Denizli ilinde gebelerde serum bakır ve çinko değerleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Gebelikte yeterli bakır ve çinko alımı sağlıklı bir gebelik süreci, komplikasyonsuz bir doğum ve anne ve bebek sağlığı açısından önemlidir. Her iki elementinde sınırda eksikliklerinin yaygın olduğu ve bu durumlarda ciddi feto-maternal komplikasyon riskinin arttığı bilinmektedir. Bu çalışmada Denizli'de sağlıklı gebelerde serum bakır ve çinko konsantrasyonlarının saptanması ve bölgemizdeki gebelere bakır ve çinko verilmesi çalışmalarına ışık tutmak amaçlanmıştır. Gebelerde serum bakır ve çinko konsantrasyonunu saptamak amacıyla 96 gebe ve 74 kontrol grubu incelendi. Gebe grubu gebelik süresine göre İlk 3 ay (n:21), İkinci 3 ay (n:28) ve üçüncü 3 aylık (n:47) gruplara ayrıldı. AAS ile serum bakır ve çinko konsantrasyonları ölçüldü. Çalışmamızda ortalama serum çinko konsantrasyonları ((.ımol/L) kontrol grubunda: 11.24±2.52, gebelerde: 9.88+2.19, I. trimestr gebelerde: 10.86±1.56, II. trimestr gebelerde: 9.87±2.56 ve III. trimestr gebelerde: 9.45±2.08 bulundu. Çalışmamızda ortalama serum bakır konsantrasyonları (nmol/L) kontrol grubunda: 18.96+4.73, gebelerde: 29.95±9.03, I. trimestr gebelerde: 22.66+8.18, II. trimestr gebelerde: 28.14±7.89 ve III. trimestr gebelerde: 34.29±7.56 bulundu. I. trimestrdeki gebelerin %33.3'ünde, II. ve III. trimestrdeki gebelerin %52'sinde subklinik çinko eksikliği olduğu saptandı. Gebelerde serum bakır konsantrasyonları birçok yayında belirtilen aralıklar içindeydi. Gebelik boyunca serum çinko konsantrasyonu azalırken serum bakır konsantrasyonunun arttığı gözlendi. Gebelerde serum çinko konsantrasyonunun düşüklüğü beslenme alışkanlıkları ve sosyoekonomik düzeyin düşüklüğüne bağlandı. Sonuç olarak Denizli'de gebelik dönemi boyunca çinko desteğinin gerekebileceği, bakır desteğinin ise gerekmediği saptandı. SUMMARY Intake of sufficient amount of copper and zinc during pregnancy is of great importance for a normal healthy pregnancy progression, normal birth without complications and the health of baby and mother. It has been known that border line deficiencies of both trace elements were common, and severe feto-matemal complication risks increased in these situations. In this study it was aimed to determine blood (serum) copper and zinc concentrations of pregnant women living in Denizli, and to contribute to the studies on these trace elements supplementation to pregnant women in this region. In order to determine the concentrations of copper and zinc of pregnant women, 96 pregnant women as a study group and 74 healthy women as control group were investigated. The study group were divided into three; as first (n:21), second (n:28) and third trimestrs (n:47). Serum concentrations of copper and zinc of all subjects were analysed by AAS. Mean serum zinc concentrations of the control group and the study group were 11.24+2.52 and 9.88+2.19 xmol/L, respectively. These values for pregnant women in first, second and third trimestrs were found to be 10.86+1.56, 9.87±2.56, and 9.45+2.08 nmol/L, respectively. Our mean serum copper concentrations were 18.96±4.73 and 29.9+9.03 /imo/lL in the control group and the study group respectively. These values for pregnant women in first, second and third trimestrs were found to be 22.66+8.18, 28.14+7.89, and 34.29+7.56 {.imol/L, respectively. 33% of first trimestr and 52% of second and third trimestrs subjects had subclinic zinc deficiencies. Serum copper concentrations of pregnants were within the limits reported in the literature. It was observed that serum copper concentrations increased, while the zinc concentrations decreased during the pregnancy. &The low levels of serum zinc concentrations in the study group were attributed to the nutritional habbits and low socio-economic levels. In conclusion, supplementation of zinc for pregnant women living in Denizli may be needed while supplementation of copper may not. ^O
Collections