Avrupa Birliği`nin göç politikaları bağlamında göçmenlerin sosyal dışlanması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1970'lerde Avrupa'da kavramsal olarak temelleri atılan sosyal dışlanma, küreselleşme ve uygulanan neoliberalist politikaların ülkeler ve bölgeler arasındaki eşitsizlikleri derinleştirmesi ve insan hareketliliğini arttırması sebebiyle günümüzde dünya çapında oldukça sık rastlanan bir sorun haline gelmiştir. Çok farklı nedenlerle ve farklı boyutlarda dışlanmaya maruz kalan insanlar içerisinde göçmenlerin özel bir yeri bulunmaktadır. Farklı bir kültür ve toplum içerisinde var olmaya çalışan göçmenler, dışlanma hususunda daha hassas bir grubu oluşturmaktadır. Göçmenlerin dışlanması çok farklı değişkenlerden etkilense de göç alan ülkelerin uyguladıkları göç politikalarından doğrudan etkilenmektedir. Göçmenlerin sosyal dışlanmasının sınırlarını çizdiği için sorunun anlaşılması ve çözümüne yönelik atılacak adımlar açısından uygulanan göç politikalarının kilit önemi bulunmaktadır.Çalışmanın ana problemi, AB'nin ortak bir göç politikası oluşturma çabalarında önemli bir adım olan Tampere Zirvesi ile başlayan ve Lizbon Antlaşması'na kadar devam eden süreçte uyguladığı göç politikalarının göçmenlerin sosyal dışlanması üzerinde etkisi olup olmadığının irdelenmesidir. Bahsedilen süreçte AB'de uygulanmakta olan göç politikaları dünya-sistemleri kuramı ile açıklanmaya çalışılmış ve sosyal dışlanma ile ilişkisi dışlanma kuramları ışığında anlamlandırılarak bağlantı kurulmaya çalışılmıştır. Çalışma kapsamında, bahsedilen süreçte dışlanmayı etkileyen faktörler, dışlanmanın boyutları ve engellenmesine yönelik önlemlerin üzerinde durularak AB'nin içinde bulunduğu duruma genel bir çerçeveden bakmak ve eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamak amaçlanmaktadır.Yapılan analiz sonucunda, AB'nin uygulamakta olduğu göç politikalarının göçmenlerin sosyal dışlanması üzerinde olumsuz olarak nitelendirilebilecek etkileri olduğu görülmüştür. Özellikle aşırı sağ yaklaşımlardan da önemli ölçüde destek gören göçmen karşıtlığını da kapsayacak şekilde uygulanan katı göç politikaları göçmenlerin dışlanmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Ayrıca uygulanan katı göç politikaları, göçün yasa dışı yollardan gerçekleşmesine neden olarak dışlanmaya maruz kalan insan sayısını da arttırmıştır. Sosyal dışlanma ile mücadelede AB'nin içinde bulunduğu duruma bakıldığında, her ne kadar bütüncül bir yaklaşımla ele alınmaya çalışılmış olsa da ekonomik kaygıların ön planda tutulduğu görülmüştür. Çok boyutlu mücadele sürecini gerektiren sosyal dışlanmayla mücadelede, AB'nin ilgili tüm tarafları mücadele sürecine dâhil etmesi gerektiği çıkarımı yapılmıştır. Due to the deepening of the inequalities among countries and regions and increasing human mobility caused by globalisation and neoliberalistic policies, the phenomenon of social exclusion whose conceptual foundations were laid in 1970s in Europe has become a common worldwide problem in today's world. The immigrants facing exclusion for various reasons and in many different dimensions have a special position in the people who are excluded. The immigrants trying to exist in a different culture and society form a more sensitive group in regard to exclusion. Even though the exclusion of the immigrants is affected by many different factors, it is directly effected by the migration policies, implemented by different countries. Because migration determines the limits of social exclusion, the migration policies have a key importance in terms of the realisation of the problem and the actions to be taken for the solution of the problem.The main problem of the study is to examine whether the migration policies, which EU has applied in the process beginning with Tampere Summit which is important step in efforts of developing a common migration policy, have an effect on the social exclusion of the immigrants or not. The applied immigration policies in the mentioned process in Europe are tried to be explained with the world-systems theory and the relation with social exclusion is examined in the light of the exclusion theories. In the scope of this study, it is aimed to look at the situation the EU is in and to question that situation by focusing on the factors affecting the exclusion, the dimensions of social exclusion and the measures to prevent it.As a result of the analysis, it is seen that the immigration policies applied by the EU negative effects on the social exclusion of immigrants. The strict immigration policies which are applied including anti-immigration supported to a considerable extent from the far right approaches make the exclusion of immigrants inevitable. Besides, the applied strict immigration policies have increased the number of people facing exclusion by causing them to use illegal ways to migrate to Europe. When the EU's fight against social exclusion is examined, it is seen that economic concerns have been prioritised although the conditions are considered in a holistic approach. In fighting against social exclusion which requires a multi-dimensional struggle, it is concluded that the EU has to incorporate all related sides in this process.
Collections