Primer pterjium hastalarında doku mikro rna düzeylerinin kataraktlı olgularda konjonktiva doku mikrorna düzeyleri ile karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Pterjium, dejeneratif bulber konjonktiva dokusunun limbus üzerinden korneaya doğru üçgen şeklinde fibrovasküler epitel altı büyüme yapmasıdır. Yüzyıllardır pterjium etiyolojisi, patogenezi ve tedavisi konusunda göz hekimleri arasında tartışmalar süregelmiş ve günümüzde halen bu konularda kesin bir sonuca ve fikir birliğine varılamamıştır. Etiyolojisi hala tam olarak bilinmemekle birlikte, son yıllarda daha çok ultraviyole(UV) ışınına bağlı limbal kök hücre değişiklikleri üzerinde durulmaktadır. Özellikle insan gözü tarafından algılanmayan ultraviyole B'ye kronik maruziyetin limbal epitelyal kök hücrelerde genetik travmaya neden olduğu düşünülmektedir.UV ışınlarına uzamış maruziyetin konjonktiva dokusunda proinflamatuar sitokinlerin oluşumunu indüklediği bildirilmiştir. oluşan bu sitokinlerin damar oluşumu, hücre çoğalması, doku invazyonu ve inflamasyonu başlatarak pterjium gelişimine neden olduğu öne sürülmüştür. Ayrıca UV radyasyon, P53 gibi tümör baskılayıcı genlerde mutasyonlara neden olarak pterjıum epitelinde anormal ekspresyona yol açabilir.Son yıllarda insan vücudunda mikroRNA olarak adlandırılan küçük moleküller tespit edilmiş ve başta onkolojik hastalıklar olmak üzere çeşitli hastalıklarda serum ve doku düzeyindeki seviyelerinde değişiklikler saptanmıştır. Aynı zamanda bazı mikroRNA subtiplerinin anjiogenez ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Buradan yola çıkarak pterjium fizyopatolojisinde bu moleküllerin rol oynadığı düşünülebilir.Literature bakıldığında göz dokularında miRNA çalışmaları yapılmış olup miRNA 184 retina, kornea ve lenste, miRNA-182, 183 ve 205 kornea ve limbus epitelinde saptanmıştır.miRNA-126 ve miRNA -221'in anjiogenez ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu bilgilerden yola çıkarak pterjiyum hastalığının patogenezinde suçlanan limbal kök hücrelerdeki değişim ile miRNA arasındaki ilişkiyi sorgulamayı ve hastalığın patogenezine ayrı bir bakış açısı getirmeyi planladık.MikroRNA ile primer pterjium ilişkisini araştırma amacıyla, Ocak 2014-Ocak 2016 tarihleri arasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniğine başvuran ve primer pterjıum tanısı alan toplam 24 hasta çalışmaya dahil edildi. Kontrol grubu ise primer pterjıum tanısı olmayan 24 katarakt hastasından oluşturuldu. Bu olgulardan alınan konjonktiva doku örneklerinde miRNA-126,182,183,184,221 ve 205 ekspresyon düzeyleri hasta ve kontrol grubunda karşılaştırıldı. miRNA-182,183,184 ekspresyon miktarının hasta grubunda anlamlı düzeyde artmış olduğu, miRNA-221 ekspresyon miktarının ise hasta grubunda anlamlı düzeyde azalmış olduğu saptandı.Elde ettiğimiz sonuçlar, hastalığın patofizyolojisinde bu moleküllerin etkin olabileceğini gösterebilir. Aynı zamanda daha fazla hastanın katılımıyla yapılacak çok merkezli çalışmalar bu moleküller ile hastalık arasındaki ilişkiyi daha anlaşılır ve net bir şekilde ortaya koyabilir. For centuries etiology, pathogenesis, and management of pterygium havebeen continually debated among opthalmologists, and even today a definitive conclusion, and consensus on these issues could not be reached. Although its etiology is still not known completely, in recent years alterations in limbal root cells secondary to exposure to ultraviolet light have been increasingly emphasized. In our country, epidemiologic studies related to eye diseases, encompassing predetermined regions or whole population are lacking or in inadequately scarce numbers.Small molecules called microRNAs have been identified in the human body in recent years, and changes in their serum and tissue levels has been determined in various diseases including especially oncological diseases. Also, some microRNAs subtypes have been shown to be associated with angiogenesis. Starting from this point, it can be thought that these molecules may have a role in pterygium pathophysiologyConsidering the literature, miRNA studies were made in the eye tissues and it was reported that miRNA 184 was in retina, cornea and lens, miRNA-182, 183,184 and 205 was in cornea and limbus,epithelium. miRNA-126 and miRNA -221 has been shown to be associated with angiogenesis. In the light of this information, we aimed to examine the relationship between miRNA and the accused changed limbal stem cells in the pathogenesis of pterygium disease and to bring a new perspective to the disease pathogenesis. In order to investigate the relationship of microRNAs with primary pterygium, 24 patients admitted to Mersin University Medical School Department of Ophthalmology and diagnosed as with primary pterygium January 2014- January 2016 were included in the study. Control group consisted of 24 patients with no primary pterygium. In the conjunctival tissue samples collected from these cases, miRNA-126,182,183,184,221 and 205 expression levels were compared in patient and control groups. It was detected that miRNA-182,183,184 expression levels significantly increased in the patient group, and miRNA-221 expression level significantly decreased in the patient group.Our results may show that these molecules might be effective in the pathophysiology of the disease. Also, multicenter studies conducted with the participation of more patients may demonstrate the relationship between these molecules and disease more clearly and transparently.
Collections