Türk ceza hukukunda meşru savunma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında meşru müdafaa olarak ifade ettiği 5237 sayılı yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanununun meşru savunma olarak Türkçeleştirdiği meşru savunma kurumu ve bu kurumla ilgili teori ve uygulamadan problem oluşturabilecek hususlar incelenmiş, ayrıca konuyla ilgili yargı kararları ve doktrindeki görüşler bütün yönleriyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Meşru savunmanın oluşması için saldırıya ve savunmaya ilişkin koşulların varlığı gerekmektedir. Saldırıya ilişkin koşullar ise bir saldırının varlığı, saldırının haksız olması, saldırının kişiliğe ilişkin bir hakka yönelmiş olması ve saldırının halen var olmasıdır. Ayrıca saldırı somut olmalı ve saldırı ile savunma aynı anda olmalıdır. Muhtemel bir saldırıya karşı meşru müdafaa olamayacağı gibi sona ermiş bir saldırıya karşı da meşru müdafaa olmaz. Ancak, başlamamış ama başlaması muhakkak olan ve tekrarı beklenen durumlarda meşru savunma söz konusudur ve saldırı bitmemiş sayılır. Bazen olayda meşru savunmanın şartları mevcut olsa bile saldırı ve savunmadaki ölçü sınırı aşılabilmektedir. Bu açıdan haklar arasında ya da kullanılan araçlar yönünden oran yoksa meşru savunmadan söz edilemez. Eğer bu sınır maruz görülebilecek bir korku veya heyecandan ileri gelmişse kuralımızın istisnasıdır, kusurluluğu kaldırmaktadır. Oran şartı en çok malvarlığına yönelik saldırılarda önem kazanmaktadır. Kanunumuz malvarlığı da dahil olmak üzere her türlü hakka karşı meşru savunmayı kabul ettiğinden malvarlığına yönelik savunmalarda oran şartı büyük bir hassasiyetle irdelenmelidir. In this study, No.2709 Republic of Turkey Constitution in force numbered 5237 which stated as self-defense examined the legitimate defense establishment that simplify the Turkish Penal Code, our legitimate defense and examined issues may pose the theory and practice of the problems associated with this institution, as well as subject to the relevant judicial decisions and opinions of the doctrine in all its aspects was tried to put forward. In order for legitimate defense to take place, conditions related to the offense and defense must be present. The conditions related to the attack are the existence of an attack, the attack being unjust, the attack directed towards a right to personality and the attack still exists. In addition, the attack must be concrete and the attack and defense must be at the same time. There can be no self-defense against a possible attack, nor can there be a self-defense against an ended attack. However, there is legitimate defense in cases where it has not started but must be repeated and is expected to be repeated, and the attack is considered to be unfinished. Sometimes, even if the conditions of legitimate defense are present in the incident, the measure limit in attack and defense can be exceeded. In this respect, if there is no ratio between rights or the means used, legitimate defense cannot be mentioned. If this limit arises from fear or excitement that may be exposed, it is the exception to our rule, which removes imperfection. Ratio requirement is most important in attacks against assets. Since our law accepts legitimate defense against all kinds of rights, including assets, the rate requirement should be considered with great precision in the defense of property.
Collections