Kıbrıs Barış Harekâtı odağında Bülent Ecevit
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bülent Ecevit, 1925 yılında İstanbul'da doğmuştur. 1950 yılından itibaren Cumhuriyet Halk Partisi'nin yayın organı olan Ulus Gazetesinde sanat ve siyasete dair yazılar kaleme almıştır. 1951 yılında CHP'ye üye olarak siyasete fiilen adım atmış olan Bülent Ecevit, partinin halktan uzak değil halk ile içice olmasını öngören `Ortanın Solu` söylemi ile 1966 yılında Parti Genel Sekreterliğine; 12 Mart Muhtırası sürecindeki askeri vesayete karşı olan `demokratik` tavrıyla da 1972 yılında Parti Genel Başkanlığına yükselmiştir. 14 Ekim 1973'te yapılan seçimler Ecevit ve CHP'nin zaferiyle sonuçlanmış, uzun zamandan beri muhalefette olan CHP iktidara, Milli Selamet Partisiyle kurduğu koalisyon aracılığıyla ulaşmıştır. İki parti arasındaki bu uzlaşı döneminde CHP, Ecevit'in liderliğinde kendi saygınlığını arttıracak çalışmalara imza atmıştır. Dış politikada, özellikle de `Kıbrıs Barış Harekâtı` sürecinde Ecevit'in verdiği kararlar ülkemizin uluslar arası arenadaki saygınlığını arttırmış ve kararlılığını ortaya koymuştur. Nitekim 20 Temmuz 1974 günü, Ecevit'in İngiltere'nin ve Amerika'nın oyalama siyaseti, Yunanistan'ın ise `Enosis` politikası karşısında verdiği `Kıbrıs Barış Harekâtı` kararı, adada Türk kesimine yönelik soykırım girişimlerinin önlenmesi sağlamıştır. Bu kararla Ecevit, Kıbrıs'ta zorbalıkla ve meşruluk dışı yollardan oluşturulan kuvvet dengesizliğine son vermiştir. Ecevit'in barışı Kıbrıs'a kadar götürecek olan bu adımı, diktatörlüğün zulmüne uğrayan bütün Kıbrıslılara demokrasinin ve özgürlüğün yolunu da tekrar açmıştır. Kuşkusuz savaşırken dahi `duygusallıktan kaçınan` ve `açık`, `dürüst` ve `tutarlı` bir görünüm sergileyen Ecevit, 1964'te İnönü'nün, 1967'te ise Demirel'in geri adım attıkları yerdeki `kararlılığı` sebebiyle olağanüstü bir prestij sahibi olmuştur. Özellikle Kıbrıs'ta ve çevresinde barışın devamı adına Ecevit'in çizdiği `insancıl`, `samimi`, `barışsever` ve `sorumluluk sahibi` diplomasi övülmeye layık bir durumdur. Ayrıca Ecevit, Kıbrıs'taki `dik duruşuyla`, Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık felsefesinin sadık bir mirasçısı olduğunu da tüm dünyaya göstermiştir. Bülent Ecevit was born in Istanbul in 1925. Since 1950, he had published his articles about art and politics at Ulus Gazetesi, which was the official journal of the Republican People's Party. Bülent Ecevit had actively stepped in politics' scene as a member of the CHP in 1951, and later became party's General Secretariat in 1966 with the help of his famous statement `Left of the Middle`. Then he has gone trough to Party Chairman in 1972 with his `democratic` attitude against the military memorandum on March 12th.The elections on October 14, 1973, have been resulted with the victory of Ecevit and the CHP. The CHP government, which has long been in opposition, has finally reached to power as government with the coalition established by the National Salvation Party. During this period of reconciliation between the two parties, the CHP has signed the initiatives to increase its prestige under the leadership of Ecevit. Especially, decisions taken by Ecevit about foreign policy and relations, in particular during the `Cyprus Peace Operation`, increased the prestige of our country at the international arena and revealed its determination.Ecevit's critical `Cyprus Peace Operation` decision on 20 July 1974, in spite of the distraction policy of Britain and the United States and Greece's `Enosis` policy, provided the prevention of genocide attempts on the Turkish side of the island. By doing so, Ecevit put an end to the force imbalance created by tyranny and unfair ways in Cyprus and he has reopened the path of democracy and freedom that has been persecuted by dictatorship.Ecevit's `non-emotional` and `honest`, `open` and `consistent` personality during the war time brought him to an extraordinary prestige enabling him to proceed over where at 1964 İnönü and at 1967 Demirel had to stepped back. Especially the `humanitarian`, `sincere`, `peaceful` and `responsible` diplomatic behavior that has been drawn up on behalf of the peace in and around Cyprus by Ecevit deserves praise.In addition, Ecevit's stand on his ground in Cyprus has shown to the whole world that he is one of the faithful heir of the Mustafa Kemal Atatürk, as following his the national sovereignty and complete independence philosophy.
Collections