Osmanlı hariciyesinde bir asker sefir: Hüseyin Hüsnü Paşa (1839-1916)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1839-1916 yılları arasında yaşayan Hüseyin Hüsnü Paşa, bilhassa Osmanlı Devleti'nin hariciyesinde önemli görevler üstlenmiş bir asker, bürokrat ve diplomattır. Hüseyin Hüsnü Paşa, kariyerini babası Hüseyin Hüsnü Efendi gibi askerî alanda şekillendirme arzusu ile eğitimde modernleşmenin ilk ürünlerinden olan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyun İdadîsi'ne gitmiştir. Bu mektepte örgün eğitimini tamamladıktan sonra devlet tarafından hem askerî bilgisini hem de yabancı dilini geliştirebilmesi için Paris'e gönderilmiştir. Yabancı dil ve harp sanatları ağırlıklı bir eğitim sonrasında Osmanlı Devleti'nin hariciyesine intisap eden Hüseyin Hüsnü Paşa, bu özelliği ile birçok kişiden ayrılan önemli devlet adamlarından birisidir. Yurt dışı tahsilinin bitmesiyle 1867'de ilk olarak Paris ataşemiliteri unvanıyla Osmanlı dış ilişkilerinde önemli bir ağırlığa sahip olan Paris sefaretine görevlendirilmiştir. Paris ataşemiliteri olarak göreve başlayan Hüseyin Hüsnü Paşa; Paris maslahatgüzârlığı, İstanbul'da Harbiye Mektebi hocalığı, İran Şahı Nâsıreddîn'in İstanbul ziyaretinde mihmândârlık ve İspanya Kralı XII. Alfonso'ya nâme ulaştırma gibi birçok resmî ve özel vazifede bulunmuştur. Askerlik bilgisine, eğitimine ve görev bilincine güvenilerek 1875-1878 yılları arasında Sırbistan, Karadağ ve Rusya'daki muhtelif cephelere görevlendirilmiştir. O döneme kadar daha ziyade diplomatik görevler üstlenen Hüseyin Hüsnü Paşa aldığı askerî görevleri başarıyla yerine getirmiştir. Onun daha fazla mesuliyet gerektiren askerî görevlere yönlendirilmiş olması, ona duyulan güvenin bir işaretidir. 1879'da Osmanlı Devleti'nin Bosna Komiserliği, 1880'de Torpido Komisyonu reisliği, 1885'te Süveyş Kanalı Komisyonu İkinci Komiserliği ve aynı yıl Sanayi Mektebinin ıslahı gibi tali görevler üstlenen Hüseyin Hüsnü Paşa'nın 1888'de Çetine sefirliğine getirilmesi kariyeri açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Karadağ'daki memuriyeti sürecinde tanınırlığı artan Hüseyin Hüsnü Paşa, daha sonra Sultan II. Abdülhamid'in iltifatına mazhar olmuştur. Hariciye görevlerindeki gayreti, görev bilinci, sadakati ve mesleki deneyimi göz önüne alınarak 1889'da Petersburg sefirliğine getirilmiştir. Görevin önemine ve süresinin uzunluğuna bakıldığında Petersburg sefirliği, Hüseyin Hüsnü Paşa'nın kariyeri açısından zirve noktasıdır. Hüseyin Hüsnü Paşa devrin birçok devlet adamı gibi ilimle uğramış ve kendini geliştirmekten geri durmamıştır. Her ne kadar eseri olmasa da tarih ve coğrafyaya olan merakı, aldığı eğitimlere de bağlı olarak onu yetkin bir kişi haline getirmiştir. Devletin büyük ihtimam gösterdiği mekteplerden biri olan Harbiye Mektebinde Fransızca, tarih ve coğrafya dersleri vererek maarif çevresinde takdir kazanmıştır. Ayrıca Hüseyin Hüsnü Paşa, birkaç yabancı lisana vâkıftır. Oldukça donanımlı bir kişi olan Hüseyin Hüsnü Paşa bu bilgi ve becerilerini devlete hizmet yolunda bulunduğu memuriyetlerde kullanmaktan geri kalmamıştır. Anahtar Kelimeler: Hüseyin Hüsnü Paşa, Asker, Sefir, Hariciye, Çetine, Petersburg Hüseyin Hüsnü Pasha, who lived between the years of 1839-1916, was a soldier, bureaucrat and diplomat who took important positions particularly in the Ottoman Empire. Hüseyin Hüsnü Pasha studied in Mühendishane-i Berrî-i Hümâyun İdadîsi, one of the first models of modernization in education with the desire to shape his career in the military field as his father Hüseyin Hüsnü Efendi did. After completing his formal education in this school, he was sent to Paris in order to improve both his military knowledge and his foreign language by the state. Hüseyin Hüsnü Pasha, who became a member of Ottoman Empire after his foreign language and martial arts education, was one of the important statesmen who separated from many people with this feature. After the completion of his studies abroad, in 1867, with the title of Paris Military Attaché, he was first assigned to the Paris embassy, which had an important weight in the Ottoman foreign relations. Hüseyin Hüsnü Pasha, who started to work as Paris attaché, carried out many official and private duties such as Paris charge d'affaires, a lecturer in the Harbiye School in Istanbul, a guide to Iranian Shah Nasireddin during his visit to Istanbul and a deliverer of letters to Alfonso, the King of Spain XII. Hüseyin Hüsnü Pasha was assigned to various fronts in Serbia, Montenegro and Russia from 1875 to 1878, relying on his military knowledge, education and sense of mission. Hüseyin Hüsnü Pasha, who undertook more diplomatic duties until then, successfully fulfilled his military duties. The fact that he was directed to military missions requiring more responsibility is a sign of confidence in him. Hüseyin Hüsnü Pasha, who served some secondary tasks such as the Commissar of the Ottoman Empire in Bosnia in 1879, the head of the Torpedo Commission in 1880, the Second Commissioner of the Suez Canal Commission in 1885, and the head of the reclamation of the School of Industry in the same year, was appointed as the chief of the Çetine in 1888, an important turning point in his career. Hüseyin Hüsnü Pasha, whose recognition increased during his tenure in Montenegro, was later paid Sultan II Abdulhamid's compliment. By taking into account his duty, loyalty and professional experience and his efforts in the foreign affairs offices, he was attended in Petersburg Embassy in 1889. Considering the importance of the mission and the length of its time, his position in Petersburg Embassy is the peak point at Hüseyin Hüsnü Pasha's career. Hüseyin Hüsnü Pasha, like many statesmen of the time, dealt with science and he did not refrain from improving himself. Although he did not have any academic works, his curiosity about history and geography made him a competent person depending on the trainings he took. He attended to the Harbiye Mektebi, which was one of the significant schools the state regarded, there he taught French, history and geography, and gained appreciation around. In addition, Hüseyin Hüsnü Pasha had a few foreign languages. Hüseyin Hüsnü Pasha who was a very well equipped person who did not hesitate to carry out his knowledge and skills on the way of all his state services.Keywords: Hüseyin Hüsnü Pasha, Soldier, Ambassador, Foreign Ministry, Çetine, Petersburg
Collections