Deneysel aşil tendon hasarı oluşturulmuş tavşanlarda siyanoakrilatın etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızda tavşanlarda aşil tendon yaralanma modeli oluşturarak tendon üzerinde daha önce çalışılmamış olan siyanoakrilat'in tendon iyileşmesi üzerine etkisini hem biyomekanik hemde histopatolojik olarak araştırmayı amaçladık.Çalışmamız Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Deney Hayvanları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde 36 adet tavşan üzerinde yapılmıştır. Tendon hasarı şu şekilde yapıldı. Tavşanlar, çalışma ve kontrol grubu olarak iki gruba ayrıldı. Kontrol grubundaki tavşanlara sadece tendon tamiri yapıldı. Çalışma grubundaki tavşanlara ise uç uca basit sütür atılıp doku yapıştırıcısı 0,1 cc N-butil-2-siyanoakrilat (Histoacryl, B. Braun. Melsungen AG, Germany) damlatıldı. Her bir grupta bulunan 18 adet tavşan arasından randomize olarak seçilen 9 adet tavşan 4. haftada histopatolojik ve biyomekanik olarak değerlendirmeye alındı. 6. haftanın sonunda çalışma grubunda kalan 9 adet, kontrol grubunda kalan 9 adet tavşan değerlendirildi.Histopatolojik olarak kıyaslandığında, çalışma ve kontrol gruplarındaki granülasyon dokusu oluşumları değerlendirildiğinde 4. haftada kontrol grubundaki hiçbir tavşanda, çalışma grubunun ise tamamında granülasyon doku oluşumu gözlenmiştir. 4. haftada iki grup arasındaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001). 6. haftada kontrol grubundaki tavşanların 1 tanesinde, çalışma grubundaki tavşanların ise 7 tanesinde granülasyon doku oluşumu gözlenmiştir. 6. hafta için iki grup arasındaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.010). Yapılan çalışmada hem 4. hem de 6. haftada çalışma grubunda kontrol grubuna göre granülasyon doku oluşumu oranında artışa rastlanmış ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Çalışma ve kontrol gruplarındaki YCDH (yabancı cisim dev hücresi) oluşumuna bakıldığında 4. haftada kontrol grubundaki hiçbir tavşanda, çalışma grubunun ise tamamında YCDH (yabancı cisim dev hücresi) oluşumu gözlenmiştir. İki grup arasındaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001). 6. haftada kontrol grubundaki tavşanların hiçbirinde, çalışma grubundaki tavşanların ise 7'sinde YCDH (yabancı cisim dev hücresi) oluşumu gözlenmiştir. 6. hafta için iki grup arasındaki bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.001). Yapılan çalışmada hem 4. hem de 6. haftada çalışma grubunda kontrol grubuna göre YCDH (yabancı cisim dev hücresi) oluşumu oranında artışa rastlanmış ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.Çalışma ve kontrol gruplarındaki inflamasyon derecelerine bakıldığında ise 4. haftada kontrol ve çalışma gruplarındaki tavşanların 6'sında inflamatuar hücre oluşumu gözlenmiştir. İki grup arasındaki istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=1.000). 6. haftada kontrol grubundaki tavşanların 4'ünde, çalışma grubundaki tavşanların ise 7'sinde inflamatuar hücre oluşumu gözlenmiş ancak iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0.282). Yapılan çalışmada hem 4. hem de 6. haftada inflamatuar hücre varlığı açısından çalışma ve kontrol grupları arasında anlamlı fark bulunmamıştır.Çalışma ve kontrol gruplarındaki neovaskülarizasyon derecelerine bakacak olursak 4. haftada hem kontrol hem de çalışma grubu tavşanlarının 6'sında 3. derecede neovaskülarizasyon gözlenmiştir. Kontrol grubundaki tavşanların 2'sinde 2. derecede neovaskülarizazyon gözlenmiş, çalışma grubundaki tavşanların 1'inde 1. derecede, 1'inde de 2. derecede neovaskülarizasyon gözlenmiştir. 4. haftada iki grup arasında neovaskülarizasyon dereceleri açısından fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p=1.000). Çalışma ve kontrol gruplarındaki kollajen lif dizilimlerinde ise 4. haftada hem kontrol grubundaki hem de çalışma grubundaki tavşanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=1.000). 6. hafta için iki grup arasındaki kollojen lif dizilimi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=1.000). Yapılan çalışmada hem 4. hem de 6. haftada çalışma ve kontrol gruplarında kollojen lif dizilimi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Çalışma ve kontrol gruplarının fibroblastik aktivite oranları değerlendirildiğinde 4. haftada kontrol grubu tavşanlarının 7'sinin, çalışma grubu tavşanlarının ise tamamının tamir hattındaki iyileşme bölgesinde belirgin şekilde fibroblastik aktivite oluştuğu gözlenmiştir. 4. haftada iki grup arasında fibroblastik aktivite dereceleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=1.000). 6. haftada kontrol grubu tavşanlarının 5'inin, çalışma grubu tavşanlarının ise tamamının tamir hattındaki iyileşme bölgesinde belirgin şekilde fibroblastik aktivite gözlenmiştir. 6. haftada da iki grup arasında fibroblastik aktivite dereceleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=0.200). Yapılan çalışmada hem 4. hafta hem de 6. haftada fibroblastik aktivite dereceleri açısından çalışma ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farka rastlanmamıştır.Biyomekanik değerlendirmede, 4. haftada çalışma grubunun maksimum kopma kuvveti kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (239.0 ± 36.5 vs. 193.5 ± 56.9, p<0.05). 4. hafta ölçümlerinde elastisite ve stifness ölçümleri için çalışma ve kontrol gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. 