Hattat Hamid Aytaç hayatı ve eserleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Büyük Hattat Hamid Aytaç 1891' de dünyaya geldi, asıl adı şeyh Musa Azmi'dir. Onun Azmi imazasıyla birçok yazısı vardır. Fakat otuz yaşlarında iken `Hamid` adını kullanmış ve bu adla yazmaya devam ettiği için `Hamid` (Allaha hamdeden anlamında) olarak şöhret yapmıştır. Hamid, ilk tahsilini Diyarbakır'da Sıbyan Mektebinde yaptıktan sonra, Diyarbakır Askeri Rüştiyesini, sonra da Diyarbakır idadisini tamamladı. 1906' de istanbul'a geldi. Burada önce Hukuk Mektebini, sonra da resme olan kabiliyetinden dolayı, Güzel Sanatlar Akadesimines girdi. Hayatını kazanmak zorunda kaldığı için tahsiline devam edemedi. Onun en büyük merakı ve aşkı yazı yazmaktı. Yazıya oln merak Sıbyan Mektebinde başlamıştı. Diyarbakır'da talebeliği sırasında okuduğu mekteplerin hat hocalırndan Sülüs ve Rik'a öğrenmiş olan Hamid 1910 yılında istanbul'da Gülşen-i Maarif Mektebinin yazı hocası oldu. Hamid Bey, Diyarbakır'dan İstanbul'a geldikten sonra çok sevdiği yazı sanatında, öğrendikleri ile yetinmedi. Hacı Nazif bey, Neyzen Emin Efendi, Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer, Kamil Akdik gibi zamanın meşhur hattatlarından yararlandı. Celi ve Sülüs 'te Mustafa Rakım ve Sami Efendiler yolunda mükemmel bir sanat çizgisi ortaya koydu. Yaklaşık 75 yıllık sanat hayatının en parlak dönemi 1920-1925 yılları arasına rastlar. Bu sürede ve daha sonraları sayısız eserler veren ve hayatının hattatlıkla kazanan Hamid Aytaç 'a Türk sanatı ve kültürüne yaptığı büyük katkından dolayı 1982 'de istanbul'da Aydınlar Ocağı Bilim ve Sanat Kurulu tarafından `Üstün Hizmet Armağanı` verildi. Hamit beyin mühim bir yönü de etiket, mühür ve monogram tatbikindeki kabiliyetidir. Bunlardan bazınumuneler halen atölyesinde bulunmaktadır. 19 Mayıs 1982 'de vefat eden Hamid Aytaç 'm mezarı Karacaahmet mezarlığında, Şeyh Hamdullah'ın mezarı yakınındadır. Hamid Aytaç o kadar çok yazı yazmıştır ki bunları saymanın mümkün olmadığını kendisi de söylemiştir. Yalnız en güzel yazıları Şişli Camiini süsleyen yazılarıdır. Bundan başka Ankara Kocatepe camii ile Eyüb camii Kubbe yazıları ve söğütlüçeşme camii kubbe yazıları ona aittir, istanbul'da daha bazı küçük camii ve mescitlerde yazıları vardır. Ayrıca yurt dışında, islam ülkelerinin çoğunda Hamid Bey' in pekçok yazısı bulunmaktadır. Yurt içinde en ünlü talebesi Halim Özyazıcı idi, Hasan Çelebi, Savaş Çevik, Hüsrev Subaşı, Hüseyin Kutlu, Fuat Başar ve başka gençler onun bilinen talebeleridir. Summary It's true that the Islamic Calligraphy is important art in the domain of islamic culture. The Islamic calligraphy and calligarpher have always enjoyed respect and steem both in the eyes of rules and people. That is why Islamic history is repleti with name of great calligraphers. When 1 intend to write this thesis about Mr. Hamid Aytaç, 1 know that he is one of great calligraphers, and he is a great master of calligraphy in the 20th century. Great calligrapher Hamid Aytaç was born in Diyarbakır in 1891 and was named Musa Azmi. He was interested in calligraphy while very young and took lessons from local teachers. Then, his sole aim was to go to Istanbul so as to take much lessons from famous teachers. He came to istanbul in 1906 after finishing the senior Hing school. He enrolled in the Faculty of Law. After a year at the insistence of his teacher Mr. Mithat, he started attending the Academy of Fine Arts. He had to discontinue this education due to the death of his father and was obliged to work for his living. He found a job as a teacher of penmanship and drawing at state school. For brief -spells he worked at the Tax office printing House and the printing house of the Military school. During this perod he was able to take one single lesson from Mr. Nazif, the chief calligrapher of Printing House of the General stat before his teacher was died. Then he transfered to the Printing House of the General staff and worked together with Mr. Mehmet Emin. He also went to Germany for one year to specialise in cartography. On his return, due to financial straits, he opened an office in Bab-ı Ali and took up writing under the pseudonuym of (Hamid). As a government employee, he was prohibited to work privately whic resulted in his resignation and working on his own.In Istanbul he benefitted from the teachings and experiences of famous contemporary calligraphers like Ismail Hakkı Altunbezer, Mr. Hulusi, Mr. Neyzen Emin and Kamil Akdil. Calligraphy of the two Mushafs are among his most outstanding works. Other include the calligraphy of the Kocatepe Mosque in Ankara, Eyiib Mosque and Fındıklı Mosque in Istanbul. The calligraphy over the doorways of söğütlüçeşme and Paşabahçe Mosques in Istanbul. He also wrote many stons of graves and much singboards. His students hail from many countries. Most notables among them are: Halim özyazıcı (1898-1964), Hasan Çelebi, Husrev Subaşı, Savaş Çevik, Hüseyin Kutlu, Fuat Başar, Ahmet Fatih, Ziya Aydın from turkey. Hashim AlBagdadi, Yusuf Zennun, Ali Rawi, Merwan Elharbi, Al-Semma Al- Halebi from Arabic countries. Jennet (Musil, Iraq) and Minako (Japan) are two female students from abroad. On 18th. may 1982 this great master of calligraphy died in Istanbul, and his grave is near the grave of sheyh Hamdullah. 92
Collections