Sepsisli hastalarda perfüzyon göstergesi olarak pleth variabilite index ve vena cava inferior çapı değerlerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve amaç: Sepsis hayatı tehdit eden hastalık sınıflandırmasında yoğun bakım ünitelerinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Tedavi edilmesindeki ana etmen antibiyoterapi etkinliğine kadar organların vital fonksiyonlarını koruyabilmek için vital parametrelerin sağlanmasıdır. Hastalardaki perfüzyon ve oksijenezasyonun sağlanması temel hedef haline gelmiştir. Hipotansiyon multi organ yetmezliğine gidişdeki en tehlikeli alarm durumunu oluşturmaktadır. Hastalarda hipotansiyona sebep olan temel etken hipovolemiye sebep olmuş yaygın vazodilatasyondur. Hipovolomeinin ortadan kaldırılması için yapılan sıvı replasmanları birinci basamak tedaviyi oluşturmaktadır. Perfüzyon ve hipovoleminin belirlenmesi, sıvıya yanıtın değerlendirilmesi için PVI ve dIVK dinamik testleri karşılaştırdık. Bu çalışmanın amacı PVI ve dIVK'nın sepsisli hastalarda perfüzyon göstergesi olarak üstünlüklerinin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya yoğun bakım ünitesindeki sepsis tanısı almış sıvı replasmanı uygulanacak, 18 yaş üstü bireylerden 40 hasta dâhil edildi. İntrakraniyal basınç yüksekliği, konjestif kalp yetmezliği (EF<%40), kronik böbrek yetmezliği, stabil olmayan, solunum aktivitesi olanlar hastalar, gebeler ve araştırmaya katılmayı kabul etmeyen hastalar dâhil edilmedi.Çalışmamızda hastalar 2 gruba ayrıldı:GRUP 1: Sıvı replasmanı sonrası CO'da %15 ve daha az artış olan hastalar (Sıvıya cevap vermeyenler).GRUP 2: Sıvı replasmanı sonrası CO'da %15'ten daha fazla artış olan hastalar (Sıvıya cevap verenler).Hastaların sıvı replasmanı öncesi demografik verileri (yaş, kilo, sepsis nedeni, vücut yüzey alanı, SOFA skoru), vital parametreleri (SAB, DAB, OAB, KAH), kan labaratuar değerleri (BUN/kreatin oranı, PaCO2, laktat, ScVO2) ve ölçüm değerleri (VKImax, VKImin, CVP, PI, PVI, CO, SV) kayıt edildi. Hastalara 15dk boyunca 10ml/kg kristaloid uygulandıktan sonra kayıt edilen parametreler tekrarlandı. Hastaların ölçülen VKI değerleri ile dIVK hesabı yapıldı. CO değerleri ile CI hesabı yapıldı. Bulgular: Her iki gruptaki hastaların bazal ve mayi sonrası dIVK ve PVI değerleri arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).Mayi replasmanı sonrası CO değerinde %15 ile altında ve %15 ile üstünde değişiklik olan hastaların bazal ve mayi sonrası ölçülen VKI değerleriyle hesaplanan dIVK değerleri, PVI değerleri karşılaştırıldığında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). CO değişimi %15 sınırına göre ayrılan hasta grubunda dIVK için ROC analizi yapıldığında AUC 0,833 (0,739-0,926) bulunmuştur. Eşik değer %17.52 bulunmuş olup duyarlılık %77.5 özgüllük %72.5 bulunmuştur. CO değişimi %15 sınırına göre ayrılan hasta grubunda PVI için ROC analizi yapıldığında AUC 0,889 (0,817-0,962) bulunmuştur. Eşik değer %12.50 bulunmuş olup duyarlılık %72.5 özgüllük %92.5 bulunmuştur.Sonuç: Hasta gruplarının sıvı durumu değerlendirmesi ve sıvıya yanıt değerlendirilmesi yapıldığında PVI ve dIVK ölçüldüğünde sepsisli hastaların yönetiminde noninvaziv, yatak başı, pratik, ucuz ve hızlı bir yöntem olduğu anlaşılmıştır. İnvaziv girişimlerden dolayı oluşabilecek komplikasyonlardan uzaklaşılmasını sağlamaktadır. Hastaları tespit etme ve yanıt verme konusunda yararlı olduğu gösterilmiş olsa da, devamlı monitorizasyon olarak kullanımı konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Pleth variabiliti indeks, distensibiliti indeks, sepsis Orhan GÖKTÜRK M.D., Sivas Cumhuriyet University School of Medicine, Department of Anesthesiology and Reanimation, Sivas, 2020Introduction and Objectives: Sepsis is frequently encountered in intensive care units in the classification of life-threatening diseases. The main factor in the treatment is the provision of vital parameters in order to maintain the vital functions of the organs up to the effectiveness of the antibiotherapy. Ensuring perfusion and oxygenation in patients has become the main target. Hypotension constitutes the most dangerous alarm condition in the course of multi-organ failure. The main cause of hypotension in patients is widespread vasodilatation causing hypovolemia. Fluid replacements for the elimination of hypovolemia constitute the first-line treatment. We compared PVI and dIVC dynamic tests to determine perfusion and hypovolemia and to evaluate fluid response. The aim of this study was to compare the advantages of PVI and dIVC as an indicator of perfusion in patients with sepsis.Material and Method: Forty patients over 18 years of age who underwent fluid replacement for sepsis in the intensive care unit were included in the study. Patients with high intracranial pressure, congestive heart failure (EF <40%), chronic renal failure, unstable, respiratory activity, pregnant women and patients who refused to participate in the study were excluded. In our study, patients were divided into two groups:GROUP 1: Patients with a 15% or less increase in CO after fluid replacement (those who do not respond to fluid).GROUP 2: Patients with more than 15% increase in CO after fluid replacement (Fluid responders).Demographic data of patients before fluid replacement (age, weight, cause of sepsis, body surface area, SOFA score), vital parameters (SBP, DBP, MAP), blood laboratory values (BUN/creatine ratio, PaCO2, lactate, ScVO2) and measured values (VCImax, VCImin, CVP, PI, PVI, CO, SV) were recorded. After applying 10ml/kg crystalloid for 15 minutes, the recorded parameters were repeated. Measured VCI values and dIVC were calculated. CO values and CI were calculated. Findings: Significant differences were found between dIVC and PVI values of patients in both groups between patients after baseline and patient replaced fluid (p <0.05). DIVC values calculated by the baseline and post-fluid replacement VCI values of patients who had CO values below 15% and above 15% after fluid replacement were found to be significantly different (p <0.05). When ROC analysis was performed for dIVC, AUC was found to be 0.833 (0.739-0.926). Threshold value was found 17.52% and sensitivity was found to be 77.5% and specificity was 72.5%. When ROC analysis was performed for PVI, AUC was found to be 0.889 (0.817-0.962). The threshold value was found to be 12.50% and the sensitivity was 72.5% and the specificity was 92.5%.Results: When fluid status and fluid response were evaluated, PVI and dIVC were found to be a noninvasive, bedside, practical, inexpensive and rapid method for the management of sepsis patients. It provides to avoid complications due to invasive procedures. Although it has been shown to be useful in detecting and responding to patients, further studies are needed to use it as continuous monitoring. Keywords: Pleth variability index, distensibility index, sepsis
Collections