İnsan gerçeğine yüzey-figür ilişkisi içinde bir yaklaşım
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Ressamın, kendini gerçekleştirirken ilk karşı karşıya olduğu eleman yüzeydir. Resim dilinin diğer öğeleri (form, ışık, renk, vs.) ressamın yüzeyle karşılaşmasından sonraki aşamadır ve yüzey-figür ilişkisi, yüzeyin ressam tarafından kullanılma süresince ortaya çıkar. Kendini doğadan soyutlayamayan mağara insanı için, mağa ra yüzeyine çizdiği hayvan figürü, büyüyü gerçekleştirme e dimiydi. Antik çağda form, figürün hacim kazanmasıydı ama koz mik olaylara verilen cevabın bilimsel olmaması, yüzeyi uzay sal boşluğa dönüştüremedi. Hıristiyanlık ilk dönemlerinde dini düşünceyi, kitlelere en kısa yoldan iletmeyi amaçlıyordu. Mutlak Tanrı düşüncesi, toplumsal hiyerarşinin uzantısında, kesin ifadesini, kavram- laştırılmış yüzey-figür ilişkisinde bulur. Batı Roma İmpara torluğu, devraldığı Yunan Hellennistik kültürün sonuçlarını Rönesans ta dönüştürmeyi başarıyor. Resim yavaş yavaş toplu mun uzantısı olmaktan kurtuluyor. Resim, sınırlandırılmış düz lemle birlikte kapalı figür organizasyonları ile kendi yasa larını kuruyor. Çeşitli sosyal ve toplumsal değişimler `öznel gerçekli ğin` gelişimini hazırlıyor. Barok ressam, içinde yaşadığı dünya ile ilişkisinde `görselliği` keşfeder. Görsellik, de rinlik yanılsamasının ışıkla birlikte gelişmesidir. Yüzey, çerçeveye koşut düzlemlerle, figürün organizasyonu olmasın dan, Baroğun derinlik yanılsaması ile içeriye doğru ilerler. Romantizm; Barok' ta başlayan peyzaj geleneği ile yüzey `doğaya açılan pencere` olmayı sürdürür. Turner, bu işleyişi Romantizmin sınırları içinde tersine çevirmeye çalışmıştır. Ufuk çizgisini belirsizleştirerek, sonsuzluk duyumunu arttır mıştır. Klasizmde Resim; soylunun mal varlığına katılımı ile ti cari dolanıma girer; `imge`, toplumun belli katmanlarının di-ğer sınıf üzerindeki egemenliğini güçlendirir. Genellikle üst sınıfı mal varlığı ile birlikte belgeleyen bu resimler, de korun oyuncuya göre düzenlediği sahnelemelerdir. 19. yy. da sosyal yapının hızlı değişimi, fotoğraf makinasının keşfi, optik biliminin gelişmesi, ressamın ilgisini gün ışığına yö neltti. Empresyonizmde yüzey ve figür renksel atmosfer için de birbirlerini tamamladılar. Bu dönemde resim yüzeyi, pano romik doğa görünümleri ile 'kesit` olma özelliği kazanır. Cezanne; Rönesans akılcılığının 19 yy. daki uzantısıdır. `Görünürün ardındaki nedir?` sorusu yüzey ve formun geometrik etkileşimini getirir. Birinci Dünya Savaşı, çağın yeni tanrısı `teknolojinin` ilk ihaneti oldu. Kitle halinde ölümler, sanatçıyı karamsar lığa itti. Sanatçı, onaylamadığı bu yıkımı engelleyemeyeceği nin bilinci ile içe döner. Figür ve yüzey duyguların dışa vu rumuyla trajik öykülere dönüşür. Figür gelenek içinde kazan dığı ağırlığından kurtulup, ressamın içsel duygularının ifa desi olur. Dar mekanlar, çarpıtılmış deforme edilmiş, figür ler, öznel bir içe bakışın yansımasıydı. Bundan sonraki gelişmeler,, günümüzüde kapsayan iki temel görüşle özetlenebilir: l-`Resim bilincin nesnesidir.` Rönesans'la resim doğanın ayna yansıması değil, kendi içinde bir `sanat` gerçekliği olduğunu ortaya koymuştu. Yü zey, uslamlamayla çerçeveye göre kapalı form sistemi ile kur gulanıyor ve doğaya koşut bir sanat gerçeğini sistemleştiri yordu. Cezanne'in nesnelerin temel özelliğini araması, geomet rik yapılaşmada ifadesini bulmuştu. Duchamp'la geçirdiği aşa malarla birlikte `nesne olarak sanat objesi nedir?` sorusu günümüz sanatı içinde geçerlidir. Bilincin nesnesi olan sa nat dış dünyaya gönderme yapma zorunluluğundan kurtulur, es tetiği ve algıyı (algı özneldir) dışarıca bırakır. 2- Günümüzde Dışavurumculuk öznel duyguların ifadesi olmakla birlikte, tüm tabuları yıkma eğilimindedir. Kimi sanatçılar resmin ilk işaret olma özelliğine dönerken kimile-ri de ortak bilinç dışı simgelerde ifadesini bulur. Batı sanat geleneği içinde uzantılarını 1914 Alman dışavurumcu ressamlarında bulan yeni dışavurumculuk Doğa-insanı, ileti şim aygıtları-insan, karşıtlığına dayanırlar. Simgelerin or tak bilinç dışına ait olduğu gerçeğinden yola çıkarak, tüm kültürler arası ortak ve temel bir simge diline varmaya ça lışırlar. SUMMARY Surface is the initxal elemenk that the artist encounters in expressing himself. Other elements of the language of painting such as form, light, color, etc..., are encountered subsequently and the relation between the surface and the figure emerges xn the process artist's usage of space. In case of the caveman who considered himself as a part of the nature, drawing animal figures on cave walls was meant. to be the act of realizing magic. In