From hammer and sickle to the tespih?: Religion in the Kurdish movement in Turkey
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
PKK öncesindeki Kürt isyanları genel olarak dini ton ve motiflere sahip olmuşlardır. Türkiye'deki Kürt hareketinin temel aktörü olan PKK, 1978'de siyasi bir parti olarak kurulup 1984'te Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı silahlı direnişe geçmiştir. PKK ilk yıllarında, İslam'a eleştirel yaklaşan seküler bir örgüt olmuştur. İslami motifler ve dindar Kürtler, Türkiye'deki Kürt hareketinde son 10 yıldır görünür hale gelmektedir. Kürt hareketinde İslami motiflerin ve dindar Kürtlerin artan görünürlüğünü nasıl açıklayabiliriz? Bu bilmeceyi çözmek için, örgütsel tüzük ve programları inceledim.Ayrıca, konuyla ilgili köşe yazılarını ve haber metinlerini araştırdım. Bunun yanısıra, çoğunluğu Kürt hareketinin aktörü ve destekçişi olan kişilerle Amed (Diyarbakır) ve İstanbul illerinde derinlemesine ve yarı-yapılı mülakatlar gerçekleştirdim. Bu vaka çalışmasında, önceki toplumsal hareket modellerini 'kültürelist' bir perspektiften sentezleyip Kürt hareketinin son dönemdeki dönüşümüne yoğunlaşmaktayım. Bunu yaparak, Türkiye'deki toplumsal hareketler literatürüne katkıda bulunup Kürt hareketinin dönüşümünün Kürt meselesini nasıl etkilediği konusunu masaya yatırmayı umuyorum. Kurdish rebellions have generally had religious tones and motives except for the most recent one: the PKK. As the central actor of the Kurdish movement in Turkey, the PKK was set up as a political party in 1978 and began its armed resistance against the Republic of Turkey in 1984. In its earlier years, the PKK was a secular organization that was critical towards Islam. Islamic motives and Muslim Kurds have become visible within the Kurdish movement in Turkey over the past decade. How can we make sense of the emergence of Islamic motives and the increase of Muslim Kurds' visibility within the Kurdish movement? In an attempt to solve this puzzle, I analyzed organizational texts such as statutes and programs. I also researched the opinion pieces and news articles on the subject. Furthermore, I carried out in-depth, semi-structured interviews in Amed (Diyarbakır) and Istanbul mainly with actors and sympathizers of the Kurdish movement. Through this case study, I synthesize the earlier social movements models from a 'culturalist' perspective and elaborate on the recent transformation of the Kurdish movement. In doing so, I hope to contribute to the literature on social movements in Turkey and bring the impact of the Kurdish movement's transformation on the Kurdish issue to the table.
Collections