Anadolu camcılığının gelişimi, seramik ve maden sanatlarıyla bağlantısı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
-121- ÖZET ANADOLU CAMCILIĞININ GELİŞİMİ SERAMİK VE MADEN SANATLARIYLA BAĞLANTISI Anadolu camcılığının seramik ve maden sanatlarıyla karşılaştırılarak, değişik dönemlere ve buluntu yerlerine göre incelenmesi sonu cunda cam eserlerin geniş bir yayılım alanına sahip olduğu görülmektedir. Şu anda alimizde mevcut olan bilgiledin ışığında, cam buluntu varan merkezlerin genelde Ege bölgesinde ve Anadolu'nun güneyinde yoğunlaştığı söylenebilir. Alalah'taki Son Tunç Çağı (M. ö. 1500-1200) uygarlıklarından olan Hurri-Mitanni camları Hitit ve Miken camlarına oranla daha fazla sayıdadır.Bu.Alalah'm cam yapımının çok gelişmiş olduğu Suriye- Filistin-Mezopotamya üçgeni içinde yeralmasına bağlanabilir. Mikenlere ait döküm kolye ve Kaş-Uluburun batığından çıkan cam külçeler, Miken ve Mezopotamya camcılığı arasında da bir bağlantı olduğunu gösteren buluntulardır. Hitit şehirlerinde ele geçen cam objeler ise ham Mezopotamya hem de Mısır camcılığı ile ilişkilidir. Urartu ve Frig dönemlerine ait camlar oldukça azdır. Hatta Frig örnekleri boncuklar ve tek bir kaseyle sınırlanmaktadır. Bu camların Kuzey Mezopotamya kaynaklı veya Kuzey Mezopotamya ile yakından bağlantılı olduğu çok akla uygun gelmektedir. Yunan dönemi camları Batı Anadolu'da ela geçen buluntulara dayanılarak, mevcut bilgiler çerçevesinde değerlendirilebilir. örneklerin daha önceki dönemlere kıyasla hayli arttığı gözlenmektedir. özellikle cam kapların çok miktarda olması bu malzemenin daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başladığını ortaya koyar. Eserlerin paralellerine Yunanistan, Kıbrıs, Mısır, Suriye gibi Doğu Akdeniz ülkelerinde ve İtalya'da rastlanması bu dönemde Anadolu'nun çevresindeki ülkelerle ne kadar yakın ilişkiler içinde olduğunu gösteriyor. Bu ilişkilerin sonucunda, uluslararası bir nitelik kazanan cam yapım-122- ve süsleme teknikleri Anadolu'da da uygulanmış ve yerli üretim gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, ithal camların varlığı da sözkonusudur. Kıymetli bir malzeme olan camdan yapılmış eşyaların, camcılığın başlangıcından Yunan döneminin sonuna kadar halktan ziyade daha üst tabakadaki sınıflar için üretildikleri anlaşılmaktadır. Roma İmparatorluğu döneminde, Suriye' de üflemenin keşfedilmesiyle büyük bir hızla yayılan cam üretimine, üfleme tekniklerinin hem kullanımı hem de diğer bölgelere aktarılması hususunda Anadolu'nun da dikkate değer katkıları olmuştur. Bu dönemde Anadolu'nun genellikle kıyı kesiminde cam üretiminin gerçekleştirildiği görülür. Mezopotamya, Suriye, Kıbrıs, Mısır ve Yunanistan gibi çevredeki diğer bölgelerle yakın münasebetler sözkonusudur. Zaten camcılık artık uluslararası bir kimliğe bürünmüştür. Camların niteliklerinden, bunların genellikle halkın günlük yaşamında kullanılan sıradan eş yalar oldukları anlaşılmaktadır. Bunun yanısıra titiz ve usta bir işçiliğin örneklerine de rastlanmaktadır. Bizans döneminde de camın sevilerek kullanıldığını biliyoruz. Kazılarda ele geçen büyük miktarda cam kandil ve sofra eşyası, ayrıca bilezikler ve mozaikler camın ne kadar yaygın bir malzeme olduğunu göstermektedir. Bizans 'ta ayrıca Batı vitraylarının öncüleri olarak kabul edilen mineyle süslenmiş pencere camları da karşımıza çıkar. Bu döneme ait arkeolojik deliller, gelişmiş bir cam endüstrisinin varlığına işaret etmektedir. Anadolu Selçuklu ve Artuklu beyliklerine ait cam eserler biçim ve bezeme tarzları açısından Suriye'deki camcılık merkezleriyle ilişkilidirler. Hatta Mısır kökenli Fustat camlarıyla da büyük paralellik gösterirler. Osmanlı camcılığı hakkındaki bilgilere yazılı kaynaklarda oldukça sık rastlanmasına rağmen mevcut örnekler azdrı. özellikle XIX. yüzyıla gelinceye kadar Sokollu kandilleri, cam humbaralar ve lâle- danlar dışında cam kap mevcut değildir. XIX. yüzyılda Beykoz atol--123- yelerinin faaliyete geçmesiyle Batıda da çok kullanılan cam yapım ve süsleme teknikleri ülkemizde de uygulanmaya başlar. Çeşitli i biçimlerde yapılmış çok sayıda renksiz, renkli, opal ve Çeşm-i bülbül cam üretilir. Bu atölyelerde yabancı ve Türk ustaların beraberce çalışması eserlerin menşei hususunda birtakım problemlere neden olmakla beraber ürünlerin Türk motiflerini taşımaları ve Türk beğenisini yansıtmaları bunların Osmanlı olarak kabul edilmeleri için yeterlidir. özellikle biçimleri ve süsleme elemanları açısından seramik ve maden sanatları ile güçlü bir bağlantısı olan cam işçiliğinin Anadolu' da, zaman zaman durgunlaşan uzun bir gelişme dönemi olmuş tur. Bu gelişim.Anadolu'nun civar yerleşimlerle olan yakın ilişkileride gözönüne alınarak izlenebilmektedir. Anadolu'nun cam yapım tarihine en önemli hizmeti ise cam yapım tekniklerinin ve süsleme şekillerinin Doğudan Batıya, Batı dan Doğuya aktarılmasında oynadığı roldür. Büyük ticaret yollarının kavşak noktasını teşkil eden Anadolu, bu geçiş için hem bir köprü vazifesi görmüş, hem de bu sanat akışının getirdiği yenilikleri kendi potansiyeline katarak yerel üretimini