Güneydoğu Anadolu Projesi GAP`ın Türkiye ve Ortadoğu ekonomi politiğine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İkinci Dünya Savaşı sonrasının ortamında siyasi, ekonomik ve coğrafi olarak şekillenen `Soğuk Savaş` ifadesi ile isimlendirilen çift kutuplu dünya 1990'lı yıllardan sonra ABD tarafından hegemonyal tarzda tek kutuplu hâle sokulmaya çalışılmıştır. Ancak 2000'li yıllarda yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal, gelişmeler dünyada çok kutuplu bir geleceğin teşekkül ettiğini göstermektedir.Yaşanan gelişmeler Soğuk Savaş döneminin jeopolitik konjonktürüne göre şekillenen bölgesel ve küresel ortama, alanlara ve sorunlara yeniden günümüzün değişen şartlarıyla ve multidisipliner nazarla bakmayı gerektirmektedir. 1936 yılı `Keban Projesi` etütleri ile başlangıcı tarihlenen ve 1977 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi olarak adlandırılan GAP'ın da bu bakış açısıyla ve her yönüyle değerlendirilmesi kaçınılmazdır. Projenin GAP ismini almasıyla aynı tarihlerde terör olaylarının başlaması ve günümüzde de sürmesi tesadüf değildir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Projesi, ekonomi ve politika disiplinlerinin bakışıyla değerlendirildiğinde, beliren yeni dönemde taşıdığı enerji, tarım, gıda, hayvancılık, turizm, lojistik potansiyeli ve dinamik nüfusuyla Türkiye için insani ve iktisadi kalkınmanın lokomotifi olabilecek özelliklere sahiptir. Bölgenin Ortadoğu ülkelerinin ticaretinin yoğun olduğu merkezlere ve şehirlere yakınlığı göz önüne alındığında ortaya çıkacak fırsatlar daha net anlaşılacaktır.GAP Bölgesi'nin jeopolitik, ekopolitik ve teopolitik sütunların üzerine oturan jeo-stratejik konumundan kaynaklanan iktisadi ve sosyal fırsatların değerlendirilip sürdürülebilmesi, riskleri ortadan kaldıracak istikrarlı bir iç siyasi ortam ile bölgeye ilişkin çalışmaları kesintisiz sürdürecek siyasi iradenin varlığını gerektirmektedir. In the post war era, the bipolar world which has been called `Cold War` in political, economic, and geographic senses has been tried to turn into uni-polar system from 1990's on by the USA in a hegemonic way. However, political, economic and social developments of 2000's imply that the world is transforming into a multi-polar system in the future. The above mentioned developments require that we need to view the problems, and global and regional environment shaped in line with the Cold War era need to be reinterpreted with the new circumstances and with a multidisciplinary approach. The GAP Project which was launched with `Keban Project` of 1936 and named in 1977 needs to be evaluated in its every aspect. It is no coincidence that the naming of the project as GAP and appearance of terror attacks in the region fall in the same period. When assessed in framework of economics and political science, South Eastern Region and the GAP Project represent a driving force for humanitarian and economic development for Turkey with its potential in energy, agriculture, food, livestock, tourism, logistics and its dynamic population. Given to the geographical proximity of the region to the trade routes and cities in the Middle East, the opportunities will be clear. Assessment and maintenance of economic and social opportunities, which result from the geopolitical, eco-political and theo-political position of the GAP region, require a stabile domestic atmosphere and a political determination which will continue studies concerning the region.
Collections