Ebe ve hemşirelerde meme kanseri korkusunun sağlıklı yaşam biçimi davranışlarına etkisi

Abstract

Bu çalışma, ebe ve hemşirelerde meme kanseri korkusunun sağlıklı yaşam biçimi davranışlarına etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.Araştırma kesitsel tiptedir. Araştırmanın evrenini 15.08.2018-15.11.2018 tarihlerinde Sivas Numune Hastanesinde görev yapan ebe ve hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemine, doğum ve hastalık izninde olmayan, görevlendirme ile başka yerde çalışmayan, yıllık izinde olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 56 ebe ve 145 hemşire alınmıştır. Veriler Kişisel Bilgi Formu, Meme Kanseri Korku Ölçeği ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; tanımlayıcı istatistik ölçütlerinin yanı sıra Mann Whitney U testi ve Kruskall-Wallis H testi kullanılmıştır.Ebe ve hemşirelerin (%91,5'i kadın, %8,5'i erkek)Meme Kanseri Korku Ölçeği puan ortalaması 26,28±7,50 iken, %8'inin düşük, %22,9'unun orta ve %69,1'sinin ise yüksek düzeyde meme kanseri korkusu yaşadığı saptanmıştır. Sağlıklı yaşam biçimi davranışları ölçeğinin toplam puan ortalamasının 125,79±21,18, alt boyutlardan en yüksek puan ortalamasının manevi gelişim (25,33±4,62), en düşük puan ortalamasının ise fiziksel aktivite (16,12±5,10) olduğu belirlenmiştir. Yapılan korelasyon analizinde meme kanseri korkusu ölçeği puan ortalaması ile sağlıklı yaşam biçimi davranışları ölçeğinin sadece sağlık sorumluluğu alt boyut puan ortalaması arasında pozitif yönde zayıf düzeyde ilişki saptanmıştır (p=0,038 r=0,447). Ebe ve hemşirelerde meme kanseri korku düzeyi arttıkça sağlıklı yaşam biçimi davranışlarından sağlık sorumluluğunu alma davranışı artmaktadır.Sonuçta; ebe ve hemşirelerde meme kanseri korku düzeyi arttıkça sağlıklı yaşam biçimi davranışlarından sağlık sorumluluğunu alma davranışını artmaktadır. Hem mesleki eğitimde hem de mezuniyet sonrası hizmet içi eğitimlerle meme kanseri, riskleri ve korkularına ilişkin bilgilendirmelerin yapılması, sağlık çalışanlarının meme kanseri riski yönünden değerlendirilerek risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik çalışma ortamlarında gereken önlemlerin alınması ve bu çalışmanın daha büyük örneklem grupları ile yapılması önerilmektedir.

This study was conducted to determine the effect of fear of breast cancer on healthy lifestyle behaviors in midwives and nurses.The research was cross-sectional. The population of the study consists of midwives and nurses working in Sivas Numune Hospital between 15.08.2018-15.11.2018 The sample of the study consisted of 56 midwives and 145 nurses who were not on maternity and sick leave, did not work or work elsewhere, were not on annual leave and agreed to participate in the study. Data were collected using Personal Information Form, Breast Cancer Fear Scale and Healthy Lifestyle Behavior Scale. In the evaluation of the data; Mann Whitney U test and Kruskal-Wallis H test were used.Midwives and nurses (91.5% female, 8.5% male) had a mean breast cancer fear score of 26.28 ± 7.5, 8% had low, 22.9% had moderate and 69.1% had high levels of breast cancer respectively. The total mean score of healthy lifestyle behaviors scale was 125.79 ± 21.18, the highest mean score of the sub-dimensions was spiritual development (25.33 ± 4.62) and the lowest mean score was physical activity (16.12 ± 5.10). In the correlation analysis, a weak the positive correlation between the mean score of the breast cancer fear scale and the mean score of health responsibility sub-dimension of healthy lifestyle behaviors scale was found to be positive (p = 0.038 r = 0.447).As the fear level of breast cancer increases in midwives and nurses, the behavior of taking health responsibility from healthy lifestyle behaviors increases. After all; As the fear level of breast cancer increases in midwives and nurses, the behavior of taking health responsibility from healthy lifestyle behaviors increases. It should be ensured that in-service trainings both in vocational education and post-graduate institutions provide information on breast cancer, risks and fears. It is recommended that this study will be conducted with larger sample groups.