Yoksulluğun sosyal psikolojisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada resmi verilere göre yoksul kategorisine giren kişilerin kendilerine ilişkin algıları ve yoksullukla baş etme stratejileri arasındaki ilişkiler, Sosyal Kimlik Kuramı (SKK/ Tajfel & Turner, 1981) çerçevesinde araştırılmaktadır. SKK'ye göre grup üyeleri, kendi gruplarını başka gruplarla karşılaştırdıklarında olumsuz bir değerlendirmeye ulaşıyorlarsa, bununla baş etmek için çeşitli stratejilere yönelmektedirler (Tajfel, 1978). İnsanların olumsuz sosyal kimlikleri değiştirmek üzere, bireysel hareketlilik, yaratıcılık ve kolektif çaba olarak adlandırılan üç strateji kullandıkları belirtilmektedir. Strateji seçimi ise iç-grup dış-grup arasında algılanan değişebilirlik, gruplar arası yapısal ilişkilerin meşru algılanıp algılanmaması ve gruplar arası sınır geçirgenliğine göre belirlenmektedir (Doosje, Spears & Ellemers, 2002).Bu çalışmada, SKK varsayımları doğrultusunda, resmi verilere göre yoksul kategorisinde giren kişilerin yoksullukla baş etmede kullandıkları stratejilerin a) kendilerini benzeşik bir grup olarak algılayıp algılamadıklarına, b) hangi karşılaştırma stratejisini kullandıklarına (aşağı veya yukarı doğru), c) yoksullukla ilgili nedensel atıflarına, d) yoksullarla zenginler arasındaki eşitsizliği değişebilir ve/veya haksız görüp görmemelerine bağlı olduğu öne sürülmektedir.Bu beklentiler doğrultusunda bu çalışma kapsamında iki ayrı araştırma yürütülmüştür. İlk araştırma, Türk-İş'in 2011yılının Eylül ayında yayınladığı rapora göre yoksulluk sınırının altında yaşayan, 25-48 yaş arasında 50 yetişkin (23 erkek ve 27 kadın ) ile gerçekleştirilen yarı-yapılandırılmış mülakat çalışmasıdır. Mülakatlar, Grup Argümanlarının Yapısal Analizi tekniği (Reicher & Sani, 1998) ile analiz edilmiştir. Analizler 50 katılımcının 22'sinin kendisini yoksul olarak tanımladığını, 28'inin ise kendisini yoksul olarak tanımlamadığını göstermektedir. Kendisinin yoksul olduğunu düşünenler genellikle kendilerini ekonomik olarak daha üst konumda olan kişilerle karşılaştırmışlardır. Tüm yoksulları benzeşik bir grup olarak algılama eğilimi gösteren bu katılımcılar, toplumda bazı kişilerin yoksul bazılarının zengin olmasını da meşru (adil/haklı) görmemektedirler. Yoksulluğun nedenlerini genellikle yapısal ve ailesel etmenlere yüklerken, yoksulluğun yapısal değişiklerle giderileceğinde fikrinde birleşmişlerdir. Ancak, yoksullarla zenginlerin arasındaki eşitsizliklerin ortadan kalkacağına dair umutsuz oldukları, yani durumu değişmez algıladıkları da belirlenmiştir. Yine, bu grupta yer alan katılımcıların çoğunluğu yoksullukla baş etmede bireysel stratejileri kullanırken, yalnızca 2'si kolektif stratejilerin gerekliliğinden bahsetmişlerdir. Kendisini yoksul görmeyen katılımcılar ise kendilerini ?durumu kendisinden daha kötü? olanlarla karşılaştırmaktadır. Bu katılımcılara göre toplumda bazılarının zengin bazılarının yoksul olması adil değildir ancak bu durum ?değişebilir? de değildir. Yoksulluğun nedenlerine ilişkin yapısal, bireysel ve kaderci atıflarda bulundukları görülmektedir. Bu katılımcıların çoğu yoksullukla baş etmede yaratıcı stratejileri kullanmaktadırlar.İkinci araştırma yine TÜRK-İŞ raporuna göre yoksulluk sınırında ya da yoksulluk sınırının altında yaşayan 170 gönüllü ile yürütülen ölçek çalışmasıdır. Katılımcılara, demografik soruların yanı sıra Benzeşiklik Ölçeği, Gruplar arası İlişkilerin Meşruiyeti Ölçeği, Gruplar arası İlişkilerin Değişebilirliği Ölçeği, Nedensel Atıf Ölçeği ve Yoksullukla Başetme Stratejileri Ölçeği uygulanmıştır. Veriler SPSS 17.00 paket programında yer alan betimsel istatistikler, çoklu varyans analizi ve doğrusal hiyerarşik regresyon teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar, yoksulluk durumuyla baş etme stratejilerinden yaratıcı stratejiyi, gelir durumu, yoksulluğu bireysel nedenlere yükleme, meşruiyet algısı ve değişebilirlik algısının; kolektif stratejiyi, kendini yoksul olarak tanımlama, yoksulluğun