6. hafta verileri incelendiğinde ise 4. haftada olduğu gibi çalışma grubunun maksimum kopma kuvveti kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (177.6 ± 49.6 vs. 223.6 ± 42.0, p<0.05). Ayrıca 6. haftada çalışma grubunun stifness ölçümlerinin de kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır (14.6 ± 5.3 vs. 20.6 ± 7.0, p<0.05), ancak elastisite ölçümleri için çalışma ve kontrol gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır.Sonuç olarak; yaptığımız çalışmada siyanoakrilat erken dönemde hem histopatolojik hemde biyomekanik olarak tendonun mukavemetini arttırdığı için klinikte tendon yaralanmalarının cerrahi tamirinde kullanılabileceğini ve siyanoakrilat kullanılan tendon iyileşmelerinde erken dönemde rehabilitasyona daha güvenli bir şekilde başlanabileceğini düşünmekteyiz.Anahtar kelimeler: Siyanoakrilat, aşil tendon rüptürü In our study, we aimed to effects of cyanoacrylate not studied previously on tendon healing in both biomechanical and histopathological manner by inducing a rabbit model of Achilles tendon injury. This study was conducted on 36 rabbits at Experimental Animal Application and Research Center of Bolu Abant İzzet Aysal University. Tendon injury was induced on all animals. The animals were assigned into 2 groups as study and control groups. Tendon repair alone was performed in rabbits in the control group while tendon injury was repaired by end-to-end simple suture and 0.1 cc tissue glue N-butyl-2-cyanoacrylate (Histoacryl, B. Braun, Melsungen AG, Germany was dropped in the study group. In each group, 9 of 18 rabbits were randomly selected on week 4 and histopathological and biomechanical assessments were performed. At the end of week 6, remaining rabbits (9 in the study group and 9 in the control group) were assessed. In the histopathological assessment, no granulation tissue formation was detected in any of animals in the control group while granulation tissue formation was found in all animals in the study group on week 4, indicating significant difference (p<0.001). On week 6, granulation tissue formation was observed in one animal in the control group and in seven animal in the study group, indicating significant (p=0.010). In this study granulation tissue formation rate was significantly higher in the study group when compared to controls on both weeks 4 and 6.On week 4, no foreign body giant cell (FBGC) formation was detected in any of the animals in the control group while FBGC formation was detected in all animals in the study group, indicating significant difference (p<0.001). On week 6, FBGC formation was observed in seven animals in the study group but in none of the animals in the control group, indicating significant difference (p=0.001). In this study, it was found that FBGC formation rate was significantly higher in the study group when compared to controls on both weeks 4 and 6.When inflammation level was considered, inflammatory cells were observed in 6 animals in both study and control groups on week 4. No significant difference was detected between groups (p=1.00). On week 6, inflammatory cells were detected in 4 control animals while in 7 animals in the study group, indicating no significant difference between groups (p=0.282). In this study, no significant difference was detected between groups regarding presence of inflammatory cells on weeks 4 and 6. When neovascularization was assessed, grade 3 neovascularization was observed in 6 animals in each group on week 4. There was grade 2 neovascularization in 2 animals in the control group while there was grade 1 neovascularization in one and grade 2 neovascularization in two animals in the study group. No significant difference was observed between groups regarding neovascularization on week 4 (p=1.00). On both weeks 4, no significant difference was detected in collagen fibril alignment between study and control groups (p=1.00). In addition, no significant difference was found on week 6 (p=1.00). ). In this study, no significant difference was detected between groups regarding collagen fibril alignment on weeks 4 and 6. When fibroblastic activity rate was assessed, it was found that there was marked fibroblastic activity at repair site in 7 animals in the control group and in all animals in the study group on week 4, indicating no significant difference (p=1.00). There was marked fibroblastic activity at repair site in 5 animals in the control group and in all animals in the study group on week 4, indicating no significant difference (p=0.20). In this study, no significant difference was detected between groups regarding fibroblastic activity on weeks 4 and 6.In biomechanical assessment, it was found that maximum rupture strength was significantly higher in the study group when compared to controls on week 4 (239.0±36.5 vs. 193.5±56.9; p<0.05). Between groups, no significant difference was detected in elasticity and stiffness on week 4. As similar to week 4, maximum rupture strength was found to be significantly higher in the study group than controls on week 6 (177.6±49.6 vs. 223.6±42.0; p<0.05). In addition, stiffness was found to be significantly higher in the study group (14.6±5.3 vs. 20.6±7.0; p<0.05) but no significant difference was detected in elasticity between groups. In conclusion, we think that cyanoacrylate can be used in the surgical repair of tendon injuries in clinical practice as it enhances tendon durability at early phase in both histopathological and biomechanical manner and that early rehabilitation can be started more safely in tendon healing where cyanoacrylate was used. Keywords: Cyanoacrylate, Achilles tendon rupture
Collections