Domaniç anıtsal tonozlu Roma Dönemi iskeletlerine ait dişlerin lineer mine hipoplazilerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasında Kütahya ili Domaniç ilçesinden çıkarılan Anıtsal Tonozlu Roma Dönemi iskeletlerinin dişleri, stres göstergelerinden yalnızca birisi olan lineer mine hipoplazileri açısında değerlendirilmiştir. İncelenen topluluğun mine hipoplazilerinden yola çıkarak yaşadıkları dönemde ne gibi bir strese ve ne şiddetle maruz kaldıkları elde edilen veriler değerlendirilerek yorumlanmaya çalışılmıştır. Lineer mine hipoplazileri yalnızca şiddetleri ve frekansları açısından değerlendirilmemiş, defektlerin bireylerde yoğunlukla hangi yaş aralıklarında oluştuğu da hesaplanmıştır. Lineer mine hipoplazilerinin biyolojik yaşlara dönüştürülmesinde, Goodman-Rose (1990) ve Reid-Dean (2000;2006)'a ait iki farklı yöntemin verileri karşılaştırılarak tartışılmıştır. Ancak bu araştırmanın metodu olarak, Reid ve Dean (2000;2006)'ın yöntemi tercih edilmiştir. Bu yönteme göre elde edilen veriler hipoplazilerin yoğun olarak 4-4,5 ve 5-5,5 yaşlarında yaşandığını göstermektedir. Aynı zamanda eski Anadolu topluluklarında yapılan hipoplazi çalışmalarıyla Domaniç topluluğu karşılaştırılarak elde ettiğimiz veriler değerlendirilmiştir. Domaniç Anıtsal Tonozlu Roma Dönemi iskeletlerine ait toplam 506 daimi diş lineer mine hipoplazileri açısından değerlendirilmiş ve bakılan dişlerin %17,1'inde lineer mine hipoplazileri tespit edilmiştir. Mine hipoplazileri, gelişimi devam eden farklı diş tiplerini etkilese de toplulukta yaygın olarak ön dişlerde gözlenmiştir. Ayrıca şiddetleri açısından değerlendirildiğinde topluluk genelinde hafif ve orta dereceli olarak kaydedilen dişler topluluk genelinde yaygın olarak bir veya iki bant şeklinde gözlenmiştir. Bunlara ek olarak, Domaniç-Roma Dönemi topluluğunda hipoplazi görülme sıklığı Anadolu'daki çağdaşı olan diğer iskelet toplulukları ile karşılaştırıldığında daha düşük bir orana sahiptir. Bu durum mezardan çıkan bireylerin erken bebeklik ve çocukluk döneminde daha az fizyolojik strese maruz kaldıklarının bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. Topluluk içi elde edilen veriler sonucunda Domaniç topluluğundaki mine hipoplazilerinin yoğun olarak yaşandığı dönemler, diğer Anadolu topluluklarına oranla çok farklı bir dönemde yaşanmadığı göstermektedir. Şiddetleri ve tekrarlanma süreleri açısından ise diğer Anadolu toplulukları ile karşılaştırıldığında şiddetli seyretmediğini söylemek mümkündür. Bunun dışında Domaniç topluluğunda mine hipoplazilerinin gözlendiği dönemler (4-4,5 ve 5-,5) genellikle çocukların sosyalleşmeye ve çevresiyle tanışmaya başladığı dönemlere işaret etmektedir. Bu süreçte meydana gelen hipoplazilerin çevresel faktörlerden, hijyen koşullarından veya salgın hastalıklar gibi faktörlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. In this thesis, teeth belonging to the skeletons removed from Domaniç district of Kütahya province were examined. Teeth were evaluated in terms of linear enamel hypoplasias which is only one of the stres indicators. In this study, we tried to interpret the type and severity of stress that the population was exposed to by evaluating the enamel hypoplasia in the population studied. Linear enamel hypoplasia was not only evaluated in terms of severity and frequency, but also the biological age ranges of defects were calculated in individuals. In the transformation of linear enamel hypoplasias to biological ages were used two different methods belonging to Goodman-Rose (1990) and Reid-Dean (2000; 2006). However, as the method of this research, Reaid and Dean's (2000;2006) method was preferred. At the same time, the data has obtained from Domaniç community with the linear enamel hypoplasias studies by conducted in ancient Anatolian communities were compared. A total of 506 permanent teeth belonging to skeleton of Domaniç Monumental Roman Period were evaluated aspect for linear enamel hypoplasias. As result, linear enamel hypoplasias was found in 17,1% of the teeth examined. Although, different teeth types were affected by linear enamel hypoplasias, it has commonly observed in the anterior teeth. In addition, when evaluated in terms of severity, light and moderately recovered teeth were commonly observed as one or two bands throughout the community. Also linear enamel hypoplasias was observed as five bands in only one individual. In addition the prevelance of hypoplasias in the Domaniç Roman period population is lower compared to other contemporary skeletons known from Anatolia. This situation has been interpreted as a indication that individuals recovere of the grave were exposed to less physiological stres in early infancy and childhood. As a result of the data obtained in the community, it was seen that the periods of intense hypoplasias in the Domaniç community did not ocur in a different period compared to other Anatolian communities. In terms of violence and repetition times, it is possible to say that it is not severe when compared to other Anatolian communities. In addition, periods in which the enamel hypoplasias has observed in the Domaniç community generally indicate the period in which children begin to socialize and meet their environmental. Hypoplasias occurng during this proccess, has thought to be caused by environmental factors, hygiene conditions and factors cuch as epidemic diseases.
Collections