Yaşa bağlı makula dejenerasyonunda anti-vegf tedavilerinin etkinliğinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) makula bölgesinde görülen, retina pigment epiteli (RPE), Bruch membranı ve koryokapiller ağda dejenerasyon ile karakterize merkezi görmeyi etkileyen bir hastalıktır.YBMD, kuru ve yaş form olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Ciddi görme kaybıyla giden olguların çoğunu içeren yaş (neovasküler) formda koroidal neovaskülarizasyon (KNV) gelişimi ve RPE' nin seröz veya hemorajik dekolmanı ile karakterizedir.Anjiogenik faktörler ile anti-anjiogenik faktörler arasındaki normal denge YBMD'de anjiogenik faktörler lehine bozulmuştur. Anti-VEGF ilaçlar bu nedenle YBMD tedavisinde kullanılmaktadır. Ranibizumab VEGF-A'yı bloke eder. AfliberseptinVEGF-A izoformlarını bloke etmenin yanı sıraVEGF-B ve PlGF-2'yi de inbibe etme özelliği bulunmaktadır.Afliberseptin intravitreal yarı ömrü ranibizumabdan daha uzundur.YBMD'deintravitreal ranibizumab ve aflibersept tedavisinigörme keskinliğindeki artış, subretinal-intraretinal sıvı varlığı, yıllık injeksiyon sayılarıve santral makular kalınlık açısından birbirleri ile karşılaştırmak amacıyla planlanan bu klinik araştırmada Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları polikliniğine başvuran 55 yaş üzerinde klinik muayene, okt ve ffa yardımıyla YBMD tanısı konulmuş, aylık takiplerine düzenli gelen, ağustos 2015 – ağustos 2016 arasındaen az 1 yıllık takipleri bulunan 32 tane intravitreal ranibizumab uygulanan hasta ve 32 tane intravitreal aflibersept uygulanan hasta ve daha önceden başarısız intravitreal ranibizumab nedeniyle intravitreal aflibersept uygulanan 32 tane hasta olmak üzere 3 gruba ayrılmış olan toplam 96 hastanın arşiv verileri retrospektif incelendi.Olgulara ait düzeltilmiş en iyi görme keskinlikleri (EİDGK), biyomikroskopik muayene, göz içi basınç ölçümü ve fundus muayene bulguları değerlendirildi. Çalışmaya alınan hastalarda intravitreal ranibizumab uygulanan hastalarla intravitreal aflibersept uygulanan hastaların görme keskinliklerinin artışı ve optik koherens tomografideki santral retinal kalınlığın takip sonunda azalması arasında istatistiksel anlamlı farklılık saptanmamıştır (p˃0.05).Başarısız ranibizumab tedavisi nedeniyle aflibersept tedavisi uygulanan hasta grubunda yıllık intravitreal enjeksiyon sayısı istatiksel olarak anlamlı derecede yüksek saptanmıştır. (p<0.05).Elde ettiğimiz sonuçlar yaşa bağlı makula dejenerasyonunda farklı intravitreal anti-VEGF ilaçların kullanımında hastaların görme keskinliğindeki artış ve yıllık injeksiyon sayıları arasındaki benzer ilişkinin olduğunu, başarısız tedavi nedeniyleaflibersepte geçiş yapılan hastalarda yeterli görme keskinliği artışı olmayıp yıllık enjeksiyon sayısının diğer grupta uygulanan enjeksiyon sayısına görefazla olduğunu göstermektedir. Daha fazla hastanın katılımıyla yapılacak çok merkezli çalışmalar bu hastalıkta farklı intravitreal anti-VEGFtedavileri etkinlikleriarasındaki ilişkiyi daha anlaşılır ve net bir şekilde ortaya koyabilir. Age-related macular degeneration (AMD) is a disease affecting the central region of the character characterized by retinal pigment epithelium (RPE), Bruch's membrane, and chorio-capillary degeneration seen in the macula area.YBMD can be divided into two groups, dry and wet form. It is characterized by the development of choroidal neovascularization in neovascular form, which involves most of the cases with severe vision loss, and the serous or hemorrhagic detachment of the RPE.The normal balance between angiogenic factors and anti-angiogenic factors is deteriorated in favor of angiogenic factors in AMD. Anti-VEGF drugs are therefore used in the treatment of AMD. Ranibizumab blocks VEGF-A. In addition to blocking Aflibercept VEGF-A isoforms, there is also the ability to suppress VEGF-B and PlGF-2. The intravitreal half-life of Aflibercept is longer than the ranibizumab.In this clinical study designed to compare intravitreal ranibizumab and aflibercept treatment with age-related macular degeneration in terms of increased visual acuity, number of annual injections and central macular thickness, clinical examination at the age of 55 years over applied to Mersin University Medical Faculty Hospital Ophthalmology policlinic, 32 patients with intravitreal ranibizumab who received at least 1 year follow-up between August 2015 and August 2016 and 32 patients with intravitreal aflibersept who received regular intravitreal ranibizumab were included in the study. A total of 96 patients who were divided into 3 groups, 32 of whom were treated with aflibersept, were retrospectively reviewed.Best corrected visual acuity (BCVA), biomicroscopic examination, intraocular pressure measurement and fundus examination were evaluated. There was no statistically significant difference between the patients who received intravitreal ranibizumab and the decrease of the visual acuity of patients who received intravitreal aflibercept and the decrease of the central retinal thickness after optical coherence tomography (p˃0.05). However, the increase in visual acuity in patients who received intravitreal aflibercept or ranibizumab was statistically significant (p <0.05) compared with patients who received intravitreal aflibercept because of treatment refractory disease development with intravitreal ranibizumab. There was no statistically significant difference between all groups in annual intravitreal injections (p˃0.05).Our results suggest that the use of different intravitreal anti-VEGF drugs in age-related macular degeneration has a similar relationship between the increase in visual acuity and the number of annual injections in the treatment of refractory refractory patients, and that the number of injections per year is similar to the number of injections administered in the other group. Multicenter studies with more patient involvement can reveal more clearly the relationship between the activities of different intravitreal anti-vegf therapies in this disease.
Collections