Akciğer kanserli hastalarda bronkoskopik lavaj ve serumda total antioksidan, paroksanaz ve arylesterase düzeylerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı akciğer kanserli hastalarda tanı sırasında bronkoskopik lavaj ve serumdaki antioksidan düzeylerinin, evre ve hücre tipi ile ilişkisini araştırmaktır.Çalışmaya radyolojik ve klinik olarak akciğer kanseri ön tanısı alan 30 hasta ve 20 sağlıklı kontrol dahil edildi. Çalışmaya katılan tüm olgulara bronkoskopi işlemi yapıldı. Bronkoskopi sırasında alınan bronkoskopik lavaj sıvısında total antioksidan kapasite (TAOK), paroksanaz (PON1), arylesterase (ARE) düzeyleri ve bronkoskopi işlemi ile eş zamanlı olarak alınan serum örneğinde total antioksidan kapasite, paraoksanaz, arylesterase, TAOK, HDL, LDL, total kolesterol, trigliserid düzeyleri ölçüldü. Kanserli hasta ve kontrol gruplarında bu parametreler arasındaki ilişki ve kanserli hastalardaki değerlerin hücre tipi ve evrelerle ilişkisi araştırıldı.Çalışılan parametreler değerlendirildiğinde hasta grubunda serum PON1 seviyeleri (96±66 U/L) kontrol grubuna göre (163±85 U/L) anlamlı şekilde daha düşük bulundu (p=0.006). Benzer şekilde serum ARE seviyeleri hasta grubunda (206±7 U/L) kontrol grubuna göre (273±8 U/L) anlamlı şekilde daha düşük bulundu (p=0.001). Serum TAOK düzeyi hasta grubunda (0,76±0,09 U/L) kontrol grubuna göre (0,73±8 U/L) yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı fark gösterilemedi. Lavaj PON1 seviyeleri hasta grubunda (0.20 U/L) kontrol grubuna göre (0,000 U/L) anlamlı şekilde daha yüksek bulundu (p=0,031). Lavaj ARE seviyeleri hasta grubunda (278±4 U/L) kontrol grubuna göre (276±5 U/L) yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı fark gösterilemedi. Lavaj TAOK seviyeleri hasta grubunda (0.41±0.07 U/L) kontrol grubuna göre (0.36±0.039 U/L) anlamlı şekilde daha yüksek bulundu (p=0.003). Lavaj PON1 seviyeleri evre IV hasta grubunda (0.000 U/L) evre II hasta grubuna göre (0,666±1,154 U/L) anlamlı şekilde daha düşük bulundu (p=0,027). Akciğer kanseri grubunda histopatolojik alt tipleri ölçülen parametreler açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu.Sonuç olarak akciğer kanserli hastalarda elde edilen bu veriler antioksidanların sistemik dolaşımdan hedef dokuya yönlendiğini düşündürmektedir. The aim of this study is to evaluate the bronkoscopic lavage fluide and plasma levels of total antioksidant, paroksanaz and arylesterase in lung cancer patients at diagnosis and determain the relationship between stage and cell type.30 lung cancer diagnosed patients and 20 healty subjects are included to this study. Rutin broncoscopy was applied to the all patients. Antioksidant, paroksanaz and arylesterase levels determined in the bronkoscopic lavage fluide and plasma. The relations between these parameters were searched both in healty and lung cancer patients and the control groups and levels of the bronkoscopic lavage fluide and plasma of the lung cancer patient.The average age of the patients is 58±10 on the other side the average age of the control group is 47±16. The plasma levels of PON1 in lung cancer patients were significantly lower than the controls, at 96±66U/Land 163±85 U/L, respectively (p=0.006). Plasma levels of ARE in lung cancer patients were significantly lower than the controls, at 206±7U/L and 273±8 U/L, respectively (p=0.001) The plasma levels of TAS were not significant between lung cancer patients and the controls. (p<0.05). However in bronkoscopic lavage fluide levels of PON1 was TAOK were significantly high in lung cancer patients (p=0,031,p=0,003). The bronkoscopic lavage fluide levels of ARE were high in lung cancer patients that were not significant between lung cancer patients and the controls. Bronkoscopic lavage fluide levels of PON1 in stage IV patients group were significantly lower than the stage II patients group (p=0,027).In our study there was no difference between the histolocical subtypes of lung cancer with in these parameters.In conclusion, all these data, that we foraged from the lung cancer patients, has been thought the antioxidants have gravitated to the target tissue.
Collections