Between oversexualization and motherhood: divorced mothers` narratives on womanhood, motherhood, and sexuality
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Aşırı-cinselleştirme olarak tanımladığım olgu, boşanmış kadınların 'ayartan' ve 'cinsel birlikteliğe ihtiyaç duyan,' bu nedenle de diğer çiftler için 'tehlikeli' olarak damgalanmasıdır. Bu tez, aşırı-cinselleştirilme çerçevesinde, boşanmış annelerin kadınlık, annelik, güç, ve mutluluğu nasıl tanımladıklarını ve deneyimlediklerini incelemektedir. Kartopu örneklem metodu kullanılarak, Muğla ve İstanbul'da toplam on üç orta sınıf boşanmış anneyle yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Tez göstermiştir ki Türkiye'deki orta-sınıf boşanmış anneler için (1) aşırıcinselleştirilme sosyal damga ve öz-imaj araşında bir müzakereye yol açmakta, (2) Türkçe'deki güç kavramı toplumsal cinsiyeti ve İngilizce'deki güçlendirilme anlamına gelen empowerment kavramını belirsiz kılmakta, ve (3) annelik en içsel manevi desteklerden birini sağlarken, aynı zamanda da kadınların cinsiyetlendirilmiş gündelik işlerini artırmaktadır. Kadınlık, annelik, ve cinselliğin inşaları, cinsiyet eşitsizliğinin yeniden üretimi ve boşanmanın ötekileştirilmesi sürecinde baskın kamusal söylemler tarafından eşit derecede kullanılmaktadır. Feminist literatür içerisindeyse, annelik, kadınlığa ve cinselliğe kıyasla daha az sahiplenilmekte ve aşırı-cinselleştirilme neredeyse tamamen göz ardı edilmektedir. Bu araştırma, mücadele, manevi yakınlık, özgürleşme, ve baskı üzerine benzer ve/veya çatışan anlatılar arasındaki nüansların politik önemini vurgularken, feminist ve akademik literatürlerin bu nüanslarla ne kadar örtüşüp örtüşemediğini sorgular. The term oversexualization, as I call it, refers to the stigmatization of divorced women as 'seductresses' who are 'in need of sex' and thus as 'dangerous' to other couples. This thesis explores how divorced mothers experience and define womanhood, motherhood, empowerment, and happiness within a context of oversexualization. Semi-structured indepth interviews with thirteen middle class divorced mothers were conducted in Muğla and Istanbul through the snowball sampling method. The thesis reveals that for middle class divorced women in Turkey (1) oversexualization leads to a negotiation between the stigma and one's self image, (2) the culturally and linguistically specific notion of güç renders the performance of gender and empowerment ambivalent, and (3) motherhood provides one of the most intimate sources of moral support despite that fact that it simultaneously exacerbates women's gendered tasks. While the constructions of womanhood, motherhood, and sexuality are all similarly instrumentalized by dominant public discourses to reproduce the oppression of women and the marginalization of divorce, within the prevalent feminist literature, motherhood remains less reclaimed in comparison to womanhood and sexuality. Moreover, oversexualization is almost entirely overlooked. This thesis thus emphasizes the political significance of the nuances between conflicting and/or similar narratives of struggle, intimacy, emancipation, and oppression, while questioning how the existing feminist and academic literatures correspond or fail to correspond to these nuances.
Collections