case of the caveman who considered himself as a part of the nature, drawing animal figures on cave walls was meant to be the act of realizing magic. In the antique period form was the figure which acquired volume. Yet, the plane could not be changed into three dimensional space as long as the explanations about the cosmic phenomenon lacked scientific background. In its earlier periods, Chhrıstıanıty aimed at conveying religious thought in a most direct way to the masses. Adea of absolute God, as an extension of the social hierarchy, found its definite expression in the conceptualized relationship between the surface and the fiqure. West Roman Empire had succeeded in transforming the outcomes of the Greek-Hellenistic culture in the Renaissance periad. Aat of painting was gradually freed from being the eextension of the society. Painting had set its own laws by the closed figure organizations on a limited plane. Various social changes had prepared the development of `subjective reality`. The Barougue artist discovered `visual effect` within his relations to the world he lived in. Visual effect was the development of illusion of depth together with the light. Surface, which used to be the organization of figure on planes parallel to the frame, proceeded inwards by the depth illusion of the Baroque period. Starting by the landscape tradition formed in the Baroque period, surface carried on functioning as a window opening tonature in the Romantic period also. Turner had tried to reserve this function within the limits of romanticism. He had increased the sense of ınfınıtıy bay his vaguely fainted horizons. In classsıcısm, painting, being considered as as part of the noble classes property, had entered into commercial circulation. `Image` strengthened the dominance of certain layers of the society upon other classes. These paintings, usually documenting the wealth of the upper classes, are the scenes in which the decor is arranged according to the players In the 19th century, the rapid chenge in the social structure, invention of the camera, and the development of the optical science had aroused the artist's interest m the daylight. In impressionism, surface and figure complemented each other in an atmosphere of color. The surface of the painting achieved the characteristic of being cross section by panoramic landscapes. Cezanne is the extension of Renaissmce rationalism in the 19th century. The question of `What is behind the appearance?` brings forth the geometrical organization of the surface and the form. World War 1 was the first betrayal of the new God of the century: Technology. Deaths in masses had depressed the artist. The artist, realizing the fact that he was not able to stop this destruction which he didn't approve at all, had got introverted. Figure and surface turned into tragıcalstorıes by the ewpression of the emıtıons. Figure was freed from traditional significance and became the expression of the spırıkual emotions of the artist. Narrow spaces, distorted, deformed figures were the reflections of a subjective introspection. Further developments, covering our day, can be summarized as the following tho views: 1- `Painting is the object of consciousness;` Beginning with Renaissance, it's acccepted that painting is not the mirror reflection of the nature, but is an art formof xts own reality. Surface, by means of rationalization, is amagmed by the closed form system regardm the frame, and a reality of art pararlel to the nature is systematized. Cezanne's search for the fundamental characteristics of the object found its expression in gometrical structures. The question of `What is the object of a work of art: `including the phassesit has passed through with Ducamp, still.applies for today's art, being the object of conciousness is freed from the need to make references from the outer world, leaving aesthetics and perception-perception ıs ü subjective aside. 2- Expressoinizm, being the expression of the subjective feelings, tend to break all taboos as well. While some of the artists revert back to the initial characteristic of the painting as a sing, others find their expressions, in sysmbols of collective subconcious. Within the tradition of the Western art, neo expressionism which finds its roots in 1914 German expressionist artists, is based upon the opposition between nature and man, and communication devices an man.Considering the fact that symbols belong to collective subconcious, they try to reach a basic, intercultural language symbols without breaking up with the traditional surface-figure relationship.
Collections