Osmanlı coğrafyasında farklı inanç zümreleri ve tezkire yazarlarının bu zümrelere bakış açıları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihin her devrinde insanlar farklı inançları benimsemiş ve yaşamışlardır. Genel olarak Sünnî Müslümanlığı benimseyen Osmanlı Devleti'nde bunun yansımasını görmek mümkündür. Sünnîlik (ortodoksi) olarak ifade edilen bu baskın görüşün karşısında gelişen ve `heterodoksi` olarak ifade edilen birtakım düşünceleri benimseyen insanların genellikle bazı güçlükler yaşadığı görülmüştür. İçinden çıktığı hemen her toplumda bu kesimlerin sözleri kimi zaman bir küfür sayılmış hatta bu türden düşünceleri yüksek sesle dile getiren insanların hapse atıldığı yahut katledildiği dahi olmuştur.Ezoterik (içrek) gelenek dâhilinde geliştiğini söyleyebileceğimiz bu düşünce sistemlerinin bazı divan şairlerince de benimsendiği ve şiirlerde işlendiği bilinen bir husustur. Bu şairlerin ve benimsedikleri görüşlerin kendi dönemlerinden itibaren kaleme alınan tezkirelerde farklı bir şekilde dikkatlere sunulduğunu söyleyebiliriz. Bu çalışmada, esas olarak edebiyat tarihimizin en önemli biyografik kaynaklarından olan şairler tezkireleri taranarak yukarıdaki bağlamda zikredilen şairlerin tespit edilmesi ve bunların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu yolda ilk olarak kavramsal bir çerçeve oluşturmak için ezoterizm, ortodoksi, heteredoksi kavramları hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Arkasından Osmanlı sahasında kaleme alınan tezkirelerin kısaca tanıtılmış ve sonrasında Tezkire yazarlarının farklı inançları benimseyen -heterodoks kesime mensup gösterilen- şairlere karşı yaklaşımları incelenmiştir. Bu biyografik kaynakların olumlu veya olumsuz değerlendirmeleri karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Tezkire yazarlarının şahsî inancının şair biyografisine nasıl yansıdığı, Sünnî Müslümanlığa mensup şairler ile Sünnî olmayan şairlerin ne gibi ölçüler dâhilinde dikkatlere sunulduğu tespit edilmeye, ayrıca inancı olmadığı ileri sürülen şairlerin de hangi bakış açılarıyla değerlendirildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. In every period of history, people have adopted and lived different beliefs. It is possible to see this reflection in the Ottoman Empire, which generally adopted Sunni Islam. It is seen that people who adopt a set of ideas defined as `heterodoxy` which was developed against the dominant view expressed as Sunniism (orthodoxy), generally have some difficulties. In almost every society in which he comes out, the words of these sections are sometimes regarded as a blasphemy and even people expressing such thoughts aloud have been thrown into jail or murdered.It is a well-known fact that these thought systems, which can be said to have developed within the esoteric tradition, are also adopted by some divan poets and are processed in poems. It can be said that these poets and their views have been brought to the attention in a different way in the tezkires written since their time. In this study, it is aimed to identify and evaluate the poets mentioned in the above context by scanning the tezkires of poets, one of the most important biographical sources of our history of literature. In this way, firstly, the concepts of esoterism, orthodoxy and heteredoxy are briefly given to create a conceptual framework. Then, the tezkires written in the Ottoman field were briefly introduced and then the Tezkire writers' approaches to the poets who adopted different beliefs - shown to belong to the heterodox group - were examined. The positive or negative evaluations of these biographical sources are discussed comparatively. It is aimed to determine how the reflections of the personal beliefs of the writers of the tezkire to the poet's biography, the extent to which the poets belonging to Sunni Muslim and non-Sunni poets are brought to the attention, and also the perspectives of how poets who are claimed to have no belief are evaluated.
Collections