Hipertansif obez kadınlarda vücut yağ dağılımı ile hormonal ve metabolik faktörler arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
7.0ZET Obezite pekçok metabolik bozukluğun eşlik edebildiği ciddi bir hastalıktır. Hipertansiyon da obezite (özellikle viseral tip), insulin direnci, lipid ve glukoz metabolizma bozukluklarının dahil olduğu Sendrom X'in önemli bir parçasıdır. Vücutta biriken aşın yağ dokusu bir endokrin organ gibi davranarak obezite ile ilişkili pekçok komplikasyonun gelişiminden sorumlu olabilir. Yağ dokusu vücutta yerleşim yerine göre farklı fonksiyonlar gösterebilmektedir. Bu çalışmada obez premenopozal kadınlarda hipertansiyon gelişimi ile total vücut yağı, vücut yağ dağılımı, hormonal ve biyokimyasal parametreler arasındaki ilişkiyi araştırarak yağ dokusunun fonksiyonel lokalizasyonlannı belirlemeyi amaçladık. Pamukkale Üniversitesi Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniğine başvuran 80 premenopozal obez kadın [yaş ort: 38.9+10.2 yıl, Vücut kitle indeksi (VKİ) 36,8+6.8kg/m2] ve 55 non-obez normatensif kadm (yaş ort: 37,7±12,3 yıl, VKI:23,9±13.3kg/m2) çalışmaya dahil edildi. Daha önce hipertansiyon tanısı almış olanlar, ailede hipertansiyon, diyabet tanısı olanlar, ilaç kullanımı olanlar, sigara, alkol bağımlılığı olanlar, karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlar çalışmaya dahil edilmedi. Olguların boy, ağırlık, bel ve kalça ölçümleri yapılarak VKİ ve BKO hesaplandı. Olgularda VKİ ve Biyoelektrik İmpedans Analiz ölçümleri (BİA) yardımıyla vücut yağ oranı belirlendi. Bel/Kalça oram (BKO) ve ultrason ile subkutan yağ dokusu (SKY), preperitoneal yağ dokusu (PPY) ve viseral yağ dokusu (VY) ölçümleri yapılarak vücut yağ dağılımı araştırıldı. Olguların kan basıncı ölçümleri her vizitte üç kez tekrarlanarak ortalama kan basınçları kaydedildi. Hipertansif obez olgular WHO hipertansiyon tanı kriterlerine göre belirlendi. Açlık ve uyarılmış glukoz ve insülin değerleri, serum lipidleri, BUN, kreatinin, serum elektrolitleri, karaciğer fonksiyon testleri, adrenokortikotropik hormon (ACTH), kortizol, aldosteron düzeyleri, plazma renin 103aktivitesi, 24 saatlik idrarda epinefrin ve norepinefrin seviyeleri, albumin ve sodyum atılımı ölçüldü. Çalışmamızda obez premenopozal kadınlarda % 38 oranında hipertansiyon tespit edildi. Hipertansiyon saptanan obez olgularda insulin 15.1±6.8uU/ml, normatensif obez olgularda isel3.8±6.9uU/ml idi.Hipertansif olgularda aldosteron 260.6±159.1pg/ml, idrar norepinefrini 49.3±26.1ug/24 st normatensif obezlerde ise bu değerler sırası ile 249.3±138.7 pg/ml ve 28.9±16. 1 ug/24 st saptandı. Olgularda kan basıncı ile vücut yağ dokusu oranı (r:0.42, p<0.01), VY(r:0.41, p<0.05), aldosteron (r:0.29, p<0.05), insulin (r:0.25, p<0.05) ve ACTH (r:0.34, p<0.05) seviyeleri arasında pozitif ilişki vardı. VY oranı ile trigliserid (r:0.39, p<0.05), insulin (r:0.42, p<0.01) ve ACTH (r:0.26, p<0.05) seviyeleri arasında pozitif ilişki bulundu. Android ve jinoid tip obezlerin plazma renin aktiviteleri, aldosteron, kortizol, epinefrin seviyeleri ve sodyum atılımında bir fark saptanmadı. Buna karşın hipertansif obez olgularda serum insülin, açlık ve tokluk glukoz, aldosteron, norepinefrin seviyeleri ve viseral yağ birikimi daha fazla bulundu. Bu çalışma viseral bölgede yağ dokusunun fonksiyonel farklılıklar göstererek obezlerde hipertansiyon gelişiminden sorumlu olduğunu VY'nin insülin rezistansına yol açarak ve adrenal bezi uyararak etkili olabileceği gibi hormon benzeri ürünler sentezleyerek de hipertansiyon gelişiminde rol oynayabileceğini göstermiştir. Sonuç olarak obez olgularda viseral yağ dokusu miktarı hipertansiyon gelişme riskinin en önemli göstergelerinden birisidir. Obez olguların takip ve tedavisinde viseral yağ birikimi ve buna sekonder gelişebilecek insülin direnci, sempatik sistem aktivasyonu, renin-aldosteron sisteminin aktivasyonu gibi hormonal değişiklikler mutlaka araştırılmalıdır. 