İnfraorbital kanal varyasyonlarının maksiller sinüs hacmiyle ilişkisinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Maksiller sinüs hacmi bireyler arasında belirgin farklılık göstermektedir. İnfraorbital kanal (İOK), maksiller sinüs içerisindeki konumuna göre farklı tiplere ayrılmaktadır. Literatürde İOK tipleri ile maksiller sinüs hacmi arasındaki ilişkiyi araştıran yayın bulunmamaktadır. Bu çalışmada, İOK varyasyonlarının sıklığı araştırılmış ve bu varyasyonların maksiller sinüs hacmi ile ilişkisi değerlendirilmiştir.Gereç ve Yöntem: Retrospektif ve kesitsel çalışmamızda, hastanemizin dijital arşivinde yer alan 207 olguya ait (ortalama yaș; 38,5±14,6, E/K: 105/102) maksillofasiyal bilgisayarlı tomografi görüntüleri kullanılarak 414 maksiller sinüs ve İOK değerlendirildi. İnfraorbital kanallar, aksiyel, koronal ve sagital kesitlerde maksiller sinüsteki konumlarına göre üç tipe ayrıldı. İOK, tamamen maksiller sinüsün çatısında yer alıyorsa Tip 1, maksiller sinüs çatısının altına inmiş ancak çatı ile yan yana duruyorsa Tip 2, maksiller sinüs lümenine bir septa ile iniyorsa Tip 3 olmak üzere sınıflandırıldı. Maksiller sinüs hacmi, Osirix yazılımı kullanılarak manuel segmentasyon yöntemi ile ölçüldü. Maksiller sinüste kemik septa varlığı ve maksiller sinüs komşuluğunda izlenen Haller hücresi, orta konka bülloza varyasyonu ve nazal septum deviasyonu gibi morfolojik varyasyonlar kaydedildi. Maksiller sinüs hacmi ile diğer varyasyonların İOK tipleri ile korelasyonları araştırıldı.Bulgular: 414 İOK'ın 241'i Tip 1 (%58,2), 138'i Tip 2 (%33,3) 35'i Tip 3 (%8,5) olarak saptandı. Maksiller sinüs hacminde izlenen farklılığın, hangi tiplerden kaynaklandığı ikili karşılaştırmalar şeklinde sunuldu. Maksiller sinüs hacmi, Tip 1 (ortalama hacim:15,4 cm3) kanal tipine sahip hastalarda, hem Tip 2 (ortalama hacim:20,5 cm3) hem Tip 3 (ortalama hacim:21,0 cm3) kanal tipine sahip hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı düşük bulundu (p<0,01). Tip 3 kanal tipine sahip hastalarda ise maksiller sinüs hacmi, Tip 2 kanal tipine sahip hastalara göre yüksek bulundu ancak farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildi. Tip 3 kanal tipine sahip hastalarda, maksiller sinüste kemik septa, Haller hücresi ve nazal septum deviasyonu daha sık izlendi. Sonuç: Tip 1 İOK varlığında ortalama maksiller sinüs hacmi diğer tiplere göre düşüktür. Tip 3 İOK varlığında ise maksiler sinüs hacmi diğer tiplere göre yüksek bulunmuştur. Bu bulgular embriyolojik gelişimini intrauterin dönemde tamamlayan İOK'ın maksiller sinüsteki konumunun maksiller sinüs pnömatizasyonu ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Maksiller sinüs hacmi büyük olan olgularda, lümene protrüde infraorbital kanal, kemik septa ve Haller hücre sıklığı artmaktadır. Bu varyasyonların varlığı operasyon sırasında risk oluşturabileceğinden, maksiller sinüs hacmi büyük olan olgularda bu varyasyonlara özellikle dikkat edilmelidir. İntroduction: Maxillary sinus volume varies significantly between individuals. The infraorbital canal (İOC) is divided into different types according to its position in the maxillary sinus. There are no publications in the literature investigating the relationship between İOC types and maxillary sinus volume. In this study, the frequency of the İOC variations was investigated and the relationship of these variations with the maxillary sinus volume was evaluated.Material and method: İn our retrospective and cross-sectional study, 414 maxillary sinuses and İOC were evaluated using maxillofacial computed tomography images of 207 patients (mean age; 38.5 ± 14.6 M / F: 105/102) who were included in the digital archive of our hospital. The infraorbital canals were divided into three types according to their position in the maxillary sinus in axial, coronal and sagittal sections. İt classified as, if İOC fully located on the roof of the maxillary sinus was Type 1, if lowered under the maxillary sinus roof but side by side with the roof was Type 2, if lowered in maxillary sinus with a septa into the lumen was Type 3. Maxillary sinus volume was measured by manual segmentation using Osirix software. Morphological variations such as the presence of bone septa, Haller cell seen in the neighbourhood of maxillary sinus, middle concha bullosa variation and nasal septum deviation were recorded. Correlations of maxillary sinus volume and other variations with İOC types were investigated.Results: 241 of 414 İOC were diagnosed as Type 1 (58.2%), 138 as Type 2 (33.3%) and 35 as Type 3 (8.5%). The difference observed in maxillary sinus volume was presented in the form of binary comparisons from which types. Maxillary sinus volume was found statistically significant decrease (p <0.01) in patients with Type 1 canal type (mean volume: 15.4 cm3), than both Type 2 (mean volume: 20.5 cm3) and Type 3 (mean volume: 21.0 cm3). In patients with Type 3 canal type, the maxillary sinus volume was found to be higher than patients with Type 2 canal type, but the difference was not statistically significant. In patients with Type 3 canal type, maxillary sinus bone septa, Haller cell and nasal septal deviation were observed more frequently in maxillary sinus.Conclusion: İn the presence of Type 1 İOC, the mean maxillary sinus volume is lower than other types. İn the presence of Type 3 İOC, the maxillary sinus volume was found to be higher than the other types. These findings suggest that the position of the İOC in maxillary sinus, which has completed embryological development during the intrauterine period, is associated with maxillary sinus pneumatization. In cases with large maxillary sinus volume, the incidence of protruding infraorbital canal, bone septa and haller cell increases. Since the presence of these variations may be a risk during the operation, particular attention should be paid to these variations in cases with a large maxillary sinus volume.
Collections