An analysis of foucault`s ?introduction to Kant`s anthropology?
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Michel Foucault'nun felsefi bağlarını açıkça ortaya koyduğu Nietzsche, Marx ya da Heidegger gibi düşünürlerle olan ilişkisi, çok da aksi yönde bir iddia ortaya atılmadan, çokça üzerinde yazılan, düşünülen konular olmuştur. Ama özellikle 1978 yılında yayınladığı ?Qu'est-ce que la critique?? yazısı ile kendisini Kantçı felsefenin varisi olarak göstermesi, başta Habermas olmak üzere birçok düşünürün tepkisini çekmiş, bu bildirge içten ve tutarlı bulunmamış ve Foucault'nun normatif temeller sağlayamadığı felsefesini Kantçı geleneğe sonradan neredeyse absürd bir şekilde bağlayarak eleştirilerden kendisini kurtarmaya çalıştığı iddia edilmiştir. Bu Kant'a geri dönüşün Foucault'nun temel felsefi görüşlerine tamamen ters düştüğü savunulmuştur.Ama yakın zamanda gün ışığına çıkan Foucault'nun Kant'ın Anthropology from a Pragmatic Point of View adlı eserine bir giriş olarak yazdığı ikinci doktora tezi bize üstte sunulan ve Foucault ve Kant arasında ortaya konulabilecek tutarlı bir ilişkiyi doğrudan reddeden görüşü reddetmeye olanak sağlıyor. 1961 yılında, yani Kant'ı felsefeyi antropolojik bir uykuya mahkum etmekle suçladığı The Order of Things adlı eserinden yaklaşık 5 sene önce, Foucault bu ikinci doktora tezinde Kant ile olan felsefi ilişkisinin doğasını çok daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. Hatta bu çalışma bize Foucault'nun kendi erken dönem felsefesinin yoğun bir şekilde Kant'tan etkilenerek şekillendirdiğini gösteriyor, ve bu iki düşünür arasındaki herhangi bir felsefi bağı daha en baştan silip atan düşünürlerin aksine, Foucault'nun düşüncesinin Kantçı geleneğin temelde bir devamı olduğunu, ve Foucault'nun Kant'ın düşüncesinde 1961 gibi erken bir zamanda gördüğü problemlerden kaçınmak için en azından kendi erken dönem felsefesini bu şekilde şekillendirdiğini bizlere gösteriyor. Michel Foucault's relationship to several philosophers -whom Foucault himself declared openly his philosophical allegiances, such as Nietzsche, Marx or Heidegger- has been widely and repeatedly analyzed without much discord. His self proclaimed Kantianism on the other hand, starting particularly after his essay entitled ?Qu?est-ce que la critique?? published in 1978, -in which Foucault provides his own interpretation of Kant's essay entitled ?What is Enlightenment??-, had been subjected to fierce criticisms. Primarily after Habermas' accusations Foucault's late return to Kant was mainly considered as an apologetic move, an inconsistent proclamation that does not fit well with the rest of his philosophical oeuvre; a sort of criticism which insists that this supposedly penitent move is an indication of Foucault finally realizing the dangers of ignoring to provide a normative background to his critical philosophy.With the new evidence provided by the recent publication of Foucault?s complementary doctoral thesis (1961) on Kant?s Anthropology from a Pragmatic Point of View, this work defends the opposite thesis and puts forward that Foucault?s relationship to Kant is much more intricate than previously thought. His Commentary on Kant?s Anthropology provides enough evidence suggesting that his first encounters with (and immanent criticism of) Kantian philosophy more or less defines the path Foucault?s own critical thought will follow. This work argues that Foucauldian critical project is a continuation of Kant?s critical enterprise, while transforming it, in order to leave as little room possible for the transcendental. Therefore, at least during his archaeological period Foucauldian philosophy can be thought of as a sincere struggle with Kant and the philosophical link between these two philosophers should not be discarded hastily
Collections