Deneysel subaraknoid kanama sonrası oluşan serebral vazospazm üzerine clenbuterolün etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Subaraknoid kanama sonrasında gelisen serebral vazospazm, intrakranialanevrizmalı hastalarda mortalite ve morbiditeyi belirleyen en önemlikomplikasyondur. SAK sonrası ilk iki hafta içinde serebral vazospazm varlıgımortaliteyi 1,5 kattan 3 kata kadar arttırır. Yapılan arastırmalara ragmen serebralvazospazmın etyopatogenezi tam olarak anlasılamamıstır ve halen etkin bir tedaviyöntemi mevcut degildir. Bu çalısmanın amacı sıçanlarda subaraknoid kanamamodeli ile olusturulan clenbuterol'ün vazospazm üzerine etkisinin degerlendirilmesive TNF- ve IL-6 proinflamatuvar sitokin düzeylerinin SAK sonrası degisimininincelenmesidir .Bu amaçla her birinde altı sıçan bulunan Grup 1, SAK olusturulmamıs kontrolgrubu; Grup 2, SAK grubu; Grup 3, SAK sonrası clenbuterol ile tedavi grubu olmaküzere üç grup olusturuldu. Sıçanlarda sisterna magnaya otolog kan enjeksiyonu iledeneysel subaraknoid kanama olusturuldu. Deneklere ilk SAK'ı takiben 48. saatteintrasisternal kan enjeksiyonu tekrarlandı. Sakrifiye edilmeden önce her denektenkan alınarak TNF- ve IL-6 düzeyleri çalısıldı. SAK sonrası 72. saatte deneklersakrifiye edilmis ve ısık mikroskobu ile morfometrik çalısmalar için baziller arterenine kesitleri alındı. Bir beta-2 adrenoseptör agonisti olan clenbuterol SAKolusturulan günden itibaren üç gün süreyle 0,1 mg/kg/ gün dozunda verildi.SAK sonrası belirgin vazospazm gelistigi görüldü. Baziller arterden hazırlananince kesitler morfolojik olarak incelendiginde SAK grubunda lümende ileri derecededaralma ve damar duvarında kalınlasma görüldü. Clenbuterol ile tedavi sonrasıbaziller arter lümen çapında belirgin artıs ve baziller arter duvarında SAK grubunagöre incelme saptandı. mmünohistokimyasal çalısmalar sonucunda serum TNF- veIL-6 düzeylerinde SAK sonrası öncesine göre anlamlı bir farklılık saptanmadı.Morfometrik ve mikropatolojik incelemeler ile elde edilen sonuçlardegerlendirildiginde clenbuterol'ün subaraknoid kanama sonrası serebral vazospazmıazaltıcı etkisi oldugu gösterilmistir. Bu çalısmada sıçanlarda sisterna magnaya otolog kan enjeksiyonu ile deneyselsubaraknoid kanama olusturuldu. lk kanama sonrası 48. saatte tekrarlanan ikili SAKmodeli kullanıldı. Sakrifiye edilmeden önce her denekten kan alınarakimmünohistokimyasal çalısma yapıldı. Proinflamatuvar sitokinlerden TNF- ve IL-6düzeylerinin SAK sonrası degisiminin incelendi. SAK sonrası serum TNF- ve IL-6düzeylerinde öncesine göre anlamlı bir farklılık saptanmadı. Tedavi grubundakideneklere serebral vazospazma etkisini incelemek için clenbuterol verildi. 72. saattedenekler sakrifiye edilerek baziller arter kesitleri alındı. Hazırlanan preparatlarmikroskop ile histopatolojik incelemeye alındı. Baziller arter çapları ölçülerekvazospazm dereceleri degerlendirildi. SAK sonrası istatistiksel olarak anlamlı oldugugösterilen vazospazm gelistigi görüldü. Baziller arterden hazırlanan ince kesitlerincelendiginde SAK grubunda lümende ileri derecede daralma ve damar duvarındakalınlasma görüldü. Clenbuterol ile tedavi sonrası baziller arter lümen çapındabelirgin artıs ve baziller arter duvarında SAK grubuna göre incelme saptandı. SAKsonrası kalınlasmıs ve ondülasyon seklinde kıvrımlanmıs lamina elastika internanınclenbuterol alanlarda inceldigi ve kıvrımlanmasında azalmanın oldugu görüldü.Sistemik olarak verilen clenbuterol?ün serebral vazospazmın derecesiniazaltılmasında istatistiksel olarak anlamlı etkisi saptandı. Elde edilen sonuçlarantiinflamatuvar özelliklere sahip, kan beyin bariyerini asarak santral sinir sisteminedogrudan etki yapan clenbuterol?ün SAK sonrasında gelisen serebral vazospazmdaiyi bir tedavi alternatifi olabilecegini göstermektedir.
Collections