Otopsi serilerinde karaciğer ve pankreas yağlanması ve fibrozisi prevalansının araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Dünya genelinde obezitenin yaygınlaşması nedeniyle non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı kronik karaciğer hastalığının önde gelen nedeni olmaktadır. Yapılan çalışmalarda obezite ile pankreas yağlanması arasında da anlamlı ilişkiler gösterilmiştir. Çalışmamızda otopsi yapılan hastalarda karaciğer ve pankreas yağlanması ve fibrozisi prevalansını ve ilişkili risk faktörlerini incelemeyi amaçladık.YÖNTEM: Ağustos 2018-Nisan 2019 tarihleri arasında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda herhangi bir nedenle otopsi yapılan ve yakınlarından onam alınan 21 hasta değerlendirildi. Bir hastada kronik hepatit C tanısı tespit edilmesi üzerine çalışma dışı bırakıldı. Hastaların alkol kullanım öyküsü, kronik hastalık öyküsü, ilaç kullanım öyküsü, yaş, cinsiyet, vücut kitle indexi (VKİ) bilgileri elde edildi. Hastalardan karaciğer dokusu ve pankreas dokusu baş, gövde ve kuyruk olmak üzere alındı. Karaciğer ve pankreas dokuları belirli aşamalardan geçerek patolog tarafından histopatolojik incelemeye alındı. Karaciğer ve pankreas dokularındaki steatoz ve fibrozis dereceleri ayrı ayrı değerlendirildi. Karaciğer ve pankreas baş, gövde, kuyruk bölgesi steatoz ve fibrozis evreleri ile cinsiyet, yaş, vücut kitle indeksi, diyabetes mellitus arasındaki ilişki incelendi. Pankreas steatozu ile karaciğer yağlanma dereceleri incelendi. Hastaların karaciğer fibrozis evreleri ile pankreas steatoz dereceleri, pankreas fibrozis evreleri ile karaciğer steatoz dereceleri arasındaki ilişki incelendi. Pankreas steatozu baş, gövde, kuyruk bölgesi için interlobüler, intralobüler ve total steatoz olarak gruplandırıldı. Pankreas steatoz dereceleri %0-7 arasında olanlar, %8-14 arasında olanlar, %15-25 arasında olanlar, %26-50 arasında olanlar, %51 ve üzeri olanlar şeklinde derecelendirildi. Pankreas fibrozisi interlobüler ve intralobüler fibrozis şeklinde gruplandırıldı. Pankreas fibrozisi fibrozis yok, hafif, orta, şiddetli olarak derecelendirildi.BULGULAR: Çalışmamızdaki 20 hastanın (17 erkek, 3 kadın) %45'inde (n=9) %5 ve üzeri karaciğer yağlanması, %55'inde (n=11) %5'in altında karaciğer yağlanması tespit edildi. Histopatolojik olarak değerlendirme yapıldığında NASH hastası tespit edilemedi. Hastaların %25'inin (n=5) vücut kitle indeksi 25'in altında, %40'ının (n=8) vücut kitle indeksi 25-29 arasında, %35'inin (n=7) vücut kitle indeksi 30 ve üzerinde bulundu. Hastaların %80'inde (n=16) diyabetes mellitus yokken, %20'sinde (n=4) diyabetes mellitus mevcuttu. %51 ve üzeri pankreas yağlanması hastalarımızda tespit edilmedi. Hastalarımızda karaciğer fibrozisi %80 (n=16) evre 0, %20 (n=4) evre 1a hafif zon 3 perisinüzoidal fibrozis olarak bulundu.SONUÇ: Çalışmamızda karaciğer steatoz dereceleri ile yaş, cinsiyet, VKİ, diyabetes mellitus ve pankreas steatoz dereceleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Pankreas baş ve gövde bölgesinde steatoz dereceleri ile cinsiyet, yaş, VKİ, diyabetes mellitus ve NAFLD arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Pankreas kuyruk bölgesi steatoz dereceleri ile yaş, cinsiyet, VKİ ve NAFLD (non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı) arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Çalışmamızda pankreas kuyruk bölgesi steatoz dereceleri ile diyabetes mellitus arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0.05). Karaciğer fibrozis evreleri ile VKİ arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0.05). Yaş, cinsiyet, diyabetes mellitus ve pankreas steatoz dereceleri ile karaciğer fibrozisi karşılaştırıldığında aralarında anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0.05). Pankreas baş ve kuyruk bölgesi fibrozis dereceleri ile cinsiyet, yaş, VKİ, diyabetes mellitus ve NAFLD arasında anlamlı ilişki gözlenmemiştir (p>0.05). Çalışmamızda pankreas gövde bölgesi interlobüler fibrozis derecesi ile diyabetes mellitus arasında, intralobüler fibrozis derecesi ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0.05). Neticede pankreas yağlanmasının karaciğer yağlanması ile paralel seyretmediğini, karaciğer fibrozisinin vücut kitle indeksi ile ilişkisi varken böyle bir ilişkinin pankreas fibrozisi için geçerli olmadığını tespit ettik. Yalnızca diyabet ile pankreatik gövde bölgesi interlobüler fibrozis derecesi arasında anlamlı bir ilişki mevcuttu. Ancak çalışma için onam veren