`It can happen anytime`: Experts dealing with the risk of a future Istanbul earthquake
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırma önümüzdeki on yıllar içerisinde İstanbul'u etkilemesi öngörülen şiddetli deprem üzerinde afet hazırlıkları, arama ve kurtarma alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, bilim insanları, mühendisler ve şehir planlamacıları gibi İstanbul depremi üzerine uzman olan kişilerin mevcut hazırlıkları ne şekilde yorumladıkları ve yönlendirdikleri üzerine odaklanmaktadır. Devlet kurumları şehri depreme hazırlamaya yönelik birçok program uygulamaya ve kentsel dönüşüm projeleri devreye sokmaya başlamış olsa da, bu sürecin `afet neoliberalizmi` olarak tanımlayabileceğimiz bir çerçeveden yapılıyor olması, hazırlık sorumluluğunun ağırlıklı olarak şehrin sakinlerine bırakılması, sivil toplum kuruluşlarının güçsüzleşmesi ve özel şirketlerin ayrıcalık kazanması gibi sonuçlar doğurmaktadır. Bireylere yüklenen bu sorumluluğun sınıfsal statü düştükçe daha da ağırlaştığı gözlemlenmektedir. Bu araştırma göstermektedir ki uzmanlar bu süreçteki karmaşık rolleriyle bahşederken mizah önemli bir araç olabilmektedir. Aynı zamanda, pek çok durumda, deprem hazırlıkları konusunda topluma hakim olan kinik duruşa karşı uzmanların profesyonel ve kişisel alanda inisiyatif almayı seçtikleri gözlenmiştir. Öte yandan, bu tez, harekete geçememenin ve önlem almamanın `Türk kültürünün` bir parçası olduğu yönünde uzmanlar arasında yaygın olan görüşün, kültürel özcülük ve Garbiyatçılık fikrine sırtını dayıyor olmasından dolayı mevcut olan kinik görüşü güçlendireceğini ve gelecekteki afetlere yönelik çalışmalar açısından da sorun oluşturacağını iddia etmektedir. This research focuses on the ways in which Istanbul earthquake professionals, i.e. members of civil society organizations for disaster preparation and search and rescue, scientists, engineers, and civil planners, navigate the current preparations for a strong earthquake that is forecasted to affect the city at some point in the coming decades. While state institutions have implemented several programs and are facilitating urban transformation projects in the name of preparing the city for an earthquake, I argue this is a neoliberal governing approach, which I refer to as `disaster neoliberalism,` has displaced the burden of preparation largely to individual residents of the city while disempowering some civil society organizations and privileging private companies. At the same time, this burden on individuals increases as class status decreases. Furthermore, I demonstrate that my expert interviewees occupied a complicated position, the limits of which they navigated through the use of laughter and humor. I show that in many cases, they oppose the cynicism concerning earthquake preparations that is all too prevalent within the city through their professional and personal initiative. At the same time, this thesis argues that the common narrative that inaction about preparations is part of `Turkish culture` may reinforce this cynical view and may be problematic for future disaster preparations due to its reliance on an idea of cultural essentialism and Occidentalism.
Collections