Koroner kollateral gelişiminin kardiyovasküler hastalığın risk faktörleri ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada kardiyovasküler hastalığın majör risk faktörleri arasmda önemli bir yer tutan obesitenin, metabolik sendromun, dİshpideminin, ve tahmini glomerüler filtrasyon hizanın koroner kollateral gelişimi üzerine olan etkisini belirlemeyi amaçladık. METODLAR: Koroner anjiyografi yapılıp epikardryal koroner arterlerden(LAD, CX, RCA) bir tanesinde proksimal veya orta segmentte tam tıkah lezyon saptanan 114 hasta çalışmaya alındı. Koroner arter bypass operasyonu geçiren veya perkütan girişim geçiren hastalar çalışma dışı bırakıldı.Hastalar demografik, klinik, laboratuvar, ve anjiyografik veriler açısından değerlendirildi Tüm hastaların koroner anjiyografQeri Judkins tekniği ile yapıldı.Kollateral dolaşım Cohen ve Rentrop sınıflandırılmasına göre derecelendirildi. BULGULAR: Hastalar kollateral gelişimi iyi (grade 2-3) ve kötü (grade 0-1) olmak üzere iki gruba ayrıldıktan sonra tek değişkenli analiz yapıldı. Bu analiz sonucunda beta btokör kullanmayanlarda kollateral gelişiminin daha iyi olduğu görülmekle birlikte istatistiksel olarak anlamlı degildi.Q^O.lM) V3-4 derivasyonlannda q dalgasının varlığı kötü kollateralle ile birlikteydi ve bu fark istatistiksel olarak ankmlrydı(p=û.028). Lokal duvar hareket kusuru olanlarda kollateral gelişiminin daha iyi olduğu saptanırken bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.(p=0.100) Tahmini glomerüler filtrasyon hızı düşük olan hastalarda kollateral gelişimi daha iyi saptandı ancak fark istatistiksel olarak anlamh değildi(p=0.090). Düşük HDL değerleri olan hastalarda iyi kollateral gelişimi gözlendi fakat fark istatistiksel olarak anlamh değildi(0.112). Vücut kitle indeksinin, metebolik sendromun ve diabetin kollateral gelişimine olumlu veya olumsuz bir etkisi gösterilmedi(sırasryla p değerleri: 0.559, 0.887, 0.528). Tahmini glomerüler filtrasyon hızı, beta blokör kullanımı, V3-4 derivasyonlannda q dalgasının varlığı, ve lokal duvar hareket kusuru gibi faktörler lojistik regresyon analizine alındı.Bu analizin sonucunda diğer faktörlerden bağımsız olarak kollateraLgel^inrinreÖdleyen tek parametre tahmini glomerüler filtrasyon hızı olarak r>ulundu(odd's oram: 1.012). SONUÇ: Bu çalışmada V3-4 derivaşyonlarmda q dalgasının varlığı kötü kollateraller ile birlikte idi. îyi koroner kollateral damar varlığında akut MI sırasında miyokard canhlığmı koruyarak kontraktil fonksiyonunu devam ettirmekte, fîbrozis azalmakta, ve anevrizma oluşumu azalmaktadır. Çalışmamızda tahmini glomerüler filtrasyon hızını kollateral gelişimini etkileyen tek bağımsız parametre olarak bulduk. Düşük tahmini GFR iyi kollateral gelişimi ile birlikteydi. Kronik böbrek hastalığı ile birlikte ortaya çıkan hastalığa özgü risk faktörleri (dislipidemi, inflamasyon, oksidatif stress gibi) koroner kollateral gelişimi için önemli stimülan olabilirler Bu ilişkinin klinikteki öneminin aydınlatılabilmesi için daha fazla hasta grubunu içine alan prospektif bir çalışmaya ihtiyaç vardır. 46 In this study we aimed to investigate influence of major cardiovascular risk factors: obesity, metabolic syndrome, dyslipidetnia, and estimated glomerular filtration rate (GFR) on development of coronary collateral circulatioa METHODS: 114 patients with at least one total occlusion of proximal or mid coronary arteries (LAD, CX, RCA) were included. Patients who had previously undergone bypass surgery or percutaneous coronary intervention were excluded from our study. Demographic, clinical, laboratory, and angiographic data on 1 14 patients were collected. Coronary angiograms were performed by Judkins technique. Collateral grade was assessed using the widely accepted Rentrop criteria. RESULTS: The patients were assigned to groups according to whether collaterals deemed to be well developed (Rentrop grades 2 and 3) or poorly developed (grades 0 and 1) were present. We found that beta blocker use, and presence of Q waves in leads V3-4 on standard 12 lead ECGs were associated with poorly developed collaterals ( p=0.114, p=0.028 respectively). On the other hand regional wall motion abnormality (RWMA) present on echocardiography or ventriculography, low HDL levels, and decreased estimated GFR levels were associated with well developed collaterals (p=0.100, p=0.112, and p=0.09 respectively) Body mass index, metabolic syndrome, and diabetes had no effect on development of collaterals in our study (p values: 0.559, 0.887, and 0.528, respectively). Forward stepwise multiple logistic regression was performed to identify the independent predictors of collateral development using estimated GFR, beta blocker use, presence of Q waves in leads V3-4, and presence of RWMA as covariates. Estimated GFR was only parameter shown to be an independent risk factor for the development of coronary collaterals. CONCLUSIONS: In this study the presence of Q waves in leads V3-4 was associated with poorfy developed collaterals. During acute MI well developed collaterals would preserve myocardial function and prevent myocardial fibrosis and aneurysm formation. Estimated GFR was found to be only independent risk factor for the development of coronary collaterals. Low estimated GFR was associated with well developed collaterals. In chronic renal failure disease specific risk factors such as dyslipMemia, inflammation, and oxidative stress may be important stimulants for the development of coronary collaterals. Further prospective studies with large number of patients are needed to find out clinical implications of this association.
Collections