Omalizumab tedavisi almakta olan kronik spontan ürtiker tanılı hastaların tedaviye yanıtlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi ve etyopatogenezde rol oynayan faktörlerin klinik yanıta etkilerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ürtiker; toplumda oldukça sık görülen, eritemli, yoğun kaşıntılı, kabarık, çapları ortalama 1-2 cm büyüklüğündeki plaklar ile karakterize bir hastalıktır. Bu çalışmanın amacı; kronik spontan ürtikerli hastalardan omalizumab tedavisi kullananların, bu tedaviye verdiği yanıtların araştırılması ve bu yanıtın hastaların saptanan etiyolojik faktörlerinden nasıl etkilendiğinin belirlenmesidir.Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kliniğinde 01 Ocak 2016 ile 01 Mayıs 2018 tarihleri arasında tedavi ve takip edilmiş olan kronik spontan ürtiker tanılı hastalardan aylık 300 mg omalizumab tedavisi kullanmış olanların demografik özellikleri, tedaviye verdikleri yanıt, tetkik ve test sonuçları arşiv dosyalarından taranarak araştırmaya dahil edildi.Çalışmaya alınan 224 hastanın %25,4' ü erkek, %74,6' sı kadındı. Yaş ortalaması 43,19 , ortalama hastalık süresi 66,37 aydı. Anjiyoödemin eşlik ettiği kronik spontan ürtiker hastalarının oranı %72,1 olarak bulundu. Tiroid otoantikor testleri yapılan 91 hastada pozitiflik oranı %15,4 olarak tespit edildi. Otoimmünitenin değerlendirilmesi amacıyla yapılan otolog serum deri testi 54 hastada yapılmıştı. %42,6 hastada pozitiflik saptandı. Antinükleer antikor testi pozitif gelen hasta oranı %10,3' tü. Gaytada parazit testinde %3,6 , helikobakter pilori antijen testinde (gaytada) %28,1 pozitiflik bulundu. Kompleman düşüklüğü tespit edilen hasta oranı %8,7 idi. İdrar yolu enfeksiyonu sıklığı ise %32,4 olarak tespit edildi.Tiroid otoantikor pozitifliği olan hastalardaki yanıt süresi ortalaması negatif olanlardan istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha uzun bulundu. Helikobakter pilori antijen testi pozitifliği olan hastalardaki relaps süresi ortalaması, negatif olanlardan istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha kısa bulundu. Bu nedenle kronik spontan ürtiker hastalarında etiyolojik taramaların yapılmasının hem ortadan kaldırılabilir nedenleri belirlemek için, hem de omalizumab tedavisine yanıtı öngörebilmede fayda sağlayacağı için gerekli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca çalışmamızın omalizumab tedavisine alınan cevabın iyi ya da kötü olmasının nedenlerine ışık tutabileceği görüşündeyiz. Urticaria is a common disease characterized by erythematous, itchy, raised plaques with an average diameter of 1-2 cm. The aim of this study is to investigate the clinical response of the patients with chronic urticaria to omalizumab treatment, and how this response is affected by etiologic factors.In this retrospective study, demographic features, treatment response, laboratory and test results of chronic urticaria patients, attended to Dermatology Clinic of Mersin University between January 2016 and May 2018, who received monthly omalizumab 300 mg treatment were evaluated.A total of 224 patients were enrolled into the study, 25.4% were male and 74.6% were female. The mean age was 43.19, while the mean disease duration was 66.37 months. In 72.1% of the patients, a history of concomitant angioedema was present. Thyroid autuantibodies were 15.4% positive among 91 patients, who were tested. Autologous skin test was performed in 54 patients and found to be positive in 42.6%. Antinuclear antibodies were positive in 10.3%. Intestinal parasites were detected in 3.6%. Helicobacter pylori antigen was 28.1% positive in faeces among 27 patients. Low complement levels were detected in 8.7%, while the frequency of urinary tract infection was 32.4%.The mean time to response in patients with positive thyroid autoantibodies was significantly longer than the patients with negative results. Recurrences occured earlier in patients with positive Helicobacter pylori antigen.Etiologic investigations in patients with chronic spontaneous urticaria are important to unmask the aggrevating causes that can be eliminated, and also help to predict the response to omalizumab treatment. Our study may bring some explanations to the question why some patients are good responders and others are not.
Collections