Tiroid nodülü bulunan hastaların tiroid hormon profili, ultrasonografi ve tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi ile değerlendirilmesi.
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tiroidin nodüler hastalığı sık görülen bir endokrin patolojidir.Çalışmamızda, tiroid nodülü olan hastaların klinik, radyolojik ve laboratuar özelliklerinin değerlendirilmesi ve bu bulguların nodüllerin sitopatolojik özellikleri ile ilişkisinin saptanması amaçlandı. 2004-2008 tarihleri arasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniğine başvuran, muayene ile veya radyolojik tetkik sırasında tesadüfi olarak tiroid nodülü saptanan 18-80 yaş arası 533 kadın ve erkek hastanın dosyaları tarandı. Yeterli verisi olan 456 hastanın cinsiyet, yaş, ailede guatr veya tiroid hastalığı, tiroid kanseri, başka organ malignitesi, boyun bölgesine radyasyon, tiroid operasyonu öyküleri kaydedildi. Laboratuar değerlerinden serbest triiyodotironin (sT3), serbest tetraiyodotironin (sT4), tiroid stimulan hormon (TSH) ve tiroid peroksidaz antikoru (antiTPO), tiroglobulin antikoru (antiTg) düzeyleri değerlendirmeye alındı. Nodüllerin ultrasonografik özellikleri, sintigrafik bulguları kaydedildi. Nodüllere uygulanan ince iğne aspirasyon biopsi (İİAB) sayısı, benign, malign, yetersiz, şüpheli, sellüler, folliküler neoplazm olup olmaması, hastaya bu sonuçlara göre cerrahi uygulanmışsa histoloji raporu kayıt edildi. Çalışmamızda histolojik sonuçlara göre malignite sıklığı %2,7 olarak saptandı ve bu oran istatistiksel olarak literatürden farklı değildi. Histolojik sonuçlarla, nodüllerin yapı, ekojenite, kalsifikasyon içeriği, halo ve kenar düzensizliği gibi ultrasonografi (USG) parametreleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Malign sitopatolojik sonucun nodül büyüklüğü ile de ilişkisi saptanmadı. Ancak malign nodüllerin USG'de solid yapıda, hipoekoik veya mikst ekojeniteye sahip oldukları gösterildi. İİAB'de yetersizlik oranı ilk biopside %37,89 olarak saptandı. Bu oran literatüre göre yüksekti. Sonuçta klinik ve biyokimyasal değerlendirmeyle birlikte USG eşliğinde yapılacak İİAB'si tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde ilk basamak tanısal testtir. İİAB olguların çoğunda daha sonra izlenecek klinik adımları netleştirmektedir. Nodular disease of thyroid is a common endocrinal pathology.In our study we aim to evaluate the clinical, radiological and laboratory findings of patients with thyroid nodules and also to detect the association between these findings and cytopathological characteristics of nodules. We searched records of total of 533 male and female patients aged 18-80 having thyroid nodule diagnosed with physical examination or incidentally during radiological examination. They admitted Mersin University Faculty of Medicine Endocrinology and Metabolism Disease outpatient clinic between 2004 and 2008. 456 patients having adequate data were recorded for sex, age, family history of guatr or thyroid disease, thyroid malignancy, malignancy of other organs, radiation exposure to neck, history of thyroid operation. Free T3 (FT3), free T4 (FT4), thyroid stimulating hormone (TSH), anti-thyroid peroxidase (anti TPO) and anti-thyroid globulin (anti Tg) levels were noted through biochemical markers. Ultrasonographic and sintigraphic characteristics of nodules were recorded. Also we note the number of fine needle aspiration biopsy (FNAB) performed to nodules, being of nodule as benign, malign, inadequate, suspicious, cellular, follicular neoplasm or not due to FNAB report, and if surgery done, the hystology report. In our study malignancy incidence was %2,7 due to histological results and this was similar with the literature. No significant association was seen between histological results and ultrasonographic (USG) parameters like structure, echogenicitiy, calcification, halo and side irregularty of nodules. Also malign cytopathological result was not associated with the size of the nodule. But it was shown that malign nodules were solid in structure and having hypoechoic or mixed echogenic apperance ultrasonographically. Inadequecy rates were %37,89 for first biopsy at FNAB. This was higher than the reported ones in literature. As a result ultrasonography guided FNAB, associated with the clinical and biochemical evaluation, is the first step diagnostic test in management of thyroid nodules. FNAB guides for the next clinical steps in majority of patients.
Collections