Alî B. `Abd er-Ra`ûf el-Habeşî Râfi`u`l-Gubûş fî Fezâ`ili`l-Hubûş (giriş-inceleme-metin-dizin)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Geniş bir coğrafî alana yayılmış olan Türk dili, tarihi süreç içerisinde farklı alfabe ve yazı sistemleri ile yazılagelmiştir. Bu alfabe ve yazı sistemleri arasında en uzun süre kullanılanı Uygur ve Arap alfabeleridir. Arap alfabesi, Türkler tarafından en fazla benimsenen alfabe olmuştur. Arap alfabesine dayalı yazı sistemiyle Türk dilinin çeşitli yazı dillerine ait çok sayıda el yazması ve nadir eser bulunmaktadır. Bunlar arasında Osmanlı Türkçesine ait Arap harfli el yazması metinler de sayılarının çokluğu ile ait oldukları dönemin dil ve edebiyatının incelenmesine geniş imkân sağlamaları bakımından oldukça önem taşımaktadır. Doktora tezi olarak hazırlamış olduğumuz bu çalışmada Ali bin 'Abdu'r-ra'ûf el-Habeşî veya Molla Ali olarak bilinen müellif tarafından 1612 yılında kaleme alınmış Râfi'u'l-Gubûş fî Fezâili'l-Hubûş adlı eser üzerinde dil merkezli bir inceleme yapılmıştır. 240 varaktan oluşan yazmanın her sayfasında 17 satır bulunmaktadır. Nesih hatla yazılmış olan yazmanın bazı varaklarında harekeler kullanılmıştır. İstanbul Fatih Süleymaniye Kütüphanesi 4360 numarada kayıtlı olan yazma eserin Millî Kütüphanede de 680 numarada kayıtlı bir mikrofilmi bulunmaktadır. Bu yazma müellif hattı olup bilinen başka bir nüshası yoktur. Dört bölüm (bap) ve bir mukaddimeden oluşan yazma eser, Habeşîler ve Habeş tarihini konu edinmektedir. Yazmanın sağlam bir metnini kurmak, dönemin dil özelliklerini tespit etmek ve Türkçenin söz varlığına katkı sağlamak amacıyla yapılan bu çalışma giriş, inceleme, metnin transkripsiyonu, gramatikal dizin ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır.Anahtar Kelimeler: Arap harfli metin, dil incelemesi, Habeşîler, Osmanlı Türkçesi, 17. yüzyıl The Turkish language, which has spread over a wide geographical area, has been written with different alphabets and writing systems in the historical process. Among these alphabets and writing systems, the longest used ones are Uighur and Arabian alphabets. Arabic alphabet has been the most adopted one by the Turks. There are many manuscripts and rare works belonging to various written languages of Turkish language with the Arabic alphabet based system. Among these, the manuscripts with Arabic letters of Ottoman Turkish are of great importance in terms of providing a wide opportunity for the study of the language and literature of the period they belong to with their abundance of numbers.In this study, which we have prepared as a doctoral dissertation, a language-based study was conducted on Râfi'u'l-Gubûş fî Fezâili'l-Hubûş, which was written in 1612 by the author known as Ali bin 'Abdu'r-ra'ûf el-Habeşî or Molla Ali. There are 17 lines on each page of the 240-leaf writing.Movements were used in some of the leaves of the manuscript written in Nesih calligraphy. The manuscript, which is registered in Istanbul Fatih Süleymaniye Library at number 4360, has a microfilm recorded at number 680 in the National Library. This is the author's line and there is no other known copy. The manuscript is composed of four chapters (bab) and a holy place. This study which was conducted to establish a sound text of the manuscript, to determine the language features of the period and to contribute to the vocabulary of Turkish, consists of introduction, examination, transcription of the text, grammatical index and conclusion.Keywords: Arabic text, Ethiopians, Ottoman Turkish, research of language, 17th century
Collections