Diyastolik disfonksiyonlu olgularda sol ventrikül sistolik fonksiyonlarının mitral anüler hareket amplitüdü ölçümüyle değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Kalp hastalarında mortalitenin önemli bir göstergesi olan sistolik disfonksiyona sıklıkla diyastolik fonksiyon bozukluğu eşlik etmektedir. Oysa diyastolik disfonksiyonu bulunan hastalarda sistolik fonksiyonların etkilenip etkilenmediğine dair literatürde az sayıda veri mevcuttur. Sol ventrikülün sistolik performansının incelenmesinde, ekokardiyografik olarak değerlendirilen ejeksiyon fraksiyonu, fraksiyonel kısalma ve kalp debisi; göreceli olarak kaba göstergeler olup, mitral anulus hareket amplitüdü ölçümünün daha hassas bir yöntem olduğu belirtilmektedir. Bu çalışmamızda, diyastolik disfonksiyonlu hastalarda sistolik fonksiyonların da etkilenip etkilenmediğini, sol ventrikül uzun eksen fonksiyonlarını ekokardiyografik olarak inceleyerek göstermeyi amaçladık. Yaş ve cinsiyet açısından birbirine benzer, diyastolik disfonksiyonlu 62 hasta ve kontrol grubu olarak diyastolik disfonksiyon bulunmayan 40 olgu çalışmaya alındı. Hasta ve kontrol grupları arasında Teichholz yöntemiyle ölçtüğümüz ejeksiyon fraksiyonu (sırasıyla %69,97 ±4,53 ve %71,54 ± 3,86, p>0,05), fraksiyonel kısalma (sırasıyla %39,70 ± 3,91 ve %40,82 ± 3,42, p>0,05) ve kalp debisi (sırasıyla 5,86 ± 1,46 L/dk ve 5,83 ± 1,65 L/dk, p>0,05) açısından anlamlı fark bulunmaz iken, mitral anulusun dört ayrı bölgesinden ölçtüğümüz anüler hareket amplitüdü ile bunun ortalama değeri (sırasıyla 12,35 ± 1,42 mm ve 15,32 ± 1,38 mm, p<0,001) ve bu ortalama değerden [EFAvpd= (5,5 x ortalama AVPD) - 5] formülü ile hesaplanan ejeksiyon fraksiyonu (sırasıyla %62,97 ± 7,85 ve %79,30 ± 7,60, p<0,001) iki grup arasında ileri derecede anlamlı olarak farklıydı. Diğer taraftan diyastolik disfonksiyonlu hasta grubunda, hipertansiyonu olan olgular ile olmayanlar ve diyabeti olanlarla olmayanlar arasında klasik ejeksiyon fraksiyonu, fraksiyonel kısalma, kalp debisi açısından ve mitral anüler hareket amplitüdü ölçümleri ile bununla ilişkili ejeksiyon fraksiyonu açısından anlamlı fark bulunmadı. Benzer şekilde, hasta grubunda, sol ventrikül duvar kalınlıklarının da uzun eksen fonksiyonu üzerinde etkisinin olmadığı görüldü. 50Sonuç olarak; diyastolik disfonksiyonlu hastalarda, mitral anüler hareket amplitüdü ölçümünün, Teichholz yöntemiyle bakılan ejeksiyon fraksiyonu, fraksiyonel kısalma ve de kalp debisi ölçümlerine kıyasla, sol ventrikül sistolik fonksiyonunu göstermesi bakımından daha duyarlı bir yöntem olduğu, ayrıca diyastolik disfonksiyon bulunan olgularda sistolik fonksiyonların da aslında bozulduğu, izole diyastolik disfonksiyonun muhtemelen nadir görüldüğü kanaatine vardık. 51 SUMMARY Diastolic dysfunction often accompanies with systolic dysfunction wich is an important predictor of mortality in patients with heart disease. However there is limited data in the literature, whether diastolic dysfunction affects systolic function. Determination of ejection fraction, fractional shortening and cardiac output by echocardiography is somewhat a crude measurement for left ventricular systolic performance. It is pointed out, that measurement of mitral annulus motion amplitude is a more sensitive method. In our study we aimed to show, whether systolic function was also affected in patients with diastolic dysfunction by using echocardiography to examine left ventricular long axis function for this purpose. Age and sex matched 62 patients with diastolic dysfunction and 40 control subject's without diastolic dysfunction were included in this study. Between patients and control groups there was no significant difference for ejection fraction measured by Teichholz method, (%69,97 ± 4,53 ve %71,54 ± 3,86, respectively, p>0,05), fractional shortening (%39,70 ± 3,91 ve %40,82 ± 3,42, respectively, p>0,05) and cardiac output (5,86 ± 1,46 L/dk ve 5,83 ± 1,65 Udk, respectively, p>0,05), but there was significant difference between two groups in mitral annulus motion amplitude values, measured in four different sites and their mean value (12,35 ± 1,42 mm ve 15,32 ± 1,38 mm, respectively, p<0,001). Also, ejection fraction which was calculated from this mean value by [EFAVPD=(5,5 x mean AVPD) - 5] formula (%62,97 ± 7,85 ve %79,30 ± 7,60, respectively, p<0,001) was significantly different between two groups.The majority of the study patients with diastolic dysfunction were hypertensive and diabetic. We detected no significant difference between hypertensive and normotensive patients and also between diabetic and non-diabetic patients by means of classical ejection fraction, fractional shortening, cardiac output and annular motion amplitude measurements and the ejection fraction calculated from the mean value of these amplitude measurements. There was no difference between diabetic and non- diabetic patients for these measurements as well. We also showed that left 52ventricular wall thickeness had no effect on long axis function in patients with diastolic dysfunction. We concluded that; in patients with diastolic dysfunction, mitral annulus motion amplitude measurement is more sensitive than ejection fraction measured by Teichholz method, fractional shortening and cardiac output measurements to assess left ventricular systolic function. In patients with diastolic dysfunction, systolic function is actually affected and isolated diastolic dysfunction is probably a rarely seen condition. 53
Collections