hastalarımızın düşük olması nedeniyle vaka sayısı daha yüksek çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz. OBJECTIVE: Non-alcoholic fatty liver disease is the leading cause of chronic liver disease due to widespread obesity worldwide. Significant relationships between obesity and pancreatic fat have been shown in the studies. In this study, we aimed to investigate the prevalence of liver and pancreas steatosis and fibrosis and to find out the associated risk factors in patients undergoing autopsy.METHODS: Between August 2018 and April 2019, 21 patients who underwent autopsy for any reason at the Department of Forensic Medicine of Sivas Cumhuriyet University with a taken consent form were evaluated. One patient was diagnosed as chronic hepatitis C and was excluded from the study. The patients past medical history of chronic illness, alcohol use and drug use were noted. The age, sex, body mass index of the patients were recorded. Liver and pancreatics head, trunk and tail tissues were taken from the patients. Liver and pancreas tissues underwent certain stages and underwent histopathological examination by the pathologist. The degrees of steatosis and fibrosis in liver and pancreas tissues were evaluated separately. The relationship between the stages of liver and pancreas head, trunk, tail steatosis and fibrosis and gender, age, body mass index and diabetes mellitus were examined. Pancreatic steatosis and liver steatosis were evaluated. The relationship between liver fibrosis stages and pancreatic steatosis, and pancreatic fibrosis stages and liver steatosis were investigated. Pancreatic steatosis was classified as interlobular, intralobular and total steatosis for head, trunk and tail region. Pancreatic steatosis was graded as 0-7%, 8-14%, 15-25%, 26-50%, 51% and above. Pancreatic fibrosis was grouped as interlobular and intralobular fibrosis. Pancreatic fibrosis was graded as mild, moderate, severe, with no fibrosis.RESULTS: Of the 20 patients (17 males, 3 females) in our study, 45% (n = 9) had a 5% or more fatty liver and 55% (n = 11) had less than 5% fatty liver. Histopathological evaluation revealed no NASH patient. 25% of the patients (n = 5) had a body mass index below 25, 40% of the patients (n = 8) had a body mass index between 25-29, 35% of the patients (n = 7) had a body mass index of 30 or higher. While 80% (n = 16) of the patients had no diabetes mellitus, 20% (n = 4) had diabetes mellitus. 51% or more pancreatic steatosis could not be detected in our patients. Liver fibrosis was found to be stage 0 in 80% (n = 16) and stage 1a mild zone 3 perisinusoidal fibrosis (n = 4) in 20% of our patients. CONCLUSION: In our study, no significant relationship was found between liver steatosis and age, sex, BMI, diabetes mellitus and pancreatic steatosis (p> 0.05). There was no statistically significant relationship between steatosis in the head and trunk region of the pancreas and gender, age, BMI, diabetes mellitus and NAFLD (p> 0.05). No significant correlation was found between pancreatic tail region steatosis grade and age, sex, BMI and NAFLD (p> 0.05). In our study, a statistically significant correlation was found between pancreatic tail region steatosis and diabetes mellitus (p <0.05). There was a statistically significant relationship between liver fibrosis stages and BMI (p <0.05). There was no significant relationship between age, sex, diabetes mellitus and pancreatic steatosis with liver fibrosis (p> 0.05). No significant correlation was observed between pancreatic head and tail fibrosis grades and gender, age, BMI, diabetes mellitus and NAFLD (p> 0.05). In our study, a statistically significant relationship was found between diabetes mellitus and the degree of interlobular fibrosis in the pancreatic trunk region (p <0.05). A statistically significant relationship was found between the degree of intralobular fibrosis of the pancreatic trunk region and gender (p <0.05). In conclusion we have found that the pancreatic steatosis did not progress paralelly with liver steatosis in our patients. As for fibrosis; we detected a correlation between body mass index and liver fibrosis not with pancreatic fibrosis and pancreatic trunk region interlobular fibrosis was found to be associated with only diabetes mellitus. As the number of our patients who gave consent to the study is low; we think that further studies with larger number of patients should be conducted.
Collections