104 8.SUMMARY EFFECTS OF BODY FAT DISTRIBUTION ON METABOLIC AND HORMONAL PARAMETERES IN HYPERTENSIVE OBESE WOMEN Obesity is severe disease that is usually associated with several metabolic complications. Clinical hypertension is an important part of metabolic syndrome including obesity (particularly visceral type), insulin resistance and lipid and glucose metabolism abnormalities. Excess accumulation of adipose tissue that is acting as active endocrine organ of the body might be a cause of metabolic complications associated with obesity. We aimed to investigate the ilmctional localization and associated role of adipose tissue in the body as a leading cause of hypertension, and also the relationships between hypertension and total body fat mass, abdominal fat distribution, hormonal and biochemical changes in premenauposal obese women. Eighty obese women [mean age:38. 9+10.2 years, Body Mass Index (BMI): 3 6. 8+6. 8 kg/m2)] and 50 non-obese normotensive voluntary women (mean age:37.7±12.3 years, BMI:23.9±13.3 kg/m2) admitted to the Pamukkale University Endocrine and Metabolism Clinic were included to the study. Subjects with previous history of hypertension, renal and hepatic failure, with family history of hypertension and diabetes, subjects who use any medication, smokers, alcoholics were excluded from the study. Weight, height, waist and hip circumferences were measured, BMI and Waist/ Hip ratio(WHR) were calculated for each subject. Bioelectrical Impedans Analysis (BIA) and BMI were used for determining total body fat. Body fat distribution were determined by using waist circumferences, WHR and ultrasounographic measurements of abdominal fat accumulation. The thickness of preperitoneal, visceral and subcutaneous fat were measured by means of ultrasonography. Blood pressure measurements were carried out three times at each visit and mean blood pressure was recorded. Hypertensive obese subjects were determined according to hypertension diagnosis criteria of WHO. We also determined fasting and stimulated plasma glucose and insulin levels, serum lipids, BUN, creatinin, 105serum electrolytes, liver function tests, adrenocorticotrophic hormone (ACTH), Cortisol, aldosterone levels, plasma renin activity and urinary epinephrine, norepinephrine, albumin and sodium excretion for each subject. Thirty eight percent of obese women were diagnosed as hypertensive. Hypertensive obese subjects had insulin, aldosteron and norepinefrine levels 15.1±6.8uU/ml, 260.6± 159.1 pg/ml, 49.3±26.1 ug/24h while normotensive obese subjects had 13.8±6.9uU/ml, 249.3±138.7 pg/ml and 28.9±16.1 ug/24 hr respectively.There were positive relationship between blood pressure and total body fat (r:0.42,p<0.01), visceral adipose tissue (r:0.41,p<0.05), aldosterone (r:0.29,p<0.05), insulin (r:0.25,p<0.05) and ACTH levels (r:0.34,p<0.05).Visceral fat accumulation was positively correlated with insulin (r:0.42,p<0.01), triglyceride (r:0.39,p<0.05) and ACTH (r:0.26,p<0.05) levels. While there was no significant differences between android and gynoid type obese women in renin activity, aldosterone, Cortisol, epinephrine, nor epinephrine levels and visceral fat tissue accumulation, hypertensive obese subjects had higher levels of serum glucose, insulin, aldosteron and norepinephrine as well as greater amount of visceral fat accumulation. In this study; not trunkal accumulation of fat but the compartmental functional localization of adipose tissue in visceral area was found to be determining factor in hypertension development in obese people and visceral adipose tissue accumulation might lead insulin resistance and adrenal stimulation probably by direct effects or by secondary secratogogs as well as some hormone like peptides released from visceral adipose tissue. As a result; accumulation of visceral fat, that is new endocrine organ of the body in greater amounts might reflect the greater risk of hypertension development in obese people and they must be evaluated for secondary hormonal changes such as renin- aldosteron system activity, sympathetic activation in the name of prognosis and treatment. 106
Collections