Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çocuk acil servisine başvuran febril konvülziyon veya epilepsi nedeniyle takip edilen hastaların sosyodemografik biyokimyasal ve etyolojik yönden değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Epilepsi çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklarından birisidir. Nöbet türlerinin tanımlanması ve sınıflandırılmaya başlanması ile birlikte, neden olabilecek faktörler ve nöbetin tekrarının önlenmesi ile ilgili yeni yaklaşımlar gündeme gelmiştir. İlk kez geçirilen afebril konvülziyonlar epilepsilerden ayrı tutularak kendi içinde sınıflandırılmakta, iki veya daha fazla sayıda nöbet geçirilmesi durumunda tanı epilepsi olarak kabul edilmektedir. Çocukların yaklaşık %10'u yaşamının bir döneminde nöbet geçirebilmektedir. Yapılan çalışmalarda epilepsi insidansı 100.000'de 33-48 arasındadır.Epilepsi ve Febril Konvülziyon hastalıklarının toplumda oldukça sık görülmesi nedeniyle çalışmamızda Çocuk Acil Servisi'mize 2014-2016 yıllarında epileptik nöbet veya febril konvülziyon ile başvuran hastaların dosyaları geriye dönük olarak sosyodemografik özellikleri ve laboratuvar testleri incelenmiştir. Tanı için kullanılan laboratuvar testlerinin bu hastaların acil servisteki yönetimlerine katkısı olup olmadığı araştırılmış; bu hastaların tedavi ve izleminde kullanılacak yeni rehberlerin oluşturulmasında katkı sağlayacak yeni verilere ulaşılması hedeflenmiştir. Geriye dönük tanımlayıcı nitelikteki çalışmamızda Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisine 01.01.2014-31.12.2016 tarihleri arasında başvuran epileptik atak ve febril konvülziyon şikayeti olan on sekiz yaş altı hastalar incelendi. Bu yıllarda acil servise başvuran hastalara acil servis kayıt sistemindeki G40 (epilepsi) R56(febril konvülziyon) ICD-10 kodu girilerek epileptik atak ve febril konvülziyon geçirme şikayetiyle gelen hastalar tespit edildi.İstatistiksel değerlendirme için veriler Verilerin istatistiksel analizi STATISTICA Version 13.3 programı ile yapılmıştır. Verileri özetlemek için tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Sürekli değişken olan yaş, ilk nöbet yaşı ve biyokimyasal ölçüm değerleri; ortalama ± standart sapma ile özetlenmiştir. Kategorik değişkenler (cinsiyet, ateş sebebi, nöbet tipi, izlem, natal öykü, v.b.) ise sayı ve yüzde oran değerleri ile özetlenmiştir.Hastalar, sosyodemografiközellikler, prenatal, natal, posnatal öykü, nöbet tipleri, nöbet etiyolojisi (metabolik, enfeksiyöz, travmatik), risk faktörleri (İlk nöbet tekrarlayan nöbet), nöbeti tetikleyen faktörler (ilaç, ateş, travma, tedaviye uyumsuzluk, v.b.), tanıda kullanılan tetkikler (laboratuvar, nörogörüntüleme), Çocuk Acil Servisi'ndeki tedavisi ve sonrasındaki izlemi (acil servis gözlem, çocuk nöroloji servisi, çocuk yoğun bakım) ve prognoz açısından değerlendirildi. Bulgularımız ışığında, nöbet yakınmasıyla acil polikliniğimize başvuran çocuk hastada, nöbet tekrarında risk faktörlerini ve buna yönelik yeni koruyucu tedavi hizmetlerini belirlemeyi ve yine kullanılan testler ve tedavi yöntemlerinin klinik pratikteki yararlılığını ölçerek kendi deneyimlerimize dayalı daha hızlı ve daha az laboratuvara dayanarak tanı ve tedavi stratejilerimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz. ABSTRACTEpilepsy is one of the most common chronic diseases of childhood. With the identification and classification of types of seizures, new approaches have been developed about prevention of seizure recurrence and factors that may cause epilepsy. The first episodes of epileptic seizures are classified separately from epilepsy syndromes. Epilepsy diagnosis considered if two or more seizures present. Approximately 10% of children may have a seizure at some point in their life. The incidence of epilepsy is 33-48 at 100,000.Because epilepsy and febrile convulsions are very common in society, the medical charts of patients who applied to the Pediatric Emergency Service with epileptic seizure or febrile seizure in 2014-2016 were examined retrospectively, and their sociodemographic characteristics and laboratory tests were analyzed. Whether laboratory tests used for diagnosis contribute to the management of emergency patients in these patients was investigated; and it is aimed to reach new data that will contribute to the development of new guidelines for the treatment and follow-up of these patients.In our retrospective descriptive study, patients who had epileptic seizures and febrile convulsions who <18 years old and applied to the Pediatric Emergency Department of Mersin University Medical Faculty between 01.01.2014 and 31.12.2016 were studied. Patients with epileptic seizures and febrile convulsions were identified by entering the G40 (epilepsy) and R56 (febrile convulsion) ICD code in the emergency department register system of the emergency department.Statistical analysis of the data was done with the STATISTICA Version 13.3. Descriptive statistics were used to summarize the data. The continous variable such as age, first seizure age and biochemical measurement values were summarized with mean ± standard deviation. Categorical variables (gender, cause of fever, seizure type, follow-up, natal history etc) were summarized with number and percentage.The sociodemographic characteristics, prenatal, natal, and postnatal history, types of seizures, seizure etiology (metebolic, infectious, traumatic), risk factors (first seizure, recurrent seizure), factors triggering seizure (drug, fever, trauma, treatment incompatibility etc.) diagnostic tests (laboratory, neuroimaging), treatment in pediatric emergency, follow-up (emergency department observation, neurology service, pediatric intensive care unit) and prognosis were evaluated for all patients. In the light of our findings, we aim to determine the risk factors and the new preventive treatments for children who admitted to pediatric emergency with complaints of seizure. We also aim to improve faster and less laboratory-based diagnosis and treatment strategies based on our own experience, by measuring the clinical efficacy of the tests and treatment methods.
Collections