Koroziv madde içen çocuklarda tanı ve tedavi özellikleri, ailesel etkenler ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Koroziv maddeler içildiği zaman tahribat yapıcı ve aşındırıcı özelliği olan; özellikleözofagus ve mideye hasar verebilen maddelerdir. Çalışmamızın amacı korozivmadde içen çocuklarda tanı ve tedavi özelliklerini, ailesel etkenleri ve yaşam kalitesiniincelemektir. Koroziv madde içimi nedeniyle Haziran 2000 - Mayıs 2012 tarihleriarasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvuran toplam 358hastada yaş ve eğitim durumu; içilen koroziv maddenin cinsi, klinik belirti ve bulgular;özofagoskopi bulgusu ve özofagus striktür gelişimi; tedavi seçimi ve sonucu; aileninsosyoekonomik durumu ve yaşam kalitesi incelendi. Hasta verileri dosyakayıtlarından geriye dönük olarak elde edildi ve hastalara yaşam kalitesi ölçüm testiuygulandı. Koroziv madde içiminin en çok okul öncesi dönemde ve erkekçocuklarında görüldüğü; annelerin genellikle genç yaşlarda, ilkokul mezunu ve evhanımı oldukları; ailelerin çoğunlukla asgari ücretle geçindikleri ancak sosyalgüvenceye sahip oldukları; koroziv maddenin genellikle temizlik amacıyla alındığı veaçıkta satılan bir ürün olduğu; evde herhangi bir koruyucu önlemin alınmadığı vemeşrubat veya su şişesinde muhafaza edildiği tespit edildi. Koroziv madde içimindensonra hastalarda tipik olarak ağız çevresinde yanık izi, dudaklarda ödem, ağızkenarından salya akışı ve ağrılı yutkunma görüldü. Klinik yakınma veya bulgusuolmayn 70 hastanın 37'sinde (%52,8) özofagus yanığı tespit edildi. Koroziv maddeiçen hastaların 261'inde (%72,9) özofagus yanığı; 29'unda (%8,1) özofagus striktürügörüldü. Özofagus striktürü gelişen hastalara ortalama 12,6 (3-28) antegrad ve/veyaretrograd özofagus dilatasyonu yapıldı ve olguların 26'sı tamamen (%89,7) iyileşti.Koroziv madde içen ve özofagus striktürü gelişen ve/veya gastrostomi açılanhastalarda yaşam kalitesinin düşük olduğu saptandı. Koroziv madde içimi çocuk veaile için psikolojik, sosyal ve ekonomik boyutları olan ciddi sağlık sorunlarına nedenolmaktadır. Corrosive substance ingestion has destructive and erosive features and mostly affectthe esophagus and stomach. We aimed to investigate diagnosis and therapy, familyeffects and quality of life following corrosive substance ingestion in children. Overall358 patients who admitted to Mersin University School fo Medicine Hospital withcorrosive substance ingestion were investigated for age and education; the type ofingested corrosive substance; clinical sign and symptoms; esophagoscopy resultsand esophageal stricture formation; treatment choice and results; socioeconomicstatus; and quality of life. Patient data were obtained retrospectively from chartreview and quality of life questionnaire. Corrosive substance were mostly ingested byboys and preschool infants; mothers were young aged, primary school graduated andhousewifes; family incomes were at minimum wage but vast majority had socialinsurance; prefrence were unlicensed housecleaning products, maintained withoutsafety precautions and mostly in soda bottles. Following corrosive substanceingestion, patients had typically periorally burn traces, lip swellings, swallowingdifficulties and drooling. 37 of 70 patients (%52,8) without clinical signs andsymptoms had esophageal burns. Among patients with corrosive substanceingestion, 261 (%72,9) had esophageal burns, 29 (%8,1) had esophageal strictureformation. Patients underwent average 12,6 (3-28) antegrad and/or retrogradesophageal dilatations, and 26 (%89,7) cured. Quality of life was significantly low inpatients with esophageal stricture and/or gastrostomy. Corrosive substance ingestioncan cause serious health problems and has social, psycological, economicconsequences for children and families.Key words: Corrosive substance ingestion, esophageal burn, esophageal stricture, quality of life.
Collections