altına almak, muhtemel şoklara karşı finansal sistemin direncini güçlendirmek ve diğer iktisat politikalarının etkinliğini arttırmak amacıyla yeni bir politika alanı olarak tanımlanan makro ihtiyati politika çerçevesi, kriz sonrası dönemde uygulanan politikaların merkezinde yer almıştır. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerin krizden çıkmak amacıyla uyguladıkları genişlemeci para politikaları ile oluşan küresel finansal döngünün beraberinde getirdiği politika açmazları, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde makro ihtiyati politikaya daha fazla ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur. Bu doğrultuda, kısa vadeli sermaye girişlerini yavaşlatmak ve kredi büyüme hızını kontrol almak amacıyla finansal istikrar hedefinin fiyat istikrarı hedefi ile aynı düzeye getirildiği ve para politikası ile makro ihtiyati politikanın birlikte yürütüldüğü yeni politika bileşimi Kasım 2010'dan itibaren TCMB tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda tezimizin amacı, Türkiye'de finansal istikrarı sağlamaya yönelik makro ihtiyati politikaların etkinliğini araştırmaktır. Bu çerçevede; küresel finansal kriz sonrası uygulamaya konulan makro ihtiyati politika teorik olarak incelenmiş ve Türkiye ekonomisindeki makro ihtiyati politika uygulamaları değerlendirilerek makro ihtiyati politika duruşunun, yeni politika bileşiminin ara hedeflerinden biri olan kredi büyümesi üzerindeki etkisi ampirik olarak analiz edilmiştir. Bu amaçla, Türkiye için oluşturulan makro ihtiyati politika endeksi ile reel toplam kredi büyümesi arasındaki ilişki 2010:11-2017:12 dönemini kapsayacak şekilde Johansen, Mosconi ve Nielsen (2000) yapısal kırılmalı koentegrasyon yaklaşımı kullanılarak tahmin edilmiştir. Ampirik bulgulara göre Türkiye'de makro ihtiyati politika uygulamalarının, uzun dönemde kredi büyümesini sınırlayıcı etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, söz konusu etkinin makro ihtiyati politika duruşunun sıkılaştırma derecesinin arttırılmasının ardından ortaya çıktığı görülmüştür. The fact that the policy framework of Great Moderation came out to be inadequate in the fight against macroeconomic imbalances following the global financial crisis led policy authorities to seek alternative policies. The macroprudential policy framework, defined as a new policy area in order to control systemic risks and the negative externalities that may be caused by them, strengthen the resilience of the financial system against possible shocks and increase the effectiveness of other economic policies, has been at the center of the policies implemented in the post-crisis period. Furthermore, the policy dilemmas caused by the global financial cycle due to the expansionary monetary policies implemented by developed countries to overcome the crisis has caused macroprudential policies to be increasingly needed by developing countries like Turkey. Accordingly, the CBRT introduced the new policy mix to be implemented as of November 2010, in which the monetary policy and macroprudential policies were carried out in unison and financial stability goals are levelled up with price stability goals in order to slow down short-term capital inflows and control the credit growth rate. In this context, the aim of this thesis is to investigate the effectiveness of macroprudential policies in terms of ensuring financial stability in Turkey. Within this framework, the macroprudential policy implemented after the global financial crisis was theoretically investigated, macroprudential policy practices applied in Turkish economy were evaluated and the impact of macroprudential policy stance on loan growth, which is one of the intermediate targets of the new policy mix, was empirically analysed. For this purpose, the relationship between the macroprudential policy index created for Turkey and the real total loan growth was estimated by utilizing Johansen, Mosconi and Nielsen's (2000) cointegration approach with structural breaks. The monthly data are used and covering the period of 2010:11-2017:12. Empirical findings indicated a limiting effect of the macroprudential policy practices in Turkey on long-term loan growth. This limiting effect was observed to have emerged following the tightening of the macroprudential policy stance.
Collections