gerçekleştirmiştir. -124- SUMMARY DEVELOPMENT OF ANATOLIAN GLASSMAKING AND ITS RELATION WITH CERAMIC AND METAL WORKS As a result of examination of the objects from different periods and parts of the country, apart from that, by a comparison of these objects with ceramics and metal -workings we have come to a conclusion that Anatolian glass had a vast use over the country. The centers are concentrated in the Aegean and southwestern part of Anatolia in ge neral. This is an opinion emerges from the finds we obtained so far. It is obvious that new centers will be explored as the researches get deepener. The glass objects of Hurri-Mitanni civilisation which belong to Late Bronze Age( 1500-1200 B.C. )f rom Alalakh.are more in quantity compa ring to the Hittite and Mycenaean glass. This may be in connection with the location of Alalakh;which is in the middle of the famous triangle of Syria, Palestine and Mesopotamia where glassmaking developed well. Mycenaean cast necklace and glass ingots from the shipwreck of Kaş-Uluburun are the finds which prove the connection between the Mycenaean and Mesopotamian glassmaking. The other glass objects from the Hittite centers are in connection with both Meso potamian and Egyptian glassmaking. Urartian and Phrygian glass objects are scarce in quantity. Moreover, Phrygian glass is represented by one bowl and beads. It is possible consijer that these glasses may have originated from the North Mesopotamia or had a close connection to that region. We evaluate the Greek glass by our present knowledge and according to the examination of the finds from Western Anatolia. The quantity of the finds gets higher comparing to the finds from previous periods. The rapid expansion of the use of the glass vessels in particular, shows that, this material had a vast use in the country. Having the parallels of these objects in the Eastern Mediterranean-125- countries like Greece, Cyprus, Egypt, Syria and also Italy, shows that Anatolia had a very close connection with those countries. Consequently, glass production and decoration techniques which gained an international character, were also applied to Anatolian glass and the local production was realised. In addition to that we have also imported glass. We have come to believe, these glass objects from the beginning of the glass production until the end of Greek period, were produced for the noble rather than public use. Because glass is an expensive material which needs careful and elaborate labour. In Roman era, Anatolia contributed much to the blowing technique which was invented in Syria and caused the rapid expansion of glass production.lt is known that glass production centers are mostly close to the Anatolian shores. There is also connection to those neighbouring countries which are Syria, Cyprus.Egypt and Greece.Thanks to some differences it is possible for us to finj out the origin of the glass objects that we have. From the distinctive features of these glass objects, it is understood that they were used commonly. Glassmaking already gained an international character. Apart from that there is also another group of glass which bear elaborate and high quality workmanship but they are scarce in quantity. In Byzantine age, the use of glass was very vast. Hundred of glass oil lamps, table-wares, bracelets and glass mosaic which were all found in the excavations, indicate that glass was in vogue very much. The finds which belong to the Seljuks and Artukids ar& in connection with the glass centers in Syria in point of their style; in addition to that they have also some parallel pecularities with the Fustat glasses which have got Egyptian origin. Altough there is much information on Ottoman glass in the literary sources we have only a few samples of them. Except Sokollu oil lamps, glass grenades and vases for tulips-, there is no glass vessels until XlXth century in particular. In that century, when Beykoz workshops-126- started for the production of glass;many decoration and producing techniques which were used in the West, were also applied in our country. Many colored, colorless, opal and çeşm-i bülbül glasses were produced in different shapes. Altough working of Turkish craftmen with foreigners in these shops makes the origin of the masterpieces problematical, they are accepted to be Ottoman as they bear Turkish taste and motifs on them. Glass production which has very close connection with ceramic and metal in points of their shapes and decoration elements particularly, some times had a very prosperous time by the influences came out of Anatolia and sometimes became very silent. The most important contribution of Anatolia to the glass history, is the role she played during the transfer of glass production techniques from East to West and vice versa. Asia Minor which occupied the junction of important trade routes, both functioned as a natural bridge for that transportation and also joined in the new artistic style and techniques with her own ones and, created her local production.
Collections