Holştayn ırkı sığırlarda sağrı bölgesi yağ kalınlığının döl verimi, süt verimi özellikleri ile hayvan sağlığına olan etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırma, Holştayn ırkı sığırlarda sağrı bölgesi yağ kalınlığına göre belirlenen kondüsyon durumunun süt verimi, dölverimi ile bazı sağlık parametrelerine etkilerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma Burdur ilindeki özel bir işletmede 52 baş inek ve 30 baş düve üzerinde 2012-2014 yılları arasında yürütülmüştür. Amaca uygun olarak doğum öncesi 60 ve 3'üncü, doğum sonrası 20, 40, 60, 80 ve 100'üncü günlerde B model ultrasonografi cihazı ile sağrı bölgesi yağ kalınlığı (SBYK) ölçümü; doğum öncesi 3, doğum sonrası 2, 30, 60 ve 100'üncü günlerde kan numunesi alınrak Beta Hidroksi Bütirik Asit (BHBA), Gama Glutamil Transferaz (GGT), Aspartat Amino Transferaz (AST) ve Alanin Amino Transferaz (ALT) düzeylerine bakılmıştır. Doğum sonrası 20, 40, 60, 80 ve 100'üncü günlerde süt parametreleri (yağ, protein, laktoz, kuru madde, donma noktası, somatik hücre sayısı, yağ/protein oranı) incelenmiştir. Dölverim özelliği olarak ilk buzağılama yaşına (İBY) bakılmıştır. Araştırmadaki tüm düve ve ineklerin doğum esnasındaki kondüsyon durumları esas alınarak zayıf, normal ve yağlı olmak üzere 3 grup oluşturulmuştur (zayıf <17 mm, normal 18-26 mm, yağlı >27 mm). Doğum sonrasında tüm düve ve ineklerde yağ mobilizasyonunun başladığı ve negatif enerji dengesine (NED) girdikleri tespit edilmiştir. İneklerin düvelere göre daha yüksek kondüsyonla laktasyona başladıkları ve tüm ölçüm dönemlerinde kondüsyonlarının daha yüksek seyrettiği belirlenmiştir. NED'i en derin yaşayan grupların yağlı inek ve düveler olduğu görülmüştür. Normal ve yağlı kondüsyonlu düve ve ineklerde azami yağ kayıplarının, zayıf gruplardan fazla ve istatistiki olarak önemli olduğu görülmüştür (p<0.01, p<0.001). Düvelerde pozitif enerji dengesine geçiş pp 40-60'ıncı günler arasında; ineklerde ise 60-80'inci günler arasında gerçekleşmiş olup aralarındaki farkın önemli olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Düve ve ineklerde sağrı bölgesi yağ kalınlığı (SBYK) kaybı en fazla pp ilk 20 gün içerisinde gerçekleşirken, pp 20 ile 40'ıncı günler arasında ise SBYK kayıplarının azalarak devam ettiği görülmüştür. Kondüsyon durumunun 305 günlük süt verimi, pik süt verim miktarı ile pike ulaşma zamanı üzerine etkisinin olmadığı; sürü bazında ve ineklerde pik süt verimi ile 305 günlük süt verimi arasında önemli pozitif yönlü korrelasyonlar tespit edilmiştir (p<0.001). Süt parametreleri yönünden kondüsyon durumunun süt proteini, sütün donma derecesi ve somatik hücre sayısı (SHS) üzerine istatistiki bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Düve ve ineklerde doğum esnasındaki kondüsyon durumunun; BHBA, AST ve ALT düzeylerine istatistiki olarak önemli bir etkisi bulunamazken, pp 2'nci günde düvelerde GGT düzeyleri üzerine etkisinin önemli olduğu görülmüştür (p<0.05). İlk buzağılama yaşı (İBY), 28 ay ve üzeri olan düvelerdeki SBYK değerlerinin 22-24 ay ile 25-27 aylarda buzağılayanlara göre pp 80 ve 100. günlerde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). İBY 28 ay ve üzeri grupta ise düvelerin 80'inci günlerden itibaren hızlı bir yağlanma sürecine girdikleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda; yetersiz besin depoları ile doğuma başlayan düve ve ineklerde, pp dönemde canlı ağırlık kayıplarının daha az gerçekleştiği; Holştayn ırkı düve ve inekler istenen kondüsyonla doğuma girseler dahi, süt veriminin beklenenin altında kalabileceği, vücut yağları mobilizasyonu yetersizliğinin süt verimi üzerinde olumsuz etkisinin olabileceği kanaatine varılmıştır. Süt yağı oranlarında görülen dalgalanmalar, sürüde enerji metabolizmasının sağlanamadığı kanaatini uyandırmıştır. Sürüde tank sütü SHS'lerine göre enfekte meme prevalansının %16 olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İnek ve düvelerde tüm ölçüm dönemlerinde BHBA düzeyinin yüksek seyri ve karaciğer enzimlerinin 100'üncü günlerde yeniden yükselmesi; sürünün beslenme kaynaklı muhtemel metabolik baskı içinde olduğunu düşündürmüş ve ketozis, abomasum deplasmanı, yağlı karaciğer sendromu, metritis gibi NED kaynaklı hastalık riski içerisinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Kan ve süt parameterelerinin beslenme rejimi ve rasyon içeriklerinden etkilenmesi nedeniyle, sadece belirli kan ve süt parametreleri ile enerji metabolizması yorumlamanın, bazen yanıltıcı sonuçlar verebileceği düşünülmektedir. Süt üretimi