Genel populasyonda pelvik organ prolapsus sıklığı ve evrelerin semptomlar ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Prolapsus kanser dışı histerektomilerin en sık nedeni olmakla beraber yaşam boyu prolapsus ya da üriner inkontinans nedeniyle rekonstrüktif cerrahi riski %11'dir. Rekonstrüktif cerrahi öyküsü olan hastaların yaklaşık üçte birinde ikinci bir cerrahi girişim gerekmektedir. Bu hastaların tedavi maliyetleri giderek artmaktadır.Bu yüzden bu hastaların hem tedavi hemde takiplerinin daha iyi değerlendirilmesi ihtiyacını doğurmuşturBu çalışmada `'International Continence Society''nin(ICS) önerdiği `'pelvic organ prolapsus quantification'' (POPQ) sistemiyle muayene edilen hastaların genel popülasyondaki prolapsus dağılımını ve POPQ'nun semptomlarla korelâsyonu değerlendirdik. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine Nisan 2008 ile Ekim 2008 tarihleri arasında rutin kontrol için başvuran 1320 kadın çalışmaya dâhil edildi. Bu hastaların pelvik muayeneleri ICS tarafından standartalize edilmiş olan POPQ sistemine göre yapıldı. Bu hastaların semptomlarını değerlendirmek için Pelvic Floor Distress Inventory Kısa form 20 (PFDI-20) anketini kullandık. Pelvik organ prolapsusu kantitatif değerlendirilmesinde, %43,4 kadında herhangi bir prolaps bulgusu saptanmadı (evre 0). 388 kadında (%29,4) evre I, 345 kadında (%26,1) evre II, 8 kadında (%0,6) evre III ve 6 kadında (%0,5)evre IV prolapsus saptandıAnkete katılan kadınlarda %68,8, yüksek bir oranda üriner inkontinans (388'i stres inkontinans, 279'u ürge inkontinans ve 242'si mikst tip inkontinans) %11,7'si ise idrarını tam boşaltmak için elle mesaneye baskı uyguladığından yakınmaktaydı. Anal inkontinans sıklığı %6,9 ve bunların %12,3'ü defekasyonu tamamlamak için elle yardıma ihtiyaç duyuyorduKasık ağrısı, geceleri idrara çıkma, tipine bakılmaksızın üriner inkontinans, idrarın tam boşalmama hissi, defekasyon sırasında baskı semptomları, prolapsusun evresi ile yakın bir korelasyon göstermekteydi. Prolapsusun evresi ile pelvik bası hissi, işerken ıkınma ihtiyacı, idrara elle yardım, tenesmus ve defekasyona elle yardım semptomlarıyla anlamlı ama nispeten daha zayıf bir korelasyon bulunmaktaydı. Hemen işemede zorluk ve anal inkontinans ile pelvik prolapsus evresi arasında ise bir ilişki yoktu. Pelvic organ prolapsus is the most common reason of the hysterectomies excluding cancer and moreover lifetime risk of the reconstructive surgery because of the prolapsus or urinary incontinence for a woman is 11%. Behind this second surgical intervention is needed in one third of the patients with the history of reconstructive surgery. Cost of the treatment is ascending for this reason those patients should be more accurately evaluatedIn the present study we searched the distribution of the prolapsus according to pelvic organ prolapsus (POPQ) system recommended by `International Continence Society? (ICS) and the correlation of POPQ system with the symptoms in the general population. One thousand three hundred twenty patients admitted to Obstetric and Gynecologic department of Mersin University Faculty of Medicine Hospital between April 2008 and October 2008 included in this study. Pelvic examinations of these patients were done with POPQ system standardized by ICS. Pelvic Floor Distress Inventory Short form 20 (PFDI-20) questionnaire was used so that evaluating the symptoms of the patients. According to quantitative assessment of the pelvic organ prolapsus; we did not find any sign of the prolapsus in the 43,4% of the women (stage 0), but we determined 388 women (%29,4) with stage I, 345 women (%26,1) with stage II, 8 women (%0,6) with stage III and 6 women (%0,5) with stage IV prolapsus. 68.8% of the women which is considerably high complained about urinary incontinence (388 of them had stres incontinence, 279 of them had urge incontinence and 242 of them had mix type incontinence ) and 11,7% of women had hand assisted voidingThe frequency of anal incontinence was 6,9% and 12,3% of these patients also needed the pressure with hand for complete defecationThere were close relationship between pelvic pain, nocturia, urinary incontinence regardless of type, feeling of the fullness in the urinary bladder after micturation, pressure symptoms during defecation and the stage of the prolapsus. Pelvik pressure sense, stronguri, hand assisted voiding, tenesm and hand assisted defecation had statistically significant but poor correlation with prolapsus stage. Hesitancy and anal incontinence had no correlation with pelvic prolapsus stage.
Collections