nedenlerini ülke içi yapısal faktörlere yükleme, meşruiyet algısı ve değişebilirlik algısının; bireysel stratejiyi ise yalnızca yoksulluğu bireysel nedenlere yükleme değişkeninin yordadığını göstermiştir.Anahtar Kelimeler: yoksulluk, sosyal kimlik, kimlik yönetim stratejileri, nedensel atıflar In this study, the relationships between poverty perceptions and coping strategies with poverty of poor people are examined, in the framework Social Identity Theory (SIT/ Tajfel & Turner, 1981). According SIT if the members of a group reach a negative evaluation of their selves when they compare themselves with another groups; they tend to use mainly three strategies to cope with it: Individual mobility, social creativity and collective effort to change the negative identity (Tajfel, 1978). Which strategies to be chosen, on the other hand depends on perceived ingroup homogeneity, perceived legitimacy and stability of intergroup relations and permeability of group boundaries (Doosje et al).In this study, it is assumes that poor people use the strategies to cope with the poverty in accordance SIT. Using these strategies depend on a) comparison strategy (upward or downward), b) perceiving themselves as homogeneous group or not c) causal attributions of poverty, and d) stability and legitimacy perceptions between groups.In line with the purpose of the study, the two researches were conducted. The first one was an interview study with the poor people who live under the poverty line in TURK-IS reports. The participants were 50 adults (23 women and 27 men of them). Interviews were analyzed with Structural Analysis of the Group Arguments (SAGA) Method (Reicher & Sani, 1998). Accordingly, 22 participants perceived themselves as poor, while 28 participants did not. The participants who defined themselves as poor compared themselves with people who have better economic conditions. They also tended to see all poor as a homogeneous group and they viewed inequality between poor and rich people as illegitimate. In addition, they emphasized structural and familial causal factors underlying poverty and they agreed that poverty would be end by changing particular structural factors. Also, they mentioned that they felt upset about inequality between poor and rich people. However they seemed not to believe poverty will end eventually. These participants preferred individual strategies to cope with the poverty, in general. Only 2 of them suggested that necessity of collective effort.The participants, who do not perceive themselves as poor, compared themselves with the people who have worse economic conditions. According to these participants, it is not fair that there are some people who live in poverty conditions while some others live in wealth. However, They did not seem to believe that the situation could be changed. They usually made structural and individual causal attributions about poverty. These participants preferred social creativity as coping strategy with poverty.The second study was a survey conducted with 170 volunteer participants who is known as poor according to TURK-IS reports. The questionnaire included demographic questions, perceived homogeneity scale, legitimacy of intergrup relations scale, stability of intergroup relations scale, Causal Attributions For Poverty Scale, Strategies For Coping With Poverty Scale. Data were analyzed through SPSS 17.00 package program by using descriptive statics, multivariate analysis of variance (MANOVA), hierarchical linear regression. Analyses demonstrated that income status, attributions to the individuals, legitimacy and stability perceptions predicted creativity; identification with poor people, attributions to domestic structural factors, legitimacy and stability perceptions predicted collective effort (strategy); and attributions to the individuals predicted individual strategy.Key Words: poverty, social identity, identity management strategies, causal attributions.
Collections