Kadın hastalarda miyokard perfüzyon sintigrafisinin önemi: koroner anjiyografi sonuçları ile karşılaştırmalı bir çalışma

Abstract

Biz bu retrospektif çalışmada, MPS SPECT'de iskemi saptanan kadın olguların MPS SPECT bulguları ile koroner anjiyografi bulgularını karşılaştırarak kadın olgularda koroner arter hastalığının tanısında miyokard perfüzyon SPECT çalışmasının önemi ve tek başına koroner anjiyografi kullanımının kadın hastaların değerlendirilmesinde yeterli olup olmadığını göstermeyi amaçladık.Koroner arter hastalığı ön tanısı ile kliniğimize gönderilen 97 kadın hasta çalışmaya alındı. Bu hastaların yaş ortalamaları 61.46 ± 9.88 yıl olup 19 tanesine Talyum - 201, 42'sine çift gün stres / istirahat Tc ? 99 m MİBİ ve 36'sına çift gün stres / istirahat Tc ? 99 m tetrofosmin MPS SPECT uygulandı. İskemi saptanan 97 hastanın tamamına koroner anjiyografi yapıldı. Koroner anjiyografide bir veya daha fazla sayıda epikardiyal arterlerdeki ? % 50 darlık patolojik kabul edildi. Koroner anjiyografi ile MPS SPECT sonuçları karşılaştırıldı ve 51 hastanın sonuçları uyumlu bulundu. Diğer 46 hastanın, 7'sinde epikardiyal arterlerde < % 50 darlık olmasına karşın MPS SPECT çalışmasında iskemi bulguları saptandı. Tipik angina, stres EKG ve MPS SPECT pozitif olmasına karşın koroner anjiyografi sonuçları normal olan 30 hasta mikrovasküler patoloji (sendrom X) olarak değerlendirildi. Geri kalan 9 hastanın MPS SPECT sonuçlarının, yumuşak doku atenüasyonu nedeni ile, yalancı pozitif olarak yorumlandığı anlaşıldı.Sonuç olarak; kadınlarda KAH tanısında koroner anjiyografi yeterli güvenilirlilikte olmayıp fonksiyonel bir tetkik olan MPS SPECT çalışması ile miyokard perfüzyon bozuklukları değerlendirilmelidir. Tedavi için anatomik olarak koroner arterlerde büyük darlık oluşana kadar beklenmemelidir.

In this retrospective study, we aimed to show the significancy of myocardial perfusion (SPECT) imaging in the diagnosis of the coronary artery disease (CAD) in women patients and also we aimed to show whether only the coronary angiography results are sufficient for the evaluation of the cardiac female patients.The 97 women patients presented to our department with known or suspected CAD were included the study. The mean age of the patients was 61.46 ± 9.88 years. They were studied stres/rest MPS SPECT imaging and coronary angiography. Of those, 19 patients had 201Tl, 42 patients had 2D 99mTc-MİBİ and 36 patients had 2D 99mTc-tetrofosmin MPS SPECT imaging. All angiograms were interpreted semiquantitatively by experienced observers. One threshold was used to define an angiographically significant stenosis as of ? 50 % reduction in lumen diameter of one or more major coronary arteries. Data from the MPS SPECT images were compared with angiographic findings and the MPS SPECT results were corralated with angiography results in 51 patients. The angiography results were in normal ranges in 46 patients as using a 50 % threshold for coronary artery stenosis. Seven women with ischemic MPS SPECT finding of 46 patients had < 50 % coronary stenosis in one or more arteries. The other 30 women were accepted as microvascular pathology (syndrome X) of myocardium although they have the findings of typical angina pectoris, stres ECG and positive MPS SPECT images. The rest 9 women of 46 patients had false positive results on MPS SPECT images due to soft tissue attenuation artefacts.Our data suggest that the coronary angiography technique does not provide sufficient reliability for the diagnosis of CAD in women. Myocardial perfusion in women patients with suspected CAD and without any coronary angiographic lesion should be evaluated with the use of MPS SPECT study as a functional imaging method. The treatment should not be delayed until large coronary artery stenosis occurs.