Liberal ve muhafazakâr gelenekte Michael Oakeshott: Rasyonalite, sivillik ve devlet
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, XX. yüzyılın önde gelen politika filozoflarından nev-i şahsına münhasır bir isim olan Michael Oakeshott'ın politik teorisi incelenmiştir. Oakeshott içinde bulunduğu gelenek ve fikirleri açısından her ne kadar farklı yorumlara tabii tutuluyor olsa da kendisinin paradoksal konumu ve ikilikleri sürdürmeye çalışan düşüncelerindeki gerilimler nedeniyle hem felsefi konumu hem de ideolojik pozisyonu bakımından tartışmalı bir görünüm ortaya koymaktadır. Oakeshott'ın düşüncesinin paradoksal doğası kesinlikle özgünlüğünü ve yaratıcılığını göstermektedir. Fakat bununla birlikte bu paradoksal yapı onun düşüncesinin doğasını anlamak için ciddi zorluklara neden olmaktadır. Çalışma boyunca Oakeshott'ın düşüncesinin temel felsefi etkileri, Oakeshott'ın idealist felsefe, politik felsefe, pratik tarz, politika anlayışı ve onun rasyonalizminin ideolojiye ilişkin fikirleri incelenmiştir. Bunu Oakeshott'ın devlet, politika, ahlak kuramına yönelik analizleri izlemektedir. Oakeshott'ın başta politik felsefe olmak üzere farklı söylemlerle nasıl başa çıktığı incelenip, özellikle 'birliktelik' biçimleriyle ilişkileri bağlamındaki analizlerinin onun düşün dünyasında yer alan gerilimleri ve ikilikleri aktarılmaya çalışılmıştır.Bu ikililiklerin en çok hissedildiği ve çalışmanın da temel problemetiğini oluşturan alan, onun ideolojik pozisyonunu belirlemede yaşanan sorunlardan kaynaklanmaktadır. İzlerini Hume ve Burke'a kadar sürebileceğimiz Aydınlanma rasyonalizmi üzerine yapmış olduğu modernite eleştirileri ile muhafazakâr doğası ortaya çıkarken aynı zamanda modernitenin en önemli kazanımlarından 'çoğulculuk' ve 'sivil birliktelik' ya da 'societas' algılarıyla da liberal doğası gün yüzüne çıkmaktadır. Fakat özgürlük, eşitlik ve toplumsal sözleşme gibi liberalizmin temel soyut evrensel ilkelerine karşı reddiyelerini ve muhafazakâr geleneğin organik toplum anlayışının 'girişim birlikteği' ya da 'universitas' bağlamında tehlikelerini ele almasıyla da her iki düşünce sistemine karşı şüpheci tavrı ortaya çıkmaktadır. Onu çağdaş politik felsefesinin en özgün düşünürlerinden biri yapan ve 'sui generis' olarak nitelendiren unsur hiç şüphe yok ki düşüncesinin bu paradoksal doğasıdır.Anahtar Kelimeler: Oakeshott, Muhafazakarlık, Liberalizm, Rasyonalite, Devlet In this study, the political theory of Michael Oakeshott, a 'sui generis' name among the leading political philosophers of the 20th century, was examined. Although Oakeshott is subject to different interpretations within the context of the traditions he's in and his ideas, he presents a controversial view in terms of both his philosophical and ideological position due to his paradoxical situation and the tensions in his thoughts that maintain dualities. The paradoxical nature of Oakeshott's thought certainly demonstrates his originality and creativity. However, this paradoxical structure causes serious difficulties to understand the nature of his thought. Throughout the study, the main philosophical effects of Oakeshott's thought, his conception of idealist philosophy, political philosophy, practice style and politics, and his ideas on rationalism were examined. This is followed by Oakeshott's analysis of the state, politics and moral theory. By examining Oakeshott's discourses about political philosophy and how he coped with different statements; tensions and dualities in his world of thought were tried to be conveyed within the scope of his analysis especially on relationship with the forms of 'association'.The problems experienced in determining his ideological position cause these dualities to be felt more, and constitute the main problematic of this study. While his conservative nature emerges with the criticism of modernity on Enlightenment rationalism, which we can trace to Hume and Burke, his liberal nature comes to light with the perceptions of 'pluralism' and 'civil association' or 'societas', which are among the most important achievements of modernity. His skeptical attitude towards both systems of thought emerges by rejecting the fundamental abstract universal principles of liberalism, such as freedom, equality, and social contract, and addressing the dangers of the conservative tradition of the organic community in the context of the 'enterprise association or 'universitas'. There is no doubt that this paradoxical nature of his thought is what makes him one of the most original thinkers of contemporary political philosophy and qualifies him 'sui generis'.Key Words: Oakeshott, Conservatism, Liberalism, Rationalism, State
Collections