yapan işletmelerde kuru ve erken laktasyon dönemlerinde yapılacak düzenli SBYK ölçümlerinin; sürü bazında döl verim, süt verim ve sağlık durumu sonuçları üzerine katkı yapabilir. The aim of study is to determine the effects of condition score defined on the basis back fat thickness on the milk production, fertility and some health parameters. The research was conducted on 52 cows and 30 heifers during 2012-2014 at the single livestock farm. Thickness of back fat were monitored in terms of the characterisics examined at 60 and 3 days before birth and 20, 40,60, 80, 100 days after delivery by B-model ultrasonography. Blood samples were collected 3 days before parturition, and 2,30,60, 100 days after delivery and values of beta hydroxy butyrate (BHBA), gamma glutamyl transferase (GGT), aspartate amino transferase (AST) and alanine amino transferase (ALT) were measured. Also, milk samples were collected at 20,40,60 and 100 days after delivery and levels of lipids, protein, lactose, dry matter, freezing zone, somatic cell counts and ratio of lipid/protein also determined. First calving age used as a reproductive characteristics of animal. The cows and heifers were divided into three groups based on their condition score at birth as thin, moderate and fleshy (thin <17 mm, moderate 18-26 mm, fleshy> 27 mm), based on the condition of the heifers and cows in the study. All heifers and cows were observed to have initiated fat mobilization and entered a period of negative energy balance (NEB) at postpartum. The maximum adipose tissue loss was higher in cows and heifers with moderate and fleshy condition than that of the animals in thin group and the differences was found statistically significant (p <0.01, p <0.01). Transition to positive energy balance was occurred at postpartum 40-60 days in heifer and 60-80 days in cows, and the difference between groups was significant (p <0.05). The highest value of the loss of backfat thickness (BFT) was observed at postpartum 20 days in heifers and continued to decrease in the period between 20-40 days as well. The effect of condition score on values of 305-day milk yield period, peak milk yield and peak access time; significant positive correlations were found insignificant on the other hand, there was a significant correlation between peak milk yield and 305-day milk yield in cow on a flock basis. Moreover, there was no statistical effect of condition score on the parameters such as milk protein, freezing point and somatic cell count in cow and heifers. While there were no statistical differences among the effect of condition score at parturition time on the values of BHBA, AST and ALT. However, the effect of condition score at parturition time on blood GGT levels at postpartum day 2 was significant (p<0.05). The value of BFT was higher in heifer with the first calving age (FCA) older than 28 months than heifer with FCA of 22-24 and 25-27 months of age at days of postpartum 80th and 100th days (p <0.01). Consequently, a live weight loss at postpartum period with inadequate nutrient storage in the heifers and cows was lower than animals with adequate nutrient storage. Even tough, Holstein breed heifers and dairy cows with desirable body condition at parturition time were failed to reach expected milk yield. It was likely a result of insufficiency in body adipose tissue storage negatively was effect on milk yield. Due to effects of nutritional regime and ration content on blood and milk parameters, an interpretation of energy metabolism with certain blood and milk parameters may result in misleading results. The fluctuations in the milk fat ratios of all heifers and cows with different conditions were suggest that energy metabolism cannot be achieved in herd. The prevalance of infected udder was found as 16 % on the basis of somatic cell count of bulk milk samples. The high course of beta hydroxy butyrate level in cow and heifer, increase in liver enzymes in 100 days after delivery was thought the metabolic pressure of feeding stress. Also, results showed that animals were under risk of NEB likely ketosis, displacement of abomasum, fatty liver sydrome, metritis. Due to effects of nutritional regime and ration content on blood and milk parameters, an interpretation of energy metabolism with certain blood and milk parameters may result in misleading results. The regular BFT measurement at dry and early lactation period may contribute the interpretation of fertility, milk yield, animal health results.
Collections