Dogma 95 manifesto and filmmaking as an ordinary act
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ortaya çıkısından bu yana Dogma 95 manifestosu sinemayla ve kültürle ilgili pek çok alandaçesitli tartısmaların dogmasına sebep oldu. Manifesto basta uluslararası basarılar kazananDanimarka filmleri olmak üzere pek çok bagımsız filmin üretilmesinde de önemli bir ilhamkaynagı olageldi. Dogma kavramının ortaya çıkısı, kurumsallasması ve yayılmasıyla ilgili biranaliz tarihin en uzun yüzyılının son on yılını anlamakta bize büyük ölçüde yardımcıolacaktır. Dogma programında politika ve estetik her zaman birlikteydi. Manifesto'nun temelproblemi filmin ekonomi politigiydi demek mümkündür. Dogma 95 manifestosu açık birbiçimde Hollywood'un oligopolistik pazar ve uluslarası kapital tarafından belirlenen görselideolojisine alternatif bir film üretim stratejisi öneriyordu. Dogma hareketi Avrupa sinemasıbaglamında da farklıydı çünkü kendini küresellesme ve yerel kültürler arasındaki tartısmayahapsetmiyordu. Lefebvre'in fikirleri ısıgında Dogma 95 manifestosunun film üretimi için,daha kapsayıcı ve demokratik bir yapıya sahip, yeni ve taze bir sosyal alan kurgusu önerdiginisöyleyebiliriz. Dogma 95 manifestosu her ne kadar film estetegini göz ardı ediyor gibigörünse de, performans teorisinin öngörülerine dayanan bir analiz bize Dogma 95manifestosunun kendi politik durusunu da içine alan bir çerçeve önerdigini gösteriyor ve buçerçeveyi estetikten bagımsız olarak düsünmek mümkün degil. Lars von Trier'inGerizekalılar isimli filmi ütopik Dogma projesinin bir elestirisi olarak okunabilir. Dogma 95manifestosu kendine dönüslülügü, kapsayıcılıgı ve provakasyonu öne çıkararak sinemanıntemelleri ve gelecegi ile ilgili bir entellektüel sorgulamanın yolunu açıyor. From the beginning of its conception Dogma 95 manifesto incited several debates related withcinema and other realms of culture. The manifesto became a motivation for a series ofinternationally acclaimed Danish films alongside it spurred many independent filmmakersfrom all around of the world. Analyzing the emergence, institutionalization and expansion ofthe Dogma concept offers many possibilities in understanding the zeitgeist of the last decadeof the longest century of history. Politics and aesthetics always went hand in hand in theDogma program. The main concern of the manifesto was the political economy offilmmaking. Dogma 95 manifesto definitely offered a new filmmaking strategy apart fromHollywood whose visual ideology is determined by the oligopolistic market and internationalcapital structures. Also within the context of the European cinema the Dogma movement wasdifferent since it did not closeted itself within a debate between globalization and nationalcultures. Following Lefebvre's ideas one may argue that Dogma 95 manifesto proposed toconstruct a new social space for filmmaking which is more inclusive and democratic. Eventhough the film aesthetics seems to be denied in the manifesto, an analysis based upon thepremises of the performance theory shows us the fact that Dogma 95 manifesto proposed aframe within which the political criticism is included, and this frame is not exempt from therealm of aesthetics. Lars von Trier's Idiots can be considered as a critical account on theutopian Dogma project. Through its self reflexivity, inclusive yet provocative nature Dogma95 manifesto spurs an intellectual interrogation about the very basics and the future of cinema.Keywords: Dogma 95 manifesto, Filmmaking, Trier, Lars von, film, film criticism, Denmark
Collections