Developing a proactive conservation approach for an uncomfortable industrial heritage: adana slaughterhouse (Kanara)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Üretim teknolojisindeki büyük gelişmeler, enerjinin üretildiği, iletildiği ve kullanıldığıçeşitli alanlar dâhil olmak üzere yeni bölgelerin oluşturulmasına neden olmuştur.Endüstrileşme, bu gelişmelerle birlikte fiziksel, doğal ve sosyal çevrede dedeğişimlere sebep olmuştur. Dönüşüme uğrayan ihtiyaçlar da endüstrileşen üretimteknikleriyle karşılanarak, modern kentsel yerleşimler oluşmaya başlamıştır. Tüm busüreçte mimarlık ve şehir planlama birer araç olarak hem endüstri mekânlarınıoluşturmuş, hem de toplumun modernleşmesine önayak olmuştur. Bu yapılar ve yapıgrupları, endüstri kültürü ve tarihi ile ilgili bilgileri ve değerleri içerdiklerinden dolayı,mimari korumanın konusu haline gelmişlerdir.Etin kontrollü ve sıhhi bir şekilde kesilip sunulduğu bir mezbaha da endüstriyel birtesis olarak kabul edilir. İnsanlığın kültüründe ve hayatında önemli bir yer tutan bugıda, yerleşim yerlerinde sağlık ve teknoloji açısından dikkate alınan önemlifaktörlerin başında gelmektedir. Türkiye Cumhuriyetinin ilk on yılında, hükümetşehirlerde üretim ve hizmet tesisleri inşa etmeye ağırlık verdi ve kesimhaneler deonlardan biriydi. Teknolojinin gelişmesi ve kentsel planlama kararları nedeniyle, tıpkıdiğer endüstri yapıları gibi, kesimhanelerin korunması ve yeniden kullanılmasıtartışılmaktadır. Kendi içinde çelişkiler içeren ve aslen bir öldürme makinesi olarak çalışan mezbahalar, istenmeyen bir karaktere sahip olmaları sebebiyle koruma ve yeniden değerlendirme konularında tartışılması gereken daha farklı boyutlarda özelliklere sahiptirler. Bu nedenle mezbaha yapıları, endüstriyel mirasın yanı sıra çelişki ve zıtlıklarla rahatsız edici miras olarak da tartışılmaktadır. Türkiye'nin önemli üretim merkezlerinden biri olan Adana, 19. yüzyıldan günümüze kadar sanayi yapılarının şekillendirdiği bir kent olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında inşa edilen Adana mezbahası (Kanara), Türk bir mimar olan Semih Rüstem Temel tarafından mezbaha olarak tasarlanan dikkat çekici mimari özellikleri ile nadir bir örnektir. Her ne kadar orijinal kullanımına devam edip koruma statüsü kazanmış bir kültürel miras olsa da, planlanan yeni mezbahanın inşasının ardından boşaltılan tarihi yapı, zamanla büyüyen kentin ortasında kalarak terkedilme veya olumsuz imajı nedeniyle yıkılma riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu riskler göz önünde bulundurularak; bu tezde proaktif bir yaklaşım hedeflenmiştir. Yapıları, bağlamı ve tarihi geçmişi ile belgeleyip yeri anladıktan sonra; değerlerin, sorunların ve potansiyellerin tespit edilmesiyle birlikte yapının korunması için ilkeler tanımlanmış ve yeniden kullanım için senaryolar geliştirilmiştir. Major improvements in production technology led to the creation of new zones including various types of spaces where energy is generated, transmitted and used. With these developments, industrialization caused changes in the physical, natural and social environment. In this process, architecture and city planning were used as tools to create spaces for industry and at the same time contributing to the modernization of society. These complexes and buildings became the subject of conservation because they embrace important information about the culture and history of the industry. A slaughterhouse, which supplies meat in a controlled and hygienic manner, is also considered as an industrial facility. It is a cultural heritage because the meat is a very big part of humanity and the production of food has been a crucial subject of civilizations in the scope of health and technology. Following the first ten years of the Turkish Republic, the government emphasized building production and service facilities in cities and the slaughterhouse was one of them. Because of the developments in technology and urban decisions, just like other industrial buildings, conservation and reuse of slaughterhouses are discussed. However, slaughterhouses have different features to be evaluated in the scope conservation because they have an unwanted character as a place for killing and contain contradictory notions within themselves. Therefore, slaughterhouse complexes were discussed as industrial heritage as well as uncomfortable heritage with contradictions and contrasts. Being one of the important production centers of Turkey; Adana was a city shaped by industrial structures starting from the 19th century until today. Adana slaughterhouse (Kanara), built in the early years of the Republic, is a rare example with its exceptional architectural features designed by a Turkish architect Semih Rüstem Temel. Even though, it is functioning on its original use and registered as a cultural heritage; a new slaughterhouse is planned and the historical building will be evacuated facing the risk of standing in the middle of the growing city and becoming abandoned or demolished because of its negative image. Considering those risks; a proactive approach was aimed at this thesis. After documenting and understanding the place with its context and historical background; values, problems and potentials were assessed in order to define conservation principles and scenarios for reuse.
Collections