Denizli yöresinde tetanoz antitoksin düzeyinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tetanoz, mortalitesi çok yüksek olan ve aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Bölgemizdeki tetanoz bağışıklama durumunu belirlemek için bu çalışma planlandı. Çalışmada, yaşlan 20 ile 85 arasında değişen 87'si kadın ve 87'si erkek olmak üzere toplam 174 kişinin tetanoz antitoksin düzeyi EIA yöntemiyle araştırıldı. Antitoksin düzeyleri dört ayrı grup (<0.1, 0.1-0.5, 0.5-1, >1 lU/ml ) şeklinde değerlendirildi. 0.1 IU/ml'nin üzerindeki antitoksin düzeyleri koruyucu düzey olarak kabul edildi. Buna göre olguların 25'inde (%14.4) antitoksin düzeyi koruyuculuk sınırlarının altında bulunurken, 149'unda (%85.6) ise koruyucu düzeylerde antiitoksin saptanmıştır. Antitoksin düzeylerinin oranları 20-40 yaş arasında %100 iken ilerleyen yaşla birlikte bu düzeylerde azalma olduğu saptanmıştır. Cinsiyetler arasında ise koruyuculuk düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Olgular primer aşıları açısından sorgulandjğında, 40 yaş altı grubta primer aşı programının düzenli uygulandığı gözlenmiştir. Ayrıca tam aşılılarla, aşısız olanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.001). Gebeliklerinde aşıları tam yapılanlarla, aşı yapılmayanlar arasında koruyucu antitoksin oranlan açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.001). Yıllar içerisinde koruyucu antitoksin düzeyinde azalma meydana gelmekte ve son aşjdan sonra 11 yıldan daha uzun süre geçenlerin bağışıklık düzeyinde beş yıldan az süre geçenlere oranla anlamlı derecede azalma olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak; tetanoz hastalığının önlenmesinde, çocukluk çağında primer aşı şemalarının uygulanması, takip eden dönemlerde düzenli rapellerin yapılması, kadınların gebelik izlemlerinin ve aşılarının düzenli olması, travma sonrasında kişilerin aşı öykülerinin alınarak gerekli profilaktik tedavi yaklaşımlarının yapılması önemli bir yer tutmaktadır. 54 SUMMARY Tetanus is highly mortal disease, although prevention by vaccination is possible. This study was planned in order to obtain the immune status of the population in our region against this mortal disease. 174 cases, 87 women and 87 men were choosed randomly within the ages of 20-85. The tetanus antitoxin levels were measured by the EIA method. Antitoxin levels were evaluated in four groups (< 0.1, 0.1-0.5, 0.5- 1 lU/ml). The levels of 0.1IU/ml and above were accepted as immune. According to this pretumption, 25 of protective 174 (%14.4) were found nonimmune, 149 of 174 (%85.6) were immune. Antitoxin levels at the ages of 20-40 were %100 and decreased by aging. No statistically difference was found at immune status according to sexes. By interview, it is seen that primary-vaccination programs are undertaken properly below the age of 40. Evaluation of the immune status is statistically significant (p<0.001) between vaccinated and unvaccinated groups. Immunization status of the women according to the vaccination programme in pregnancy was found to be significant between vaccinated and nonvaccinated groups (p<0.001). Protective antitoxin levels decreased by years. After five years this levels began to decrease and after 1 1 years, this decrease became to statistically significant level. As a result; in order to prevent the tetanus infection, administration of primary vaccination programs in childhood and afterwards regular booster doses, reguler controls and vaccination of women in pregnancy, necessary prophylactic management of people according to their vaccination status in posttraumatic period are important. 55
Collections