Die Reflextive verben im Deutschen und ihre entoprechungen im Türkischen
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
113 7. Zusammenfassung (Türkisch) Günümüzde yabancı dil öğretiminin daha çok önem kazanması ve artan bir hızla gelişmesi, dünyanın bir çok yerinde Karşılaştırmalı Dilbilim (Kontrastive Linguistik) ' e yönelmeyi zorunlu kılmıştır. II. Dünya Savaşından sonra 1960'lı yıllarda ortaya çıkan Karşılaştırmalı Dilbilimin amacı, tamamıyla farklı ailelere ait olan dilleri karşılaştırmak olduğu gibi, aynı dil ailesi içindeki dilleri ve lehçeleri de karşılaştırmayı amaç edinmiştir. Karşılaştırmadaki amacı, (eşzamanlı) diller arasındaki benzerlikleri saptamaktan çok farklılıkları tespit edip, yabancı dil edinimindeki zorlukları gidermeye yöneliktir. Karşılaştırmalı Dilbilim çalışmanın kuramsal kısmını oluşturmaktadır. Bu çalışmada da karşılaştırmalı dilbilimin isterleri gözönünde bulundurularak, `dönüşlülük`ün Alman dildindeki işlevinin Türk dilindeki `dönüşlülük` ile benzerlikleri hatta daha çok farklılıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Sözcük bağlamında karşılaştırmalı dilbilim doğrultusunda çalışılıp, sözcük alt gruplarından biri olan `dönüşlü fiiller` çalışmanın temel konusunu oluşturmuştur. Alman dilinde `dönüşlülük`ün ne olup olmadığı, ayrıntılarıyla tartışıldıktan sonra, Alman dilindeki dönüşlülüğün işlevi iyice belirginleştirildi ve daha önceden oluşturulan ölçütlere bağlı kalınarak, asıl ve sözde dönüşlü fiillere örnek oluşturulmaya çalışıldı. Türk dilinde de aynı anlamda (Alman dilindeki gibi) dönüşlülük olup olmadığı araştırıldı.114 Alman dilindeki dönüşlülüğü; asıl ve sözde (reine- unreine) dönüşlü fiiller olmak üzere iki ayrı ana bölümde incelemenin mümkün olduğu, Almancadaki dönüşlülük ile Türkçedeki dönüşlülük karşılaştırıldığında şu gibi farklılıklar ortaya çıktı: 2. Almancadaki asıl (reine) dönüşlü fiilleri Türkçeye aktardığımızda, karşılıklarının Türkçede dönüşlü olmadığı ve Türkçeye Türkçedeki dönüşlülük ekleri (-n-, -1-, -ş-) ile aktarılmadığı görüldü. 3. Türkçeye (-n-, -1-, -ş-) dönüşlülük ekleri ve `kendi` dönüşlü zamiri ile aktarılan fiillerin Almancada sözde-dönüşlü (partim-reflexiv) fiiller grubuna ait oldukları saptandı. Bunların sonucunda Almancadaki dönüşlülük ile Türkçedeki dönüşlülüğün birebir örtüşmediği saptandı. Türkçedeki dönüşlülüğün ancak Almancadaki sözde-dönüşlü (partim-reflexiv) fiillere denk geldiği dikkati çekti. Almancadaki ^asıl dönüşlü' (reine-reflexiv) fiilleri oluşturan kriterlerin, Türkçeye aktarıldığında karşılıklarının Türkçedeki büyük sesli ya da küçük sesli uyumuna uymadıkları, uyan fiillerin ise (bir olasılık olarak) yabancı dilin etkisiyle dile girmiş olabileceği görüşü ortaya çıktı. Türkçeye -ş- dönüşlülük eki ile aktarılan fiillerin Almancada işteş (reziprok), normal (vollverb, reden) ya da sözde, dönüşlü (partimreflexiv) fiillere karşılık geldikleri gözlendi. 115 SUMMARY The rapid developments in the field of language teaching and growing importance of teaching practices in modern societies forced many scholars to rethink contrastive linguistic studies. Emerging as an important field of study after the II. World War and gaining prominence in 1960s, contrastive linguistics not only seeks to identify contrastive properties of the offshoots of remote language families but also of sister languages and their dialects. Among others, a contrastive study primarily aims at the analysis of the (synchronic) differences among languages which ultimately contributes to teaching of these languages. Contrastive analysis constitutes the theoretical basis of the present study. Contrasting both the form and the function of reflexive constructions in Turkish and German, the present study tries to determine the differences in various aspects of the said construction. The main emphasis has been on the lexical structure within which the verbs of reflexivity were pivotal lexical structures for contrastive analysis. Starting with the reflexive structures in German, our study first determined the identifying properties of the structure, distinguished the true and pseudo-reflexives and checked the data with respect to criteria of reflexivity in general. Followingly, the same analysis is conducted over Turkish data hence setting the similarities and differences. Observing from the data that reflexives can be grouped under two headings in German as true vs. pseudo reflexives, the study derived the following conclusions116 in contrasting reflexivity in Turkish and German: 1. True reflexives in German when translated into Turkish do not convey reflexive meaning where their Turkish equivalents are not marked with reflexive suffixes, e.g., -n, -1, and -_. 2. From a contrastive point of view, reflexivity both in Turkish and German is an idiosyncratic linguistic property. 3. Turkish reflexives derived by the affixation of -n, - 1, and -_ and reflexives formed by the use of reflexive pronoun `kendi` corresponds to the German pseudo- reflexives. Based on the above conclusions, we determined that Turkish and German reflexives are quite distinct. The only correspondence identified concerns the Turkish reflexives and pseudo-reflexives in German. When translated into Turkish the counterparts of the German reflexives seem to violate vowel harmony, and those which obey identified as borrowings from other languages. Turkish reflexives formed with -, appear to be corresponding to German reciprocals, ordinary verbs or pseudo-reflexives. The German reciprocals, on the other hand, generally translates into Turkish as either transitive or intransitive, or with the support of helping verbs like -etmek, olmak, etc., or with the reflexive pronoun `kendi`.
Collections