Parotis bezi tümörlerinin karakterizasyonunda difüzyon ağırlıklı görüntülemenin tanısal etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı parotis bezi tümörlerinin karakterizasyonunda invaziv olmayan alternatif bir yöntem olarak difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin (DAG) tanısal etkinliğini değerlendirmektedir.Mart 2011-Mart 2012 tarihleri arasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'na parotis bezi kitlesi ön tanısıyla yönlendirilen 36 hastada toplam 41 lezyon incelendi. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkikine ek olarak DAG gerçekleştirildi. DAG ile, üç farklı b değerinde (100, 500 ve 1000 sn/mm²) görüntüler elde edildi, bu görüntüler üzerinden her b değeri için ayrı görünür difüzyon katsayısı (ADC) haritaları oluşturuldu ve bu haritalar üzerinden tüm lezyonların ADC ölçümleri yapılarak histopatolojik alt tiplere göre ortalama ADC değerleri hesaplandı. Tüm lezyonlar, MRG/DAG sonrasında yapılan ince iğne aspirasyon sitolojisi (İİAS) veya operasyon sonrası gerçekleştirilen histopatolojik inceleme ile tanı aldı. Benin ve malin lezyonlar karşılaştırıdı; pleomorfik adenom, Warthin tümörü ve malin lezyonlar arasında da ikili karşılaştırmalar yapıldı. İstatistiksel olarak farklılık saptanan ikili gruplar için, ROC eğri analizi kullanılarak kesim noktası belirlendi ve duyarlılık, özgüllük ve eğri altında kalan alan (AUC) %95 güven aralığı ile hesaplandı.Kırkbir lezyonun 32'si benin, 9'u malindi. En sık izlenen benin tümör pleomorfik adenom, malin tümör ise lenfomaydı. En yüksek ADC değeri hemanjiyom (3,127x10?³ mm²/sn) ve pleomorfik adenoma (1,876x10?³ mm²/sn) ait iken, en düşük ADC değeri lipom (0,183x10?³ mm²/sn) ve lenfomaya (0,714x10?³ mm²/sn) aitti. Karşılaştırmalarda b=500 için elde edilen ADC değerleri kullanıldı. Benin lezyonların ortalama ADC değeri, malin lezyonlara göre anlamlı olarak yüksekti (p=0,004). Pleomorfik adenomun ortalama ADC değeri, Warthin tümörü (p=0,001) ve malin tümörlerden (p=0,001) anlamlı olarak yüksekti. ROC eğri analizine göre pleomorfik adenom Warthin tümöründen 1,5x10?³ mm²/sn'lik kesim noktası ile %84 duyarlılık ve %93,7 özgüllükle, malin tümörlerden 1,6x10?³ mm²/sn'lik kesim noktası ile %100 duyarlılık ve %81,25 özgüllükle ayırt edilebildi. Ortalama ADC değerleri örtüştüğünden Warthin tümörü ile malin tümörler arasında ayrım yapılamadı.DAG yardımıyla pleomorfik adenom-Warthin tümörü, pleomorfik adenom-malin tümör ayrımı yapılabilir; Warthin tümörü-malin tümör ayrımında ise DAG etkin değildir. DAG lezyon karakterizasyonunda fayda sağlayan bir yöntem olabilir; ancak daha doğru sonuçlar elde etmek için konvansiyonel MRG ile birlikte kullanılmasının gerekli olduğu hatırlanmalıdır. The aim of this study is to assess the diagnostic efficacy of magnetic resonance diffusion-weighted imaging (DWI) in the characterization of parotid gland tumors.Thirty six patients, who were referred to Mersin University, School of Medicine, Radiology Department with a prediagnosis of parotid mass between 2011 March-2012 March, were included in the study. A total of 41 lesions were analyzed with MRI. In addition to/after magnetic resonance imaging (MRI), DWI was performed. On DWI, the images were obtained with using three different b values (100, 500 and 1000 sec/mm²). Apparent diffusion coefficient (ADC) maps were created for each group. Mean ADC values were calculated, according to the histopathologic subtypes. The final diagnosis was made by fine-needle aspiration cytology (FNAC) after MRI/DWI or by histopathologic examination performed after surgery. Mean ADC values of benign lesions-malignant lesions, pleomorphic adenoma-Warthin's tumor, pleomorphic adenoma-malignant lesions and Warthin's tumor-malignant lesions were compared. If the difference was statistically significant, the cut-off point was determined and the sensitivity, specificity and area under the curve (AUC) were calculated with 95% confidence interval, using ROC curve analysis.From 41 lesions, 32 were benign, 9 were malignant. The most common benign and malignant tumor was pleomorphic adenoma and lymphoma, respectively. While the highest ADC value belonged to hemangioma (3.127 × 10?³ mm²/sec) and pleomorphic adenoma (1.876 × 10?³ mm²/sec), the lowest ADC value belonged to lipoma (0.183 × 10?³ mm²/sec) and lymphoma (0.714 × 10?³ mm²/sec). For comparisons, ADC values obtained with b=500 were used. The mean ADC value of benign lesions was significantly higher than malignant lesions (p=0.004). The mean ADC values of pleomorphic adenoma were significantly higher than Warthin?s tumor (p=0.001) and malignant tumors (p=0.001). According to ROC curve analysis, pleomorphic adenoma and Warthin's tumor were distinguished from each other with a 1.5 x 10?³ mm²/sec cut-off point, 84% sensitivity and 93.7% specificity; pleomorphic adenoma and malignant lesions were distinguished from each other with a 1.6 x 10?³ mm²/sec cut-off point, 100% sensitivity and 81.25% specificity. Because the mean ADC values were matched, Warthin's tumor and malignant tumors could not be distinguished.With the aid of DWI, the distinction can be made between pleomorphic adenoma-Warthin tumor and pleomorphic adenoma-malignant tumors; but DAG is not efficient in the differentiation of Warthin's tumor and malignant tumors. DWI may be a beneficial tool in the lesion characterization, but it is necessary to use DWI in combination with conventional MRI for more accurate results.
Collections