Okside LDLreseptör-1 (OLR-1) geni G501C tek nükleotid polimorfizminin koroner arter hastalığında risk olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde önemli bir mortalite ve morbidite sebebi olan koroner arter hastalığının patogenezinde ateroskleroz önemli bir yere sahiptir. Aterosklerozun patogenezini açıklayan LDL oksidasyonu hipotezine göre aterosklerozda lezyon oluşumu ve gelişiminden lipit ve protein oksidasyon ürünleri sorumludur. Okside LDL'nin makrofaj ve düz kas hücreleri tarafından alınımına çöpçül reseptörler aracılık etmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, okside LDL için majör çöpçül reseptörün, lektin benzeri okside LDL reseptör-1 (LOX-1, OLR1) olduğu ve aterosklerozun başlama basamağındaki anahtar rolü olan endotel disfonksiyonunun ortaya çıkmasını sağlayan okside LDL'nin toksisitesine aracılık ettiği belirlenmiştir.Çalışmamızda, koroner arter hastalarında (KAH) OLR1 G501C polimorfizmin olası rolünün belirlenmesi amaçlanmıştır.Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık, Araştırma ve Uygulama Merkezi Kardiyoloji AD kliniğinde koroner anjiyografi uygulanan 198 birey çalışmaya dahil edilmiştir. Koroner arterlerinde herhangi birinde ?%70 darlığı olan 100 birey KAH olarak, herhangi bir darlık ya da lezyon tespit edilmeyen 98 kişi kontrol olarak gruplandırılmıştır.Kontrol ve KAH grubunda gruplarında serum okside LDL ve sLOX-1 ELISA, açlık kan şekeri ve lipid profilleri enzimatik kolorimetrik, CRP ise immünotürbidimetrik yöntemi ile belirlenmiştir. Kontrol ve KAH gruplarının OLR1 G501C polimorfizmi gerçek-zamanlı PZR ile saptandı.KAH'larda serum sLOX-1, okside LDL, CRP ve AKŞ düzeyleri kontrol grubuna oranla yüksek saptanmıştır (p< 0.001). KAH grubundaki sLOX-1 ve okside LDL düzeyleri arasında pozitif korelasyon belirlendi (p<0.001, r=0,797). Akut MI ve stabil anjina pektoris tanısı alan hastalar arasındaki sLOX-1 düzeylerinde anlamlı derecede bir fark belirlendi (p < 0.05). Üç damar ve üstü tıkalı damar ile 1 damar tıkalı hastalar arasındaki sLOX-1 düzeyleri için istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptandı (p=0.005). GG genotipine sahip KAH'ların serum sLOX-1 düzeyleri GC ve CC genotiplerine göre daha yüksek bulundu (p <0.001). Tek ve çoklu damar tıkanıklığı olan hastalarda GG genotipinin GC+CC genotipinden daha yüksek oranda olduğu gözlendi. KAH grubunun GG, GC ve CC genotipi sıklığı %87, 11 ve 2, kontrol grubunda ise %68.4, 29.6 ve 2 olarak saptandı. GG genotipine sahip bireylerin GC ve CC genotiplerine sahip bireylere göre 3.165 kat daha fazla KAH geliştirme riskine sahip olduğu belirlendi.Sonuç olarak, OLR1 varyantına ve C alleline sahip olmanın KAH için koruyucu bir etkisinin olabileceğini belirledik. Atherosclerosis has an important role in the pathogenesis of the main cause of coronary artery disease (CAD) which is an important cause of mortality and morbidity. According to the theory of oxidation LDL which explains pathogenesis of atherosclerosis, lipid and/or protein oxidation products are responsible for lesion formation and development in atherosclerosis. The uptake of ox-LDL by macrophages and smooth muscle cells can be mediated by a variety of scavenger receptors. Recent studies, Lectin-Like Oxidised LDL Receptor-1 (LOX-1, OLR1) has been identified the major receptor for ox-LDL, LOX-1 mediates the toxicity of ox-LDL which endothelial dysfunction or activation elicited by OxLDLs is the key step in the initiation of atherosclerosis.Our aim is to determine the possible role of OLR1 G501C polymorphism in patients with coronary artery disease (CAD).In this study, 198 subjects underwent coronary angiography by Mersin University Medical Faculty Cardiology Department were included. 100 subjects selected who has ?70% stenosis in any of the major coronary arteries as CAD and 98 subjects who have no stenosis or lesion as control were classified.Serum oxide LDL and sLOX-1 levels have been measured by ELISA and fasting blood glucose, lipid profile by enzymatic colorimetric CRP by immunoturbidimetric methods. OLR1 G501C polymorphism of control and CAD group was detected by real-time PCR.Serum sLOX-1, oxide LDL, CRP and fasting blood glucose levels were found significantly higher in CAD group compared with control group (p< 0.001). It was observed that sLOX-1 levels was positively correlated with oxide LDL (p<0.001, r=0,797). sLOX-1 levels were found a different significantly between the patients with acute MI and stable angina pectoris (p < 0.05). sLOX-1 level was different significantly between the patients with 1 and ?3 vessel obstructed. In the CAD group, sLOX-1 levels were significantly higher in the GG genotype compared with both the GC and CC genotypes (p < 0.001). It was observed that in single and multi vessel obstructed patients, the GG genotype ratio was higher than GC+CC genotype (p< 0.001). It was appointed that frequencies of GG, GC and CC genotypes were 87%, 11 and 2 in CAD group and 68.4%, 29.6 and 2 in control group. It was determined that individuals with the GG genotype have a 3.165 fold increase risk of developing CAD compared to the GC and CC genotype (p=0.002).In conclusion, it was determined that C allel and variant genotypes of OLR1 G501C may be a protective effect for coronary artery disease.
Collections