Ticaret ve sanayi odalarının sosyo-ekonomik yapıdaki rolleri-AT örneği-
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
- I - ÖZET Tüm dünyada olduğu gibi, Avrupa Topluluğunda da globalleşmeye yönelik ekonomik ve politik gelişmeler, bu süreci hızlandıracak yapıların ortaya çıkmasına ve büyümesine yardımcı olmaktadır. Bu yapılar, Tek Avrupa Devleti 'ne ulaşmada önemli bir adımı teşkil edecek olan Avrupa halkının, sosyal kurumlarının, okullarının, şirketlerinin vb. bütünleşme çabaları sonucu, gerek sistemin merkezi olan Topluluk Kurumları bünyesinde, gerekse bu sisteme etkide bulunacak çıkar grupları şeklinde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu örgütlere, gruplara, ekonomik ve sosyal oluşumlara yön veren hedefler ve amaçlar ise, kaynağını dünyadaki kaçınılmaz ekonomik bütünleşmeden almaktadır. Bu bütünleşmeden payını almış olan Avrupa Topluluğunda da `yönlendirici` merkezi güç ve çevresindeki çıkar grupları önem kazanmaya başlamıştır. Bu çerçevede, geniş bir mesleki yelpazeyi içineII - alan Ticaret ve Sanayi Odaları, önemli bir potansiyel gücü temsil etmesi açısından, bir baskı grubu olarak, gerek mevcut işlevleri, gerekse kitleleri yönlendirme kapasitesi ele alındılında ortaya çıkan sonuçlar şu şekilde özetlenebilir. Avrupa Topluluğu ülkelerinde, İspanya ve Portekiz dahil olmak üzere 600 *ü aşkın sayıda Ticaret ve Sanayi Odası bulunmaktadır. Bu Odalar birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Bunlardan bazıları mesleki e§itime alırlık verirken, bazılarında ise hukuka ballı düzenlemeler açısından farklılık görülmektedir. Avrupa Topluluğu `ndaki Ticaret ve Sanayi Odaları, farklı zamanlarda, üreticilerin ve meslek gruplarının birleşerek faaliyetlerini geliştirmeye karar vermeleriyle ortaya çıkmıştır. Bu şekilde oluşturulan kurumlar zamanla kamu sektöründe önemli ölçüde etkiye sahip olmuştur. Ticaret ve Sanayi Odaları arasındaki ilişkiler,- Ill - 1945 yılından sonra etkisini göstermiştir. Bu tarihten sonra Odalar arasında Fransa- italya, Fransa-Belçika, Akdeniz ülkeleri gibi gruplaşmalar planlanmaya başlamıştır. Daha sonra Roma Andlaşması'nın imzalanmasıyla 1958 yılında EUROCHAMBRES kurulmuştur. Daimi konferans niteliğine sahip olan bu kuruluş böylece, Odalar arasında mesleki elitim, enformasyon, teknoloji, dış ticaret gibi çeşitli konularda dayanışma sallamak fikrini yerleştirmiştir. Verilen hizmetler, Eurochambres'ın büyük bir çoğunluğunu oluşturan küçük ve orta boy işletmelere yöneliktir. Bir çok ticaret ve sanayi odası, işletmelerin ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak, gelen taleplere karşı çeşitli çözümleri önermek ve bir rekabet ortamında işletmeleri cesaretlendirmek imkanına sahiptir. Böylece, odalar, işletmelerin çeşitli sorunlarına yönelik, uzmanlaşmış kişilerden oluşan asistanlık hizmetleri oluşturmakta, teknoloji, yeni yatırımlar, yeni pazarlar,- IV - rekabet gibi çeşitli konularda yoğun enformasyon aktarımında bulunmaktadır. Odalar ayrıca, gelen talepleri değerlendirmek suretiyle işletmeler arasında satın alma, satış, yönetim, üretim, pazarlama gibi konularda işbirliği yapabilmelerine yardımcı olmaktadır. Odaların bu girişimleri, Topluluk tarafından BC-NET, Eurogichets, Eur opart enariat gibi veri bankaları ve enformasyon ağıyla desteklenmektedir. Ticaret ve Sanayi Odaları, 1992 hedeflerinin gerçekleştirilmesinde, üyelerine yönelik oldukça önemli işlevlere sahiptir. Bütün girişimciler, 1992 hedeflerine bağlı olarak sınırsız rekabet ortamına duydukları endişeyle beraber 320 milyon tüketiciden tam anlamıyla yararlanmak arzusunu taşımaktadır. Ancak çoğu kez, şirketler hukuku, devlet gelirleri, normların uyumlaştırılması, AT yönergelerinin üye devletlerde uygulanması, rekabet, pazarlama, mesleki eğitim gibi konularda bilgisiz olan küçük ve orta boy işletmeler, odaların kendilerine sağladıkları- V - pazarlama araştırmaları ve veri bankasından büyük ölçüde yararlanmaktadır, özellikle mesleki eğitim konusunda, Odalar bünyesinde kurulan isletme yöneticilerine yönelik, uzmanlaşmış merkezler çalışmalarını sürdürmektedir. Ticaret ve Sanayi Odaları, işletmelere yönelik faaliyetlerini gerçekleştirirken kendi aralarında da koordinasyonun sallanmasına ihtiyaç duymaktadır. Bu koordinasyon, işletmelerin taleplerini deferlendirmek ve Topluluk kurumlarına iletmek, Topluluk kararları ve programlarını ise işletmelere aktarmak amacıyla bir araya geldikleri Eurochambres bünyesinde gerçekleştirmektedir. Odaların kendi aralarında sürdürdüğü iletişimin bir diğer yönü, 3. ülkelere yönelik saptanan stratejiler olmuştur. Dünyada gelişen ve gelişmekte olan ekonomik hareketlerin zorunlu sonucu olarak, özellikle doğu Avrupa ülkelerinin koşullara ayak uydurmalarını sağlayacak mali destek, teçhizat yardımı, ticari faaliyetleri- VI - düzenleyecek kişilerin mesleki eğitimi gibi konularda odalar, son yıllarda özel bir çaba içersine girmişlerdir. Bu faaliyetler, doğrudan çalışmalara katılmak ve yardımcı servisler kurmak ya da sadece enformasyon akımını sağlamak seklinde her bölgede gerçekleştirilmektedir. Ticaret ve sanayi odaları görüldüğü gibi çeşitli ölçü ve biçimlerde sahip olduğu enformasyon teknolojisi, Topluluk geneline yayılmış bölgesel ve merkezi yerleşimleri ve tüm sektörleri içeren üye potansiyeli ile Topluluğun ekonomi ve sanayi politikasını destekleyici çalışmasını sürdürmektedir. Bu çerçevede Avrupa Topluluğunun 1992 hedefleri doğrultusunda Odaların önemli boyutta bütünleştirici ve sınai, ticari kalkınmayı destekleyici potansiyele sahip olduğu dikkati çekmektedir. Mesleki eğitimden, AR-GE faaliyetlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede gerek ulusal, gerekse Topluluk seviyesinde yapılan çalışmalarla, Topluluk Odalarının serbest ticaret dünyasındaki önemi tartışılmaz olgular arasındadır. - VII - R E S U M E Avant 1 'adoption de l'Acte Unique, le processus decisionnel communautaire 6tait simple â apprehender puisque l'unanlmite prevalait. Toute action d* influence passait done par la capitale nationale. Depuis cette adoption, 1* extension du vote a la maçjorite qualified a dâplace vers Bruxelles les centres du pouvoir et modifiâ le jeu de 1' influence en contraignant a ne plus opârer en solitaire mais â reehereher des alliances pour orienter les votes au Conseil et au Parlement. îl existe deux types d'acteurs du lobbying: les representations du secteur public ou para-public, les representations privees et les reseaux paralleles. Le secteur public se manifeste â travers les representations permanentes des Etats qui siegent au (X)REPER, organe auxiliaire du Conseil des ministres et qui sont aidees dans leurs tâches par les fonctionnaires des administrations nationales- VIII - qui siegent dans les Comites et groupes de travail de la Commission et du Conseil. En dehors des instances gouvernementales, les collectivites locales et territoriales se font representer â Bruxelles avec pour objectif l'acces â 1* information et aux financements communautaires des fonds structure Is et des programmes de recherche et developpement. Le secteur prive opere sous diverses formes: les initiatives sectorielles de dimension europeenne, les initiatives des grandes institutions nationales, les initiatives individuelles d'entreprises privees, la designation d'un `Monsieur Europe` base dans son entreprise, la designation d'un repr6sentant exterieur, les reseaux paralleles qui reposent sur le lieu des relations. Les cibles de ces groupes de pression sont les services de la Commission, les comites de consultatives, les comites de gestion, le Parlement europeen, les- IX - commissions par lement aires, les groupes politiques. En realite, ces groupes ont un double role: celui de rechercher 1* information et de la transmettre aux mandataires, et celui d'intervenir aupres des centres de decisions. Leur approche de la realite socio-economique en fait des partenaires precieux, dont le role doit âtre clarifie et precise. Si l'on s'interroge sur l'action des chambres de commerce et d' Industrie en fonction de l'interit general, il faut remarquer qu'ils realisent, â travers le jeu complexe des int^rSts part ie Is, une representation beaucoup plus proche de la r6alite socio-economique. On pourrait craindre aussi un effet de domination des lobbies les plus puissants, mais il faut compter sur le role d'arbitre de la Commission comme du Par lement. Peut-§tre şerait- i 1 opportun pour ces derniers de s'assurer d'un meilleur contröle de ces activites. C'est ce qu'a permis l'Acte unique en- X - accroissant les pouvoire d'execution d61âgues a la 'Commission, qui impliquent souvent une proc6dure de consultation des comites d 'experts. Ainsi les chambres de commerce trouvent-ils de plus en plus place dans le mecanisme institutionnel de la Communaute, de la phase de proposition a la phase d 'execution. II est done souhaitable que leurs role et pratique soient clarifies et precises. On pourrait s'inspirer de 1 'example americain pour instaurer une procedure d'enregistrement et d' accreditation des lobby istes.
Collections