Historians and historical thought in an Ottoman world: Biographical writing in 16th and 17th century Syria/bilad al-Sham
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamı iki bölüme ayırdım. İlk bölümde Osmanlı Suriye'sinin biyografik yazımı ve tarihsel düşüncesinin niteliğini araştırdım. İkinci bölümde ise Suriyeli entellektüel elitleri Osmanlı toplumuna yerleştirerek ve özel olarak buna odaklanarak, 16. ve 17. Yüzyılın Suriyesindeki kimlik sorunsalını ele aldım. Çalışmamda, Halep'in yerel tarih yazım geleneği ve Şam'ın daha evrenselci olan yaklaşımı olmak üzere tarih yazımının iki modeli arasında bir ayrım yaptım. Ayrıca iki şehir arasındaki entellektüel bağlantıların gelişimini tartıştım ve Osmanlı zamanında tüm Müslüman toprakları arasında Şam'ın özgün bir tarih yazımı geleneğine sahip olduğu sonucuna vardım.Çalışmamın ikinci kısmında Sultanlığın başlangıctaki mekansal ve dinsel olarak sınırlandırılmış varlığının temsilinden, evrensel Müslümanlığın çekim gücünü elinde tutan bir temsile doğru hızlı bir şekilde değişiminin görüntüsünü tartışarak biyografik literatürde Osmanlı Sultanının bakışını ele aldım. Ayrıca Şam'lı alimlerin kültürel ve ülkesel anlamda Arapça konuşan toplumun bir parçası olma bilinci olduğu sonucuna vararak Osmanlı Sureyesindeki etnik farkındalık ve önyargı sorunsalını inceledim. Etnik önyargının ifadesi var olmakla birlikte, az sayıda ve yalnızca Şam'a özgüdür. Bir sonraki bölümde Osmanlı bölgesinde, Arapça konuşan ve Türkçe konuşan alimler arasında önemli bir entellektüel iletişim olmasına rağmen, her iki grubun da her zaman bilinçli olarak kendilerini aynı, biricik Osmanlı toplumunun parçaları olarak kabul etmedikleri iddiasında bulundum. Son olarak ise Osmanlı yönetimi altında Arap tarihi çalışmasına karşılaştırmalı bir yaklaşım öne sürdüm. I have separated my work into two parts. In the first part, I investigate the nature of biographical writing and historical thinking in Ottoman Syria. My second part addresses the question of identity in Syria during the 16th and 17th centuries, with a specific focus of locating the Syrian intellectual elite in an Ottoman world. I made a distinction between two models of historical writing, Aleppo?s tradition of local historiography, and Damascus?s more universalist approach. I also discussed the development of intellectual networks in both cities, and concluded that Damascus had a unique tradition of historiography during the Ottoman period in all Muslim lands.In the second part of my study, I examined perceptions of the Ottoman Sultan and state in the biographical literature, arguing that the image of the Sultanate was quickly transformed from its initial representation as a spatially and spiritually restricted entity to one that held universal Muslim appeal. I also investigated the question of ethnic awareness and prejudice in Ottoman Syria, concluding that Damascene scholars had a greater consciousness of being part of an Arabic-speaking world in the cultural and territorial sense. Expressions of ethnic prejudice exist, but they are few and exclusive to Damascus. In the next section, I argue that, although there was considerable intellectual contact between Arabic-speaking and Turkish-speaking scholars in the Ottoman realms, both groups did not always consciously recognize that they were part of the same, unitary Ottoman world. Finally, I suggest a comparative approach to the study of Arab history under Ottoman rule.Keywords: Historical Thought, Ottoman Syria, Self